Çünkü onlar yanlış partiye oy verirlerKendilerinden olanlarla alay edipTuhaf bir şekilde başkalarına inanırlar.Enflasyon denince buğday ve gübre fiyatlarını bilirlerCami duvarı, kahve ya da ağaç gölgesine yaslanıpOnbir ay gökyüzünden bereket beklerler.Dindardırlar ahret korkusu içindeAma bir kadının topuklarındanMemelerini görecek kadar bıçkındırlar***Köylüleri niçin öldürmeliyiz?Çünkü onlar ilk akşamdan uyurlar.Yarı gecede yıldızlara bakarakBaşka dünyaları düşlemek gibi tutkuları yoktur.Gökyüzünü, baharda yağmur yağarsaVe yaz güneşleri ekinleri yetirirse severler.Hayal güçleri kıttır ve hiçbir yeniliğe- Bu verimi yüksek bir tohum bile olsaSonuçlarını görmeden inanmazlar.Dünyanın gelişimine bir katkıları yoktur.Mülk düşkünüdürler amansız derecedeBir ülkenin geleceğiKüçük topraklarının ipoteği altındadır.Ve birer kaya parçası gibi dururlar su geçirmedenZamanın derin ırmakları önünde...Köylüleri söyleyin nasıl, nasıl kurtaralım?(Şükrü Erbaşın "İyimser ve Kederli" adlı kitabından.) Köylüleri niçin öldürmeliyiz? Gerçek bir sevgide diğer insanın iyiliğini istersin. Romantik sevgide diğer insanı istersin. Gençlerin dostluğu - Hocalarımız Türk - Yunan ilişkileri konusunda kavgaya varan tartışmalar yapıyor. Biz bu sorunlara pek girmiyoruz. Tartışmıyoruz. Birlikte geziyoruz, tavla oynuyoruz, dans ediyoruz. Bizim aramızda hiçbir tartışma olmuyor... Yeditepe Üniversitesinde "Türk Yunan İlişkilerinde Medyanın Etkisi" adlı bir toplantı var. Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiyeden öğretim üyeleri ve öğrenciler katılıyor toplantıya. Bu toplantıya katılan gençlerden birine toplantıyı sorduk dün. Dedi ki: Taburcu olunca... Ertesi gün mahalle kahvesinde Temele rastlayınca acı acı sitem etmiş:- Uyy Temel... Seninle kırk yıllık arkadaşiz. Kırk gün hastanede yattum bir defa ziyaretime celmedun. Ayip ettun...Temel mahcup bir şekilde mazeretini ifade etmiş:- Hastaneden çıkacağinu pilmeydum... İdris uzun süre hastanede tedavi gördükten sonra taburcu edilmiş. Formula kuralları Türk pilotlar yarış araçlarının bagajlarında mangal bulunduramayacak. Otomobilde teyp ve amfi teşkilatı varsa söktürülecek; mini vantilatör, kafasını sallayan köpek bulunduran pilotlar yarışa alınmayacak.Araçların arkasında yazılı bulunan -varsa tabi ki "Canısı, Var ya, Deli Yürek, Bir Sana Doyamadım Bir de Sabah Uykusuna, Günahkâr Sokakların Tövbekâr çocuğu Muhittin, O şimdi Asker 81/3 Tertip İdris" gibi ibareler acilen kazınacak. Pitstop anında (tamir - bakım amaçlı, kısa süreli mola) teknik ekipten, "Usta gelmişken bi de karbüratöre bakıver" ya da "Diferansiyelden ses geliyo, alt takımlara el atıver" gibi taleplerde bulunulmayacak. Ülkemize gelen hiçbir yabancı pilotun arabasına yaklaşıp, "Usta kaç yapıyo bu?", "Bizim Almanyadaki kayınçoda bunun aynısından vardı", "Bunların ikinci elleri kaça gidiyo hoca" gibi sorular sorulmayacak.Start verildiği anda arkadan "Dıt" diye kornayla uyarı yapılmayacak. Adamların gözü kör mü? O da farkında herhalde start sinyali yandığının.Yarış esnasında yabancı pilotlarla çarpışmak suretiyle kaza yapan pilotlarımızın, "Trafik gelmeden yerinden kıpırdatmam arabayı" ya da "Sana sanayiden tanıdık bi ustanın kartını vereyim, git ona yaptır. Faturayı ben hallederim" gibi yaklaşımlar göstermelerine kati surette izin verilmeyecek.Marlboro, Camel, Winston gibi yabancı sigara reklamlarla birlikte, milli menfaatler uyarınca, Tekel 2000, Uzun Samsun, Yeni Rakı, Altınbaş gibi reklamlar alınabilecek. Ancak yarış sırasında kesinlikle sigara içilmeyecek. Formula 1 büyük ihtimalle artık ülkemizde de yapılacak... Denizliden Can Sinanoğlu oturmuş, Formulaya katılacak Türk pilotlara yönelik bir uyarı ve kurallar listesi hazırlamış.. Dikkatle okuyalım: Bu koşullarda memleketi temsil edecek usta şoför varsa gelsin başvursun. Yoksa:"Devam eeeyyyyttt..." Ernest Hemingwayin bir konuşma metninin kenarında şu not görülmüş: "Burada fikirler zayıf... Sesini yükselt!" m.asik@milliyet.com.tr