-Siz de benim yardımcım olun, birlikte çalışalım. Gökhan Durgun, öneriyi kabul etmedi. Bunun üzerine neler olduğunu kendisinden dinliyoruz."Grupta bizim arkadaşların sayısı AKP'lilerden fazlaydı, dolayısıyla salı akşamı (dün akşam) yapacağımız birinci olağan genel kurulda başkanlığı benim kazanmam büyük olasılıktı. Ama dün sabah tam 37 AKP'li topluca üyelik başvurusu yaptı, ki bunların arasında İsrail'in lafını duyunca tüyleri diken diken olanlar bile var. Tabii amaç İsrail dostluğu, İsrail'le ilişkileri geliştirmek vs. değil, amaç başkanlığı bizden almak... Bunun üzerine bizim arkadaşlar da beşer - onar üye olmaya başladılar. Baktım olacak gibi değil, bu gidişle bütün AKP milletvekilleri İsrail dostu! olacak, tüzüğün bana verdiği yetkiye dayanarak bütün üye kayıtlarını durdurdum. Seçim kampanyalarında Yahudi düşmanlığını malzeme yapanların şimdi başkanlığı ele geçirmek için yaptıklarını hayretle ve ibretle izliyoruz. CHP Hatay milletvekili Gökhan Durgun, Türkiye - İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu'nun kurucu başkanı... Geçen gün AKP Samsun milletvekili Suat Kılıç kendisine geldi, grubun ilk olağan kongresinde kendisinin başkanlığa adaylığını koyacağını söyledi ve arkasından ekledi; Yarın bambaşka bir insan olacağım diyorsun. Niye bugünden başlamıyorsun? Epiktetos Bravo AKP'ye, sonunda türbanı Malezya ve Pakistan protokolüne sokmayı başardı. Arman Salepçi Nereden nereye... Meclis Başkanı Bülent Arınç Cumhurbaşkanı Sezer'i türbanlı eşiyle uğurlayınca tepki doğmuş, Arınç bunun üzerine Hindistan gezisine eşini götürmemişti. Ancak AKP türbanı devlete sokmakta kararlı. O yüzden Tayyip Erdoğan Malezya ve Pakistan ziyaretine eşi Emine Erdoğan'la gitti. İyi ki öyle gitti. Türkiye'nin geldiği nokta fotoğraflandı. Malezya ve Pakistan'daki toplu fotoğraflarda tek başı kapalı hanım Emine Erdoğan'dı... Dün bir başka fotoğrafta AKP'li Şaban Dişli'nin türbanlı sekreteri AB Karma Parlamento toplantısında görülüyordu... Bu manzaralar karşısında... Avrupa Parlamentosu Üyesi Ozan Ceyhun'un "Bu iktidarın AB üyeliğini samimiyetle istediği ve AB'ye yaklaştığımız konusunda kuşkuluyum" sözlerini anımsadık... Ceptel muhabbeti - Eğer otobüsler "ceptel"den etkilenseler baz istasyonlarının yanından geçerken çıldırırlardı. Çünkü baz istasyonu bir telefondan 50 kat daha fazla manyetik dalga yayar...Anlaşılıyor ki bu yasağın anlamı yok. Ancak bir tek faydası var. O da gereksiz muhabbeti önleyerek zorunlu tasarruf sağlaması! Otobüslerde cep telefonu kullanma konusunda dış ülkelerdeki okurlarımızdan gelen bilgilere göre... Bizden başka otobüslerde cep telefonu açılmasını yasaklayan ülke yok... Mehmet Nuri Şenocak diyor ki: İkiz sözleşme 5 Dış politika uzmanları bu haktan etnik grupların yararlanamayacağı görüşünde. Gündüz Aktan da aynı görüşte... Diyor ki:- Sözleşmelerin 1. maddesi artık bizim için bölücü bir tehlike taşımıyor. Kaldı ki misakların bugüne kadarki uygulamasında bu madde hiçbir ülkeye sorun yaratmadı. Büyükelçi Aktan sözlerini "Ancak" diye sürdürüyor:- Ancak Kürtlere sürekli 'halk' diyen Avrupa Parlamentosu, DEP milletvekillerinin yargılanması üzerine 15 Aralık 1994'te aldığı kararda, 'Türk hükümetinin ülkenin tümünü temsil etmediği' ni belirterek, bölücü self determinasyon hakkının bize karşı kullanılabileceğini kabul etti. Kısaca, 1. maddeye uygun bir çekince koyarak hukukun gereğini yerine getirmemiz, ileride olası baş ağrılarından bizi kurtarabilir.Gündüz Aktan'ın söyledikleri açık...Birinci maddede çekince bulunması konuyu çözümler...Bakalım Cumhurbaşkanı nasıl bir tavır takınacak. İkiz Sözleşmelerle ilgili olarak arayan eski Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş, dikkatimizi eski Büyükelçi Gündüz Aktan'ın Radikal'deki yazısına çekerek, bu görüşlerin dikkate alınması gerektiğini söylüyor. Sözleşmelerin en kritik maddesi birinci madde... Bu madde halkların kendi kaderlerini tayin (self determinasyon) hakkından söz ediyor. "Neden sokaklarda kadın göremiyorum" diye sormuş. Meclis Başkanı Hüseyin de "Onlar akıllı, sıcakta dolaşmıyorlar" demiş. İçinden de, "Açık saçık giyinmelerine izin versek hepsi sokağa dökülür yahu" demiştir. Tayyip Erdoğan Pakistan'da Haldun Ertem IMF'den kaçışlar... m.asik@milliyet.com.tr Tayyip Erdoğan yoksulluk konferansında konuşurken iki genç: "IMF programlarını istemiyoruz" diye bağırmış, Başbakan onları sicili bozuk olarak niteledikten sonra, "Başka bir galakside yaşamakla" suçlamıştı. Aradan bir hafta geçti, geçmedi. Hem Başbakan Erdoğan hem Dışişleri Bakanı Gül, IMF ile yolları 2004 yılında ayırmaktan söz etmeye başladılar... Ne tutarlılık... Bu arada CHP'nin durumu hazin... İşçinin emekçinin partisi CHP, IMF'ye en bağlı parti olarak kalakaldı ortalıkta. Ecevit IMF'nin Kemal Derviş eliyle kendisine komplo kurduğundan yakınadursun... CHP'nin de komploya kurban gittiği açık değil mi?