Diş Hekimi
Cem Dündar yazıyor:
      "Yaklaşık 6 ay önce Babakale'ye dalışa giderken U.D.O.'nun hızlı feribotunu kullanmıştık... Geminin her yanında bulunan televizyon ekranlarında sualtı belgeselleri gösteriliyordu...
"Ohh, ne keyifli" derken, bir de ne görelim? Ekrana köpek balığı saldırıları gelmez mi? Hemen aklımıza Z.A.Z. ekibinin muhteşem filmi
"Airplane" geldi... Hatırlayacaksınız, uçakta yolculara gösterilen filmde bir uçak düşüyordu. Çok güldük... Ama çevremizdeki kadın ve çocuklar dehşet içinde kalmıştı. Aradan 6 ay geçti... Bu kez feribotla Çesme'ye giderken ne görelim. Aynı film gösterilmiyor mu? Üstelik genel müzik yayınında da
TİTANİK filminin melodileri yankılanıyordu..."
Tantan'dan ÅŸikayet!
      Gazetede haber:
     Â
"ANAP Başkanlık Divanı toplantısında genel başkan yardımcıları İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'
ı partililerden gelen talepleri karşılamamakla suçladılar..."
     ÂDemek ki...
Sadettin Tantan doÄŸru yolda...
Ayrılık vakti
      Kadın sabaha karşı uyanmış. Bakmış kocası yanında yok. Sağa sola bakınmış. Sonunda adamı bulmuş. Bizimki bavulunu hazırlamış, kapıdan çıkmak üzere hazır bekliyor.
      - Ne yapıyorsun burada, diye sormuş kadın...
     Â
- Sabahı bekliyorum, demiş adam...
      - Neden?
     Â
- Hani baban bizi yıllar önce birlikte yakalamıştı...      - Eee?...
     Â
- Ya kızımla evlenirsin ya da 20 yıl hapis yatarsın demişti...      - Eee?..
     Â
- 20 yılım bugün doluyor...Limon sıkma şampiyonu/ustası!..
      Aşağıdaki yazı
Ahmet Çavuşoğlu'nun Güneş'te anlattığı öyküden uyarlanmıştır:
      ...Londra'da
The Bull and The Lemon (Boğa ve Limon) adlı meşhur bir pub (meyhane) vardır. Her pazartesi günü Pub'ın sahibi
Shawn Shaw bir limonu alır sıkar, sıkar, sıkar ve ondan sonra bir cam kavanoz içine koyar. O hafta içinde Pub'a gelip o limondan bir damla daha su çıkarabilen müşteriye çok kıymetli hediyeler verilir ve o adam çok meşhur olur. Bu adetin başlatıldığı 1930 senesinden beri sadece 3 kişi sıkılmış limondan bir damla su daha çıkarmaya muvaffak olmuş.
      1983 senesinden beri de kimse limonu damlatamamış. Hal böyle iken geçenlerde
The Bull and The Lemon'a temiz kıyafetli, halim selim, yaşlı başlı bir müşteri girmiş. Kavanozun içindeki limonu görmüş, merak edip ne olduğunu sormuş, ona hikayeyi anlatmışlar. Efendi kılıklı adam
"Müsade ederseniz bir de ben deneyeyim" demiş. Pub ahalisinin alaycı bakışları arasında kavanozun içinden limonu almış, şöyle bir sıkmış ve herkesin hayret dolu bakışları arasında limondan tıp tıp tıp damlalar damlamaya başlamış.
      Pub ahalisi alkışlar arasında adamı omuzlara almışlar ve
"En büyük adam bizim adam" diye de bağırmaya başlamışlar. Hatta bir kısım müşteri de
"The Bull and The Lemon seninle gurur duyuyor" diye çığrışmışlar.
      Heyecan dinince Pub'un sahibi
Shawn Shaw adamın yanına gelmiş ve
"Sen kimsin be adam?" diye sormuÅŸ;
"Halterci misin, güreşçi misin, yoksa boksör müsün? Bir dünya şampiyonu musun?.."
     ÂHalim selim adam hafif utanarak önüne bakmış;
"Yok efendim" demiÅŸ,
"Ben Türkiye'nin eski halkçı, yeni sermayeci Başbakan'ı Bülent Ecevit'im..."
Kalli...
      Beşiktaş Teknik Direktörü
Feldkamp:      - Sahaya inmem, takımı tribünden yönetirim, demiş...
      Peki spor yazarları ne iş yapacak?..
Hafızayı beşer...
      Cumhuriyet gazetesinde
Miyase Ä°lknur, BaÅŸbakan
Bülent Ecevit'in 30 yıl önceki sözlerini derleyerek bir haber oluşturmuş. Uluslararası Tahkim'e karşı çıkanlar hakkında
"Bunlar renkli televizyona da Köprü'ye de karşı çıkmışlardı!" diyen
Ecevit bakınız 1969 yılında nasıl konuşmuş:
     Â
"Ä°ktidara geldiÄŸimizde BoÄŸaz Köprüsü'nün yapımını erteleyeceÄŸiz. Köprünün bir ayağının parasıyla 1 milyon 200 bin çiftçi ailesi borçtan kurtulacaktır..."     ÂKendi mazisini unutanların ağızlarından çıkanları da unutmaları doÄŸal. DoÄŸal olmayan baÅŸkalarını da kendileri gibi
"hafıza ve kişilik kaybı"na uğramış sanmaları...
      *
Cihan Demirci’den LAFORÄ°ZMA     Â
Ecevit yakında şunu da diyebilir, "Bu tutucu solcular zamanında güneş tutulmasına bile karşı çıkmışlardı!.."Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr