Melih AŞIK
Yeni yıl arefesinde hıristiyan dünyasında en çok adı geçen ülke yine bizim ülkemiz oldu. Gazete sayfaları ülkemizin ilanlarıyla doldu taştı. Kestanelisi, dolması, portakallısı, eve servis yapılanı, lokantada yenileni...
Turkey aşağı turkey yukarı...
Diyeceksiniz ki,
"Yahu onlar bizim ülkemizden değil, hindiden söz ediyorlar..." Varsın olsun... Hepten unutulmaktan iyidir!..
Psikolog
Nur Yaycıoğlu Hanım gönderdiği notta ülkemizin dış dünyada
"Türkiye" değil de
"hindi" adıyla
"Turkey" diye anılmasını eleştiriyor. Ne var ki yapacak çok şey yok. Ülkelerin isim değiştirmesi kolay değil...
Allahtan
"Turkey", yani
"hindi", o dünyada sevilen ve sayılan bir hayvan. Geçenlerde bir Amerikalı yazar ABD'nin sembolünün
"Kartal" yerine
"Yabani hindi" olması gerektiğini yazıyor; bu hayvanın erdem ve yeteneklerinin kendilerine daha uygun olduğunu anlatıyordu. Biraz buradan kurtarıyoruz!..
Konuyu yaşanmış bir olayla tatlandıralım...
Geçenlerde turla Las Vegas'da bir eğlence yerine giden bir Türk grubuna, Amerikalı şovmen:
- Where are you from?.. diye sormuş. Hepsi birden:
- From Turkey!.. (Hindi'den!..) deyince normal olarak komik unsurları kullanan şovmen:
- From which part? Breast, Leg... (Hangi tarafından?.. Göğüsten mi, buttan mı?..) diye soruvermiş.
Lezzetli bir çağrışım yapmaktayız herşeye rağmen...
İnterstar Televizyonu Anayasa Mahkemesi Başkanı
Yekta Güngör Özden'le
Şevki Yılmaz'ı kıyaslamış. Aralarında benzerlik kurmuş.
Normal... Çünkü... Amerikalı
Fuller, Huntington gibi "Atatürk devri kapandı" şarkıcıları Türkiye'de beyinleri iyi yıkadılar. Kerameti kendinden menkul demokratlar yarattılar.
Bunlara göre Atatürk diktacı. Kemalizm bugünkü bütün kötülüklerin tek kaynağı. "Demokrasi bizim için araçtır" diyen RP demokrat. CHP "Kemalist" parti. Her ne kadar RP
"Susurluk fasa fisodur" diyerek olayı kapatmaya çalışmış, CHP "Susurluk aydınlansın" diye yırtınmışsa da... Onlar için sonuç değişmemekte.
Her ne kadar bugünkü "ceberrut devlet" sömürü düzenini ayakta tutmayı misyon ediniyor, sömürüye karşı güçleri eziyor, para babalarına çalışıyor... Atatürkçüler aydınlığı savunuyorsa da... Devlet Kemalist... Atatürkçüler kötü... Türk ekonomisini sömürüye açan ABD ve onun içerdeki yandaşları cici... Ne mantık?
CHP lideri
Deniz Baykal, "İktidara hazırız" diyor Cumhuriyet'e verdiği demeçte ve ekliyor:
"Hiçbir parti CHP kadar iktidara hazır değil!"
Acaba siyaseti izleyenler buna inanmaya hazır mı?..
Pek sanmıyoruz... Ve aşağıya CHP eski milletvekili Dr.
Engin Ünsal'ın tam da bu konuya ilişkin mektubundan satırlar alıyoruz:
"...Bugün Türkiye'de evrensel kalıplara uygun bir sol partinin varlığından söz etmek zordur.
DSP kişiye bağlı parti olmaktan kurtulamamış ve parti olarak kurumlaşamamıştır. Lideri siyasal yaşamdan çekildiğinde dağılması kaçınılmaz olan bir partiye
`sol' adına oy vermenin mantığını anlamak gerçekten zordur.
Ülkemizde demokrasinin geleceği ve solun iktidar olması CHP'nin geçireceği evrelere bağlıdır.
CHP bugünkü konumuyla bir sol parti sayılamayacak ve eğer iktidar olursa düzen partilerinden farklı hiç bir şey sergileyemeyecek durumdadır.
Buna karşın CHP, sol düşüncenin verimli topraklarında büyüyebilecek tek fidandır. Çünkü partinin yapısı, geçmişte ve günümüzde partiyi destekleyenlerin doğası bu gelişmeye uygundur.
CHP yükselen yeni umudun paradigması olabilir mi?
Olması bazı koşullara bağlıdır. Nedir bu koşullar?..
1 - CHP herşeyden önce üye profilini değiştirmelidir. Bugün lümpenlerin, rantiyelerin, müteahhitlerin çoğunlukta olduğu bir üye yapısıyla CHP'nin sol çizgiyi yakalaması olanaksızdır. Üyelerinin çoğunluğunu emekçilerin, aydınların, gençlerin oluşturmadığı bir parti sol parti olamaz.
Bu nedenle CHP'nin emekçileri ve onların örgütlerini, aydınları, gençleri ve onların içinde yer aldığı demokratik kitle örgütlerini kendi çatısı altında toplamak kararı mutlaka olmalıdır.
2 - Bugün ülkemizde hiç bir siyasi partinin program ve proje üretecek mutfağı yoktur. Hele sol olma savında bir parti için bu büyük ayıptır. CHP'nin iktidar günleri için ülkenin sorunlarını ve çözümlerini dosyalayacak ve bunun hangi kadrolarla yürüteceğini ortaya koyacak bir araştırma bürosu yoktur. Bir sol parti seçmene iktidara geldiğinde düzen partilerinden farklı olarak neyi uygulayacağını ilan etmek zorundadır.
3 - Kuracağı işçi büroları ile emekçileri ve sendikalarını çatısı altına taşımış, kitle örgütleriyle bütünleşmiş, hazırlayacağı çarpıcı programlarla gençler ve aydınlar arasında beyin fırtınası estirmiş, Avrupa'da yaşayan göçmen Türkler üzerinde Avrupa'nın diri kesimiyle canlı iletişim kurmuş ve onların öncülerini saflarına katmış bir CHP iktidarın kaçınılmaz adayıdır.
CHP yöneticilerinin, yukardaki koşulları sağlamadan sadece laikliği savunarak iktidar olamayacaklarını bilmeleri gerekir..."
Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr