"Türkiyenin gelmiş geçmiş en büyük golcüsü, en büyük santrforu, en büyük futbolcusu olmakla kalmayıp bu âlemin gelmiş geçmiş en büyük sahici efsanesidir de o..."Böyle diyor Ömer Madra, "Türk Edebiyatında Futbol" adlı kitabın sayfalarına giren ve şimdiye dek sanırız yazılmış en güzel Metin Oktay yazısında...Her golü bir sanat eseri, bir bale figürüdür. Ama insan sevgisiyle yüklü kişiliği futbolculuğunun ötesindedir. O yüzden Fenerbahçe ve Beşiktaş seyircisi de çok sevmiştir onu... İtalyada oynadığı yıl gelip milli maçlara çıktığında bütün tribünler ona sevgi gösterme fırsatını yakalamış, stat "Meetin, Meetin " diye inlemiştir...Galatasaray Dergisi son sayıda güzel Metin sayfaları yapmış... 1991 yılının 12 Eylül gecesi Ortaköy Ziya Barda Onu son görenlerden müzisyen Tarık Öcal anlatıyor:- Nâzım Hikmetten bir şiir okudu. Hiçbirimiz ummazdık. Tabii ummamak bizim suçumuz. "İşte bu şiiri bilmeyen ne top oynar, ne gitar çalar, işin özü bu kardeşim" deyip boynuma sarıldı.Metin Oktay çok büyük bir yürekti... Benzeri gelmeyecek... Metin Oktayın ölümünün 11inci yılı.. Özlemlerimizin de... Akıp giden zaman içinde unutulmak ne kelime, gittikçe büyüyor gönüllerde... Her efsane gibi... Üç bin yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan, günübirlik yaşayan insandır. İyi pokerciydi hani - MHP, Uyum Yasalarını iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesine gitmiştir. Türkiyenin önünü kapatan bir Hükümette ANAPın yeri yoktur diye rest çekeceksiniz...Başbakandan amiyane deyimle;-Paşa gönlün bilir, yanıtını alınca, ertesi gün:-Hükümetin geleceğiyle ilgili gelişmeler dikkatle takip edilecektir, deyip oturacaksınız oturduğunuz yerde..."İyi pokercidir", derlerdi... O konuda da kuşkuluyuz... Bir gün önce Başbakana çıkıp; Yangın gerekçesi... - MHP, AB yasalarının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu...Meslektaşımız Mustafa Mutlu sütununda soruyordu dün:- Peki siz çıkardığınız yasaların Anayasaya uygun olduğuna emin değil misiniz? Galiba değilsiniz. Peki neden Anayasaya aykırı yasa çıkartıyorsunuz?Aynı oyun özelleştirmede oynanmıştı. Anayasaya aykırı özelleştirme yasaları çıkartılmış, Mümtaz Soysal, Anayasa Mahkemesine gidince "bozguncu" diye suç onun üzerine atılmıştı... Mesut Yılmazın yangın çıkarma gerekçesi nedir: George War Bush Acaba dünya ülkelerinin Amerikan vatandaşlarına gösterdiği sevgi ve saygının birazını olsun Amerikan yönetimleri dünya insanlarına karşı gösterselerdi... Bugün savaş, ölüm, açlık, sefalet ve terör kokan bir dünyada yaşıyor olur muyduk?Amerika bir yıl önce teröre karşı savaş yolunu seçti. Afganistanı bombaladı. 7 binin üzerinde masum insan öldü... Ama terörün faili ilan edilen Bin Ladin yakalanamadı. ABD teröre karşı hukukla karşılık verse, Afganistan savaşına harcadığı 40 milyar doları fakir ülkelere kredi olarak dağıtsa bugün terörü önlemekte çok daha ilerde olmaz mıydık?Geçen yıl New Yorku vuran terörün gerekçelerini anımsıyor musunuz?1) Filistindeki haksız uygulamalar, 2) Iraka uygulanan insafsız ambargo 3) Suudi Arabistandaki ABD varlığı...En haklı gerekçe dahil terör bahanesi olamaz. Öncelikle bunu vurgulayalım... Ve soralım:- Peki Amerikanın şu sırada hazırlığını yaptığı Irak saldırısı için yukardakiler kadar dahi geçerli gerekçesi var mı?Maalesef hayır... Üstelik Irakta 3 bin değil... 300 bin, belki 3 milyon insan ölecek... Türkiye ve Ortadoğu kavrulacak.11 Eylülün birinci yılında Dünya barışı, Bin Ladinin yarattığından daha büyük tehlike içinde olup, şu soruya çengellidir:- Kafayı Iraka takan, İran ve Suriyeyi de sıraya koyan "Washington Cuntası" nasıl durdurulacak?Karikatürist Tan Oral aradaki "W"nun anlamını iyi saptamış. George War Bush... Ne kadar yakışıyor... Televizyonlarda dün gün boyu izledik... ABDde ve dünyanın dört bir yanında insanlar, 11 Eylül terörünün kurbanı 3 bin Amerikalıyı saygı ve üzüntü içinde andı... Washingtona duygulu mesajlar gönderildi. Temizel temizlendi... m.asik@milliyet.com.tr Aday listeleri belli oldu... DSPde eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel bir kez daha harcandı. Kendisine İstanbul 3. Bölgenin 5. sırası uygun görüldü. Acaba DSPnin oy beklediği kitle temiz toplum isteyen vatandaşlar değil de vergi kaçakçıları falan mıdır?