Halk CHP'ye oy vermeyerek Deniz Baykal'ı, DYP ve ANAP'a oy vermeyerek Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz'ı cezalandırdı. DSP ve MHP tepki oylarını topladı. Öte yandan DSP ve MHP'nin PKK terörüne karşı aldıkları sert tavır, terörden canı yanan kitleleri bu iki partiye taşıdı. Özellikle Avrupa'nın Apo konusunda takındığı düşmanca tutumun MHP'ye yaradığı söylenmekte. Ecevit ve Bahçeli'nin çizdikleri "dürüst" imajın da sonuçta etkili olduğu belli...
Peki başka?.. MHP'nin şaşırtıcı yükselişinin ardında başka hangi sırlar gizli?
Genel Başkan Devlet Bahçeli, seçime birkaç hafta kala bir gazeteci arkadaşımıza seçim taktiklerini anlatıyordu:
- Büyük kentlerde sorunumuz olduğu gerçeğini kabul edip ana projeyi uygulamaya soktuk.
- Nedir?
- Bir örnek vereyim: Yozgat'taki Yozgatlı MHP'e oy veriyor. Ama İstanbul'daki Yozgatlı vermiyor. Hemen Yozgat'taki Yozgatlılar ile İstanbul'daki Yozgatlılar arasında "köprü" kurduk. Ayrıca ikinci birşey daha yaptık: İstanbul örgütü ve İstanbul'daki Yozgatlılar arasında "ikinci köprü"yü inşa ettik. Büyük kentlere bu yolla giriyoruz.
Yine aynı konuşmadan bir başka paragraf...
- Hedef bir: Ülkücü potansiyelin bir bölümü zaman içinde "değişik partilere" dağıldı. Şimdi diyorum ki, 33 yıllık mücadele içinde ülkücü harekete günül verenler geliniz; birlikte ve bir yere doğru hareket edelim. Hedef iki: Bu seçimde "ilk kez" oy kullanacak olan önemli bir nüfus var. Onlara "doğru adres MHP'dir" diyoruz. Hedef üç: Seçimin kaderi kararsızların elinde. Onlardan oy istiyoruz.
Seçimden kısa süre önce Akşam gazetesini ziyaretinde Devlet Bahçeli oylarının yüzde 13 dolayında olduğunu söyleyince soruyorlar kendisine:
- Türkeş'li MHP, 95 seçimlerinde yüzde 8.2 oy aldı. Türkeş'siz yüzde 10'un üzerine nasıl çıkacaksınız?
Yanıt:
- Efendim bu şekilde yorumlamak çok yanlış olur. Birikimdir bu. Bugünkü siyasi konjonktürü, siyasi şartları göze almak lazım. (...) Şu andaki siyasi konjonktür MHP'nin önünü açmıştır...