Siyasette kıvırtma seanslarının başlaması üzerine Suat Özkaplan dostumuz "örnek olaylar" göndermiş...
Bir süpermarkette müşteri yarım kivi satın almak istiyor.
Tezgâhtar bunun mümkün olmadığını söylüyor. Kavga çıkıyor. Tezgâhtar koşa koşa müdüre çıkıyor:
- Efendim, hayvanın biri yarım kivi almak istiyor, der demez şöyle bir arkasına dönünce ne görsün? Müşteri birlikte gelmiş, ensesinde duruyor... Tezgâhtar hemen müşteriyi işaret ediyor:
- Bu beyefendi de diğer yarısını almak istiyor, efendim...
Müdür bir saat sonra tezgâhtarı çağırtıyor:
- Tebrik ederim, çok zeki davrandın, nerelisin sen?
- Brezilyalıyım efendim...
- Amerika’ya niye geldin?
- Brezilya cazip bir yer değil efendim, orada insanlar ya orospu ya futbolcu...
- Biliyor musun benim karım da Brezilyalı...
- Yaa öyle mi, acaba karınız hangi takımda futbol oynuyordu...
"Hiç kimse soru sormuyorsa, basın özgürlüğü anlamsız olur."
Ani Di Franco
Yunan ve Rum gazeteleri Kofi Annan planını 30 sayfaya varan eklerle okurlarına duyurdular. Yunan ve Rum kamuoyu planın üzerinde tartıştı, fikir sahibi oldu. Türkiye’de ise basın ne planı, ne eklerini, ne haritaları yayımladı. Vatandaş ne olup bittiğinin farkında değil. Planı ve konuyu bilen birkaç kişi ara sıra ekranda tartışıyor. Halk boş gözlerle izliyor. Çünkü bir şey anlamıyor. Basının görevi nedir? Kamuoyunu aydınlatarak onun kanaatini serbestçe oluşturmasını sağlamak... Bu tanım artık basını bağlamıyor mu?
İhale yasası... Nereden Buldun Yasası... Dokunulmazlıkların Sınırlandırılması Yasası erteleniyor... Ne zamana kadar? Küpleri dolana kadar...
Haldun Ertem
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, yabancı gazetecilere rüşvet karşılığı ABD lehine haber ve yorumlar yazdırmayı planlıyor.
Yukarıdaki haber dünkü gazetelerde yer aldı.
Fıkra malum... Polonyalı sarışın fahişe yıllar sonra arkadaşlarının bu işi parayla yaptığını öğrenince çok şaşırmış.
Bizim mütareke basını da bu işe para ödeneceğini duyunca çok şaşırmıştır.
İhale yasası Ocak 2002’de çıkarıldı ve araya hazırlık süresi konularak 1 Ocak 2003 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörüldü. Bu amaçla Kamu İhale Kurumu kuruldu. İhale veren bütün kamu kurumlarının personeline yeni yasa ve mevzuat öğretildi. Yeni yasa neler mi getiriyordu?
1- Müteahhit karneleri alınıp satılıyor, kiralanıyor, karne kiralayan ilgisiz kimseler, devletten baraj ihalesi bile alabiliyordu... Yeni yasa bu düzensizliği ortadan kaldırıyor.
2- Yeni yasa davetiye usulü ile ihaleyi ortadan kaldırıyor... Eş dost, tanıdık ve siyasal yandaş firmalara artık bu yöntemle ihale ikram edilmeyecek. İhalelerin önemli bölümü Resmi Gazete’de ilan edilecek, sonuçlar aynı yerde açıklanacak, kaybedenlere nedenleri bildirilecek.
3- Kamu ihaleleri tamamen şeffaf olacak, "Kuruluşumuz ihaleyi isterse verir, istediğine verir" rezaleti ortadan kalkacak. Belediye şirketleri eliyle yapılan vurgunlar son bulacak.
4- Ödeneği olmayan yatırım başlamayacak. İş en geç 10 yılda tamamlanacak.
Yasa kamu ihalelerinde vurgunun önünü tıkarken ihale mafyalarını ve danışıklı dövüşleri de önlüyor.
Kamu İhale Kurumu "Biz hazırız" derken Bayındırlık Bakanlığı neden "Biz hazır değiliz" diye bu yasayı ertelemeye çalışıyor?
İlk duble yolun ilanlarının sadece Konya’da iki yerel gazeteye verilmesi İhale Yasası’nın AKP’nin yandaşlarını mamalamak için geciktirildiği savlarını güçlendiriyor.
Hükümetteki kadronun, henüz iktidarının 45’inci gününde "ihalelerde yolsuzluk tasarladığı "kuşkusunu vermesi büyük talihsizlik...
Deniz Baykal
"İktidarın cicim ayları bitiyor" demiş. Muhalefetin de,
"Ne biçim muhalefet" aylarının bitmesi dileğiyle...