Kısaca "küskün" adı verilen ve esas dertleri Meclis'ten 1,5 yıl daha maaş götürmek olan malum milletvekillerine en büyük tepki DYP, ANAP ve DSP'den geliyor. Mesut Yılmaz bu milletvekillerine "yüzsüz" hatta "hain" damgası vurmaya kadar götürdü işi... DSP Lideri Bülent Ecevit ise küskünler hareketinin başarıya ulaşmasından CHP'yi sorumlu tutuyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Profesör Onur Kumbaracıbaşı telefonda bu konudaki düşüncelerini dile getiriyor... Bakınız ne diyor:
- CHP'den sadece 9 küskün milletvekili var. Küskünler adı verilen milletvekillerinin yarıdan çoğu DYP'li, ANAP'lı ve DSP'lidir. Şimdi hain damgası vurulan bu milletvekillerini üç lider geçen seçim öncesinde masabaşına oturup seçti. Nasıl bir seçim yaptıkları ortada. Şimdi kabahati CHP'ye yıkmaya çalışıyorlar. Neymiş? CHP küskünlerin 268 oya ulaştığı geçen oturumda tam kadro Meclis'te bulunmamış. Biz tam kadro Genem Kurul salonunda bulunsaydık dahi sayımız durumu kurtarmaya yetmezdi. Kimse geçmişte kendi yaptığı kirli tercihlerin faturasını bugün bize yüklemeye kalkışmasın...
Prof. Kumbaracıbaşı bir konunun daha altını çiziyor:
- Eğer küskünler hareketi seçimi ertelemeyi başırırsa Tansu Çiller'le Mesut Yılmaz'ın Yüce Divan'a gönderilmeleri çok büyük olasılık haline gelir. Onları esas korkutan sanıyorum bu durumdur...
İşin içinde iş var yani...
`Erteleme çok zor'
TBMM'nin bugünden itibaren yapılacak toplantılarında seçimi erteleme kararı ya da yasası çıkabilir mi?..
Küskünler bunu mümkün görüyor... Soruya
"Çok zor" yanıtı veren TBMM Başkanvekillerinden
Uluç Gürkan ise şöyle konuşuyor:
"
Seçimlerin 18 Nisan'da yapılmasına ilişkin hem bir Meclis kararı var hem de yasa... Bizim gerek Anayasamızda gerekse Meclis İçtüzüğümüzde, Meclis kararıyla seçimlerin yenilenmesini mümkün kılan hükümler var ama Meclis kararıyla seçimlerin ertelenmesini mümkün kılan hükümler yok. Erteleme için mutlaka ve mutlaka yasa çıkarılması gerekiyor. Dolayısıyla TBMM Genel Kurulu, ben seçimlerin 18 Nisan'da yapılmasını öngören Meclis kararını yeni bir karar alarak erteliyorum diyemez, bu yönde çıkaracağı kararın geçerliliği yoktur. Mutlaka ve mutlaka yeni bir yasa çıkarmak zorundadır. Ben şahsen, böyle bir yasanın da 18 Nisan'a kadar bu Meclis'ten çıkabileceğine inanmıyorum. Çünkü bunun Komisyonları var, Genel Kurulu var, Cumhurbaşkanı'na sunulması var, vetosu var... "Cihan Demirci'den LAFORİZMA
Ekmek bulamayan vatandaşa bir küskün vekil şöyle demiş:
"Üzülme, ekmek yoksa ben varım,
zira ekmekten de pişkin bir insanım!.."
Ölüme davetiye
Kadıköy Göztepe'de 13 günahsız insanın yaşamına malolan insanlık dışı katliamın acısı küllenmeden... bari bu defa... dikkate alalım eski İstanbul İtfaiye Müdür Yardımcısı
Seydi Rıza Güney'in şu sözlerini:
- Göztepe'deki Mavi Çarşı'da yangın merdiveni yoktu... Yalnız orada değil Fatih, Bakırköy, Aksaray gibi merkezlerdeki mağazalarda da yangın merdiveni bulunmuyor. İtfaiye, berber dükkanı ve büfelerin ruhsat işlemlerinde söz sahibi ama ne gariptir ki mağaza ve iş merkezlerinin ruhsatlandırılmasında devre dışı... Yangınlara müdahale eden itfaiye görevlilerinin hali de içler acısı. RP'li belediyenin partizanca uygulaması sonucu insanlar 3 - 4 aylık eğitimden sonra itfaiyeci yapılıyor. Sonuç bu oluyor.
Mankenler mutsuz mu?
Mankenler podyumlarda neden hiç gülmezler?
En ünlü ve en zengin mankenlerin bile podyumlarda sürekli asık suratla dolaştığına anlam veremeyen İngiliz okurlar yukardaki soruyu
Daily Telegraph gazetesine sormuşlar... Gazete şu yanıtı veriyor:
- Mankenler seyircilerin bütün dikkatini teşhir edilen elbiselere vermesini sağlamak için yüz hareketlerinden kaçınırlar. Bu yüzden gülmezler.Bizim siyasetçiler ise seçim afişlerinde dikkat etmişsinizdir, sürekli gülüyorlar. Bu da dikkati yaptıkları icraattan ve verdikleri vaatlerden kaçırıp kendi yüzlerine çekmek için olsa gerek...
Günün özeti
Siyasette yaşadığımız günlerin özeti:
Kenya fatihi, Konya fatihine karşı...
Gece hobileri..!
Yeni Zelanda'da bir kamuoyu araştırma şirketi, vatandaşlara sormuş:
"Mükemmel bir akşam geçirmenin yolu sizce nedir?.." Anket sonucu göstermiş ki, Yeni Zelandalılar
"uyku"yu,
"yemeyi" ve
"tekne gezintisi"ni
"seks"e tercih ediyor...
Yeni Zelandalıların yüzde 29.5'i
"dışarda akşam yemeğini", yüzde 12.5'i
"konser vb. şovları", yüzde 9.8'i
"kumar oynamayı" mükemmel bir akşamı tanımlayacak etkinlikler arasında liste başına koymuş. Ayrıca yüzde 9.3'ü de
"mışıl mışıl uyumayı" ideal akşam etkinliği (!) sayarmış. TV izlemek, dansa gitmek, kano yapmak ve yelkenle gezintinin de Yeni Zelanda'da reytingi yüksek
"gece hobileri" arasında olduğunu gösteren ankete göre
"seks" Yeni Zelandalıların
"12'inci tercihi..."
Çocuklara yardım
Bir gazete haberi...
"Fakir çocuklar için çalışan sivil toplum kuruluşlarının sayısı artıyor" Ana babaları açlığa mahkum et... Çocukları kurtarmaya çalış...
Böylesine iyiliksever bir toplumda yaşıyoruz...
Çocukların ezildiği, aşağılandığı, mutsuzluğa mahkum edildiği bir dünyada...
Kimse aşktan söz etmemeli...
İsadore DuncanYazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr