Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       Hükümeti düşürmenin sırası mıydı?.. Deniz Baykal'ın yaptığı da iş mi?.. Şunun şurasında seçime 5 ay zaman kalmış... Mesut Bey götürseydi hükümeti seçime kadar... Şeklindeki konuşmalara yanıt olarak Prof. Onur Kumbaracıbaşı şu kısa öyküyü anlattı:
       "...Efendim bir tarihte otobüsle Ankara'dan İstanbul'a gidiyoruz. Önde oturmaktayız. Bolu'da mola verip yeniden yola çıktıktan sonra şoförde bir gariplik gördük. Araba sağa sola yalpalıyor. Şoför direksiyona zor hakim oluyor. Sorduk:
       - Usta molada biraz alkol aldın galiba?
     Â- Biraz parlattık, demez mi?..
       Bu durumda ne yaparsınız? Şoföre "Hemen bırak direksiyonu" mu dersiniz? Yoksa "Şunun şurasında iki saatlik yol kaldı, bırakalım götürsün" mü?.."
       ***
       ANAP'la DYP birbirini akladı diye kızıyoruz... CHP'nin Türkbank ihalesinde yapılan yolsuzluğu görmezden gelerek Mesut Yılmaz'ı aklaması aynı anlama gelmeyecek miydi?..

       İtalya'ya uyguladığımız ticari ve ekonomik boykot (kimi komik ve ilkel eylemler hariç) oldukça etkili oldu... Başbakan D'Alemo, Türkiye'nin boykotuna karşı Avrupa Birliği'nden yardım istemek zorunda kaldı. İtalyan sanayiciler hükümeti suçlarken... İtalyan halkı "Bir terörist lider için bütün bunlar değer mi?" sorusunu sormaya başladı. Boykotumuz etkili oldu olmasına da... Bu furyada İtalyan RAİ Televizyonunun kablodan çıkarılarak karartılmasını anlamadık. Ya da anladık. Şunu anladık: Ankara'daki kafalar hala bir televizyon kanalı karartıldığında o televizyonun cezalandırıldığını sanıyorlar. İzleyicinin haber alma hakkının ortadan kaldırıldığını, zarara girenin izleyici olduğunu düşünemiyorlar. RTÜK'e de egemen olan bu "kafa" nasıl aydınlanacak? Mesele bu...

       Haber önceki gün Radikal'de çıktı. Habere göre, bazı Türk firmalarının cazibeyi artırmak için ürettikleri ürünlere İtalyanca isimler vermeleri başlarına dert olmuş. Özellikle gıda ve ayakkabıda İtalyanca isim kullanarak satışlarını artırmayı hedefleyen firmalar, şimdi vitrinlerine astıkları "İtalyan malı satılmaz" afişleriyle bu dertten kurtulmaya çalışıyorlarmış.
       Haberde, İtalyan ismi kullanan Türk markalarına da yer verilmiş: Bellona Kanape, Fierra Mobilya, Veronelli Makarna, Bentini Gömlek, Alpacino Deri, Abbate Gömlek, Sicily's Pizza...
       Şimdi durup düşünelim ve soralım. Bu isimler niye konmuş?.. Tüketiciyi "İtalyan malı satıyoruz" diye yanıltmak, kandırmak için... Belki de pek çok tüketici, "daha sağlamdır, daha kalitelidir" diyerek bu yüzden yıllarca bu ürünleri satın almış.
       Ama ne zaman ki, İtalya'yla aramızda Apo yüzünden kriz çıkmış... Halk İtalyan mallarını boykot etmeğe başlamış... Halkı bugüne kadar kandırarak para kazananlar şimdi ağlaşıyor. "Aman sakın yanılmayın! Yanlış anlamayın! Sattığımız ürünler İtalyan malı değil, halis Türk malıdır" diyorlar.
       Görüldüğü gibi uyanıklık işte bazen böyle, hiç umulmadık bir anda ters tepebiliyor. Başkalarını vurmak için kullanılan silah, bir zaman geliyor, kullananı vurabiliyor.
       Bizler de kendi kazdıkları kuyuya düşenlere üzülüyoruz şimdi.

       Birbirlerini yıllarca hırsızlık, yolsuzluk vs. gibi en adi suçlamalarla suçlayan iki lider, kendi adamları vasıtasıyla birbirlerini bir anda aklayıp paklayıverdiler. Meclis'te önceki gün sergilenen bu çirkinlik orada bitti mi? Tansu Çiller'in Mal Varlığını Soruşturma Komisyonu'nun eski üyelerinden, konunun sıkı takipçisi Sabri Ergül, "Daha devamı var" diyor ve anlatıyor:
       - Merkez sağdaki bu aklama işbirliği, sanılmasın ki kısa vadeli.. Uzun vadeli bir anlaşma yaptılar. Hep birlikte de göreceğiz: Korkmaz Yiğit'in Türkbank ihalesiyle ilgili anlatımlarından dolayı Mesut Yılmaz hakkında, Selçuk Parsadan'la ilgili olarak da Çiller hakkında soruşturma önergeleri var sırada. O önergelerde de karşılıklı aklayacaklar birbirlerini. Bakın bütçeyi de getirmiyorlar Meclis'e...
     Â- Sebep?..
       - Getirmiyorlar çünkü gündem boşalsın da Parsadan ve Korkmaz Yiğit önergeleri gelsin... Bütçe gelirse soruşturma dahi olsa konuşamıyorsunuz. Parsadan ve Korkmaz Yiğit soruşturmalarını süratle gündeme alıp o işi çözecekler. Ve gelsin birlikte hükümet formülü...
     Â- Ä°ki komisyonun kararıyla mal varlıklarıyla ilgili soruÅŸturmalar tümüyle kapanmış mı oluyor?.
       - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Özer Çiller hakkında "mal beyanında mallarını gizlemiştir" diye dava açtı. Yani mal kaçırdığını savcı kabul etti. Aynı suçu Tansu Çiller'in de işlediği kanaatine vardı; "Ama" dedi, "Tansu Çiller bu mal beyanını verdiğinde (30.11.93 tarihlidir beyan) Başbakan olduğu için gereğini Meclis yapsın ve soruşturma açsın..." Yani yargının bu konuda bir kanaati var. Yargı Türkiye'de herşeye rağmen görevini yapmaya çalışıyor. Yargı temiz bana göre, kirli olan siyasetçiler...




Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr