Melih AŞIK
Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Profesör
Zekeriya Kitapçı'nın Anadolu Ajansı'na verdiği demeç, günümüzün
"önemli" tartışma konularından birine (tarihten ilginç örneklerle) ışık tutacak nitelikte... Prof.
Kitapçı'nın anlattıklarına bakalım:
- "Orta Asya'da İslamiyetin Yayılışı ve Türkler" konulu araştırmayı yürütürken Kuran - ı Kerim'in tarihsel süreç içinde Arapça dışında başka dillerde okunup okunmadığını da araştırdık. Ve gördük ki... İspanya'yı fetheden Araplar, Endülüs'te Kuran'ın
"İspanyolca" okunmasına imkan tanımışlar. Ve yine Buhara'da, imparatorluğun geniş hudutları içinde yerli halkın
"lisan" yönünden karşılaştığı büyük zorlukları gidermek amacıyla namazlarda Kuran - ı Kerim'in
"Farsça" okunmasına izin verilmiş. Çünkü dönemin Hakanı
Kuteybe, "Arapça" bilmeyen yerli halkın İslam dinine girmesine büyük önem veriyor ve İslam'ın özünün daha iyi kavranabilmesi için namazların
"Farsça" okunup kılınmasını teşvik ediyor. Daha sonraki tarihlerde de Hanefi önderleri, bu konuda büyük tolerans göstermiş. Özellikle İmam
Azam Ebu Hanife, ibadet esnasında Kuran'ın
"Farsça" okunabileceğini söylemiş. Bu içtihatlara uyularak daha sonra birçok ayet ve hadisin Farsça tercümesi yapılmış...
Prof.
Zekeriya Kitapçı, dün telefondaki sohbetimizde de son sözü şöyle koydu:
- Konunun tarihi boyutunu kimse bilmiyor. Daha sonra gelen İslam önderleri, bu konuda ilk Müslüman fatihlerin gerisinde kalmıştır. Müslüman fatihler, bu meseleye asla taassupla yaklaşmamış.. Çok daha açık ve hür, daha gerçekçi davranmışlar...
İzmirli okurumuz
Ali Eryet'in dün geçtiği faks notu:
"Şu anda TRT 1'de Çanakkale Zaferi'ni kutlama törenlerini izlerken bir şey dikkatimi çekti. Sivil giyimli bir öğretmen ve arkasındaki sivil öğrenciler şeref tribününün önünden geçerken tam bir askeri yürüyüş nizamındaydılar. Sivillerin asker gibi yürümeleri bana biraz tuhaf geldi."
Bizce de tuhaf... Ara rejime ayak uydurmak zorunda değiller elbet...
CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal geçen hafta Salı günü grup konuşmasında ara rejimden söz edince
Mesut Yılmaz cevaben şöyle demişti:
- Bu tartışma zaman zaman gündeme gelir. Ama şu anda tartışmayı gerektirecek bir durum yok. Herhalde Baykal
bu tartışmayı ne kadar demokrat olduğunu göstermek için başlattı...
Soru kendiliğinden geliyor... Acaba
Mesut Yılmaz da
Baykal'ın peşinden askerlere
"Ne kadar demokrat olduğunu!" göstermek için mi posta attı?..
***
FP'li Milli Gazete'de dün 9 sütuna manşet:
Recai Kutan: "Milletin irtica diye bir problemi yok" dedi...
Mesut Yılmaz da askerlerin dayattığı ölçüde
"irtica diye bir problem" olmadığı görüşünde. O yüzden askerlerin
"İrticayı önle" çağrısına tepki gösteriyor...
ANAP ile Fazilet Partisi arasında
"irtica" konusunda fazla görüş ayrılığı yok.
Türban konusunun irticayla ilgili olmadığı konusunda da birleşiyorlar.
Mesut Bey, türban konusunda yasaların ve rektörlerin değil, malumunuz türbanlı öğrencilerin yanında ve FP'nin çizgisinde yer alıyor...
Galiba ortada iki ihtimal var...
Ya askerler çok abartıyor konuyu... İrtica falan yok...
Ya da irtica
Mesut Bey'e askerlere meydan okuma cesareti verecek kadar güçlendi...
***
Bir komutan için en korkutucu olan nedir?..
Emrindeki ordunun emirlere itaat etmemesi... Silahını hedefe değil, komutana doğrultması...
Şeriatçıların ister Hizbullahçı, ister Fetullahçı... Ne ad altında olursa olsun gelişmesi ve orduya sızma çabası komutanları tedirgin ediyor... Komutanlar oy değil, gelecek açısından bakıyor sorunlara...
***
Refah Partisi lideri
Necmettin Erbakan 18 maddelik 28 Şubat kararlarına imza atmış ama uygulamada yan çizmişti... O yüzden gitti...
Mesut Bey 18 maddeyi uygulamak için iktidara itildi. Ama 8 ay sonra,
"Ben de Erbakan'
dan farklı davranamıyorum" demeye başladı. Bugün askerlere posta atması.. Demokratlık gösterisinden çok, öğretmenin verdiği ödevi yapamayan öğrencinin dayılaşarak aczini örtme çabasını andırıyor.
Mesut Bey'e yüklenen bir misyon da RP'yi bitirmesiydi.
Mesut Bey bu hesapları da altüst etti. Ekonomi ve diğer alanlarda gösterdiği başarısızlık eski RP'lilerin ve Çiller'in canlanmasını sağladı.
Bugün bir seçim yapılsa FP, neredeyse RP kadar oy alacak durumda.
Gerginlik daha çok siyasi başarısızlıktan kaynaklanıyor.
Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr