Sessiz çoğunluğun lideri
Mesut Yılmaz, "hizmeti" ne kadar çok sevdiğini, şimdiye kadar ne hizmetler yaptığını anlatmak için gazetelere peşpeşe ilanlar veriyor... İlanlardaki iddialı cümlelerinden biri de şu:
"1,5 yıllık kısa iktidarımızda 75 yılda yapılana denk enerji yatırımı yaptık..."
Hemen altında rakamlar da verilmiş:
"Ülkenin 75 yıllık kurulu enerji gücü 21 bin 760 megavat... Kendi iktidarlarınca başlatılan elektrik gücü yatırımı ise 23 bin 262 megavat..."
Acaba bu iddia doğru, rakamlar da gerçek mi?.. Elektrik Mühendisleri Odası'na danışıyoruz. Yanıt özlü:
- Türkiye'nin 75 yıllık kurulu gücü enerji gücünü 1,5 yılda ikiye katladık diyebilmek için "mega" atmak lazım... Mesut Bey de öyle yapmış. Zira Türkiye, kurulu gücüne her yıl ancak yüzde 7'lik bir ekleme gerçekleştirebilmektedir. Yapıldığı iddia edilen yatırımların çoğu Yap - İşlet - Devret ve Yap - İşlet ağırlıklı yatırımlardır. Bu santralların yıllar içinde devreye girebilmesi için gerekli Doğalgaz Temin Anlaşmaları hala gerçekleştirilebilmiş değil. Ayrıca Mesut Yılmaz'ın "75 yıla denk" dediği yatırımların tümü DPT tarafından programdan çıkarılmıştır.
Suç ve ceza...
Müdür bey, daha önce Edirne Cezaevi'nde görev yapıyormuş... Cezaevinde bir olay meydana gelince hakkında soruşturma açılmış... Suçlu bulunmuş, Afyon'a tayin edilerek cezalandırılmış!
Aynı müdür bey,
Mustafa Duyar cinayetinde silahı cezaevine sokmakla suçlanıyor ve yine soruşturma geçiriyor. Bunda da suçlu bulunursa ne olacağı üç aşağı beş yukarı belli; Bir başka cezaevine tayin!..
İki polis memuru bey... İstanbul'da nişanlısıyla otomobilin içinde sohbet etmekte olan ünlü bir işadamının kızından,
"120 milyon lira vermezsen seni zina suçundan karakola götürürüz" tehdidiyle rüşvet almışlar. Olay savcılığa ve basına intikal edince İstanbul Emniyet Müdürü
Hasan Özdemir açıklıyor:
"Polislerden birini Kars'a, ötekini Tokat'a tayin ettik..."Aynı polisler, diyelim ilerde, benzer herzeyi orada da yediler... Amirlerinin ne diyeceğini isterseniz biz şimdiden tahmin edelim:
"
Filancayı falanca, falancayı filanca ile tayin ettik. "İşle suçu... Sok silahı, al rüşveti... Olay ortaya çıkmaz, yaptığın yanına kar kalırsa ne ala... Ya çıkarsa mı?.. Amaaannn, o da dert mi?.. O zaman da katlan biraz sıkıntıya! Topla valizlerini, aynı melaneti bir başka yerde işlemek üzere çık yola... Ne ala memleket...
DPT'den siyasete
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), geçen seçimlerde olduğu gibi bu defa da hayli geniş bir kadroyla çıkıyor seçim meydanına... Siyasete girmek için 11 kişi istifa etmiş DPT'den... 1'i DSP'ye, 4'ü FP'ye, 6'sı ise MHP'ye adaylık başvurusunda bulunmuş...
DPT Bölgesel Gelişme Genel Müdürü
İsmail Sarıca, doğum yeri Kocaeli'de Demokratik Sol Parti'nin milletvekilliği adayları arasında.. 28 yıllık planlamacı olan
Sarıca, uzman yardımcılığından genel müdürlüğe kadar yükselmiş bir bürokrat...
Fazilet Partisi listelerinden şans deneyen DPT'lilerden
"Uzman" kadrosundaki
Nihal Atuk, Ankara milletvekilliğine, Faziletçi diğer planlamacılar ise belediye başkanlıklarına talip... Müşavir
Fatih Uğurlu Kahramanmaraş, Uzman
Mehmet Ceylan Safranbolu, Uzman
Rüstem Altınbaş da Sincan Belediye Başkanlığı için uğraş verecek...
DPT'lilerin gözde partisi ise MHP... Daire Başkanı
Ali Işıklar ve Uzman
Mustafa Korçak Ankara'dan, Uzman
Emin Haluk Ayhan İzmir'den, Uzman
Musa Görgün Denizli'den, Uzman
Nezih Kerimoğlu ise Mardin'den milletvekilliği için MHP'ye başvuruda bulunmuşlar. DPT'li ise şube Müdürü
Ali Ayva da Sivrihisar Belediye Başkanlığı için başvurmuş MHP'ye...
Cihan Demirci'den LAFORİZMA
DYP’de ipler sadece Çiller’in elindeymiş... Normal... Kuklacılık geleneğini sürdürüyor çünkü...
Ramazanda sınav
Geçen Ramazan'da bir Anadolu ilçesindeki lisede yaşanmış olay...
Okul müdürü, öğretmenleri masanın etrafına toplamış, diyor ki:
- Arkadaşlar, okulun seviyesi çok geri. Bu çocukları geleceğe hazırlamak için acilen birşeyler yapmamız gerek. Yoksa sapır sapır dökülecekler.Öncelikle bir
"seviye tespit sınavı" yapmayı önermiş Müdür. Böylece çocukların eksikleri saptanacak ve tüm öğretmenler hızla çalışmaya koyulacak...
"Seviye tespit sınavı" önerisini tüm öğretmenler canı gönülden desteklemiş.. Bir teki hariç... Huzursuzluğu her halinden belli olan Edebiyatçı kıvranarak;
- Kesinlikle olmaz! demiş,
Ramazan'a denk düşecek bu sınav. Yapılmasın!
Öğretmenler
"Haydaaa!.." diye homurdanırken, içlerinden biri dayanamayıp patlamış:
- Sınav kağıtlarını yemeyecen Hocam! Okuyacan, okuyacan!.. Kavga çıkan tartışma programı reyting rekoru kırıyor.
"Bugünkü tartışmamızda bir yenilik yapıyoruz. Mikrofon yerine sopa kullanacağız. Sadece benim sopa verdiğim arkadaş kavga edecek. Evet sizden başlıyoruz."
Bin pişman!
Abdullah Öcalan, uçakta MİT görevlilerince kaydedilen görüntülerinde;
- Memlekete bir hizmetim dokunursa çok memnun olurum, diyor... Görüntüleri kahvehanede izleyen vatandaşın ilk yorumu:
"Madem hizmet, derhal siyasete atıl!.."Öcalan video görüntülerinde bezgin bir ses tonuyla konuşmaya devam ediyor... Tam yine
"memlekete hizmet"le ilgili birşeyler söyleyecekken cümlesi yarım kalıyor... Kahvehanedeki vatandaş tamamlıyor:
"PKK beni kandırdı!.." Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr