Son zamanların yükselen değerlerinden... Jet - Pa Holding'in sahibi Fadıl Akgündüz, televizyonda herkesin gözünün içine baka baka "Sergen'e yaptığım yatırımla 20 - 25 tane milletvekili satın alırdım" diyor... 15 - 20 milyara milletvekili satın alındığını söylüyor. Bazı şirketlerin bu işi gizlice yaptığını ekliyor. Kendisinin 2 FP'li ve 6 DYP'li milletvekilini desteklediğini (satın aldığını) gizlemiyor.
Bu sözler 60 milyonluk ülkede yankılanırken...
TBMM Başkanı Hikmet Çetin kalkıp tek kelimelik yanıt vermiyor. Tepki göstermiyor. Kendi kontenjan adaylığı konusunda hayli enerjik davranan Hikmet Bey, Meclis'in bir satılık adamlar topluluğu olduğu iddiasına karşı susuyor...
Böylece iddiayı kabullenmiş oluyor...
Aynı zamanda "Satılık adamlar meclisi"nin başkanı olmayı da içine sindirmiş bulunuyor.
Öte yanda milletvekili listesindeki yerini beğenmeyince isyan eden milletvekilleri ve adaylar da kendilerine vurulan "satılık" damgasına karşı gık demiyorlar...
Nasıl bir Meclis Başkanı ve nasıl bir Meclis bu?..
Dünya 2010 yılında olacakları çözümlüyormuş.
Biz ise ne 12 Eylül'den önce yaşanan katliamları, ne de sonrasındaki cinayetleri çözebildik...Daha oralardayız...
Korno dramı...
2 Mart Salı akşamı saat 19.00'da AKM'de anlamlı bir konser var: Devlet Operası sanatçıları
Mete Uğur, Lyn Çağlar, Sema Tüzün ve
Yıldız Künutku, arkadaşları - korno sanatçısı
Ertuğrul Tunalı için çıkacaklar o gece sahneye...
Bir dramın son perdesinde yer alacaklar...
Korno sanatçısı
Ertuğrul Tunalı, bundan 1,5 yıl önce AKM'deki bir konserden çıkışta, kendisini
"Aynı yöne gidiyoruz" diyerek otomobile davet eden üç kişinin tacizine uğruyor... Araçtaki eli telsizli, sivil polis görünümlü kişiler,
Tunalı'yı bayıltıcı spreyle etkisiz hale getirdikten sonra Fındıklı'da cadde kenarına bırakıyor, elindeki enstrumanı da gasp ediyorlar. Çalınan korno,
Tunalı'nın öğretmenlik yaptığı Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuarı'na ait... Değeri yaklaşık 3 milyar lira...
İşin kötüsü... Gasp edilen korno
"Tunalı'nın üzerine" değil, son sınıfta okuyan bir öğrencisinin üzerine zimmetli... Öğrencisi,
Tunalı'ya,
"Hocam, benim kendi kornom var. Bunu siz kullanın!" diyerek ödünç vermiş enstrumanı.. Ve daha o gece bu iş gelmiş
Tunalı'nın başına...
Kornonun üzerine zimmetli olduğu öğrencinin mezuniyet belgesini alabilmesi için korno bedelinin ödenmesi lazım... Çaresiz bir durum... İşte bu aşamada opera sanatçısı
Mete Uğur ve Flarmoni Derneği Başkanı
Panayot Abacı devreye girerek 2 Mart'taki
"dayanışma" konserini düzenliyorlar. Arkadaşları
Tunalı'nın elinden gasp edilen kornonun parasını
"denkleştirmek", onu zor durumdan kurtarmak için...
Biletleri 2 milyon liradan satılacak konserin geliriyle
Tunalı devlete olan borcunu ödeyecek!.. Kendisini yakından tanıyan opera sanatçısı bir dostumuz bakın ne diyor:
- 1,5 yıldır bu kornonun peşinde Ertuğrul..
İstanbul'dan Mersin'e kadar, kornonun satılmak üzere götürülebileceği tüm müzik mağazalarına başvurdu. Maalesef izini bulamadı... Aynı Ertuğrul Tunalı,
zamanında annesinin bileziklerini satarak satın aldığı kornoyla 32 sene devlete hizmet etmiş, birkaç yıl önce hasta babasının tedavi masraflarını karşılayabilmek için kendi kornosunu elden çıkarmıştı...
Soylu bir müzisyenin başına gelenler, bir hayat dramı oluşturuyor aynı zamanda...
Cihan Demirci'den LAFORİZMA
Çiller bu kez de "ev takımı"ndan şahısları aday yapmış..
"Sürahi takımı"nı aday yapsan seçilir bu memlekette!..
Adaylara test...
İngiltere'nin Exeter Üniversitesi'nde öğrenim gören okurumuz
C.K yazıyor:
...Buralara gelirken geçtiğimiz aşamaları tahmin edersiniz. Ama öyle bir aşama vardı ki, bence en çok üzerinde durulması gereken noktalardan biri: Başvurduğunuz üniversite sizden çeşitli formlar doldurmanızı istiyor. Bu formların içinde şöyle bir madde yer alıyor:
"Niçin bu üniversiteye başvuruyorsunuz?.. Yapmayı planladığınız çalışma ve araştırmaların bilimsel literatüre ne gibi katkıları bulunabileceğini anlatınız..." Yani eğitime başlamadan önce
"önünüzü ne ölçüde görebildiğinize ve kapasitenizi ölçme amacına" dayalı çok güzel bir soru...
Aynı soruyu sayın milletvekili adaylarına şu şekilde sormalı diye düşünüyorum:
1) Niçin milletvekili olmak istiyorsunuz,2) Niçin bu partiden?
3) Milletvekili seçildiğiniz takdirde üzerinde önemle durmak istediğiniz konulardan üçünü söyleyiniz...
Bakalım bir yanıtları var mı? Varsa nedir?..
***
Okurumuz böyle diyor... Peki bu sorulara acaba milletvekili adayları nasıl yanıt verir?..
- Demokrasiyi kendi lehime istismar etmek, falan diyeceklerin sanmayın. Elbet yanıtları:
- Vatan millet aşkııı..! diye başlayan birşeyler olacak...
Bu kadarını söylemeyi beceremeyen adamı zaten milletvekili yapmıyorlar...
Ezcümle... Yamyamlara soru sormanın da bir önemi yok galiba...
Savunma hakkı...
Savunma hakkı kutsaldır.
Apo'yu savunmak için Mudanya'dan geçen avukatlara saldırılması bu açıdan hoş görülmüyor. MHP eğilimli eski DGM Başsavcısı
Nusret Demiral bile tepki gösteriyor bu olaya... Diyor ki:
- Savunma görevini şova dönüştürmedikçe bu avukatları kimse rahatsız etmemeli...O bile böyle konuştuktan sonra...
Sürücüsüyle konuşan otomobil yapılmış...
Bizde o otomobillerin son sözü belli:
"Ben sana hızlı gidiyorsun demedim mi abiii"
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr