Amerika Türkiye’ye 200 milyon dolar hibe etti. Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker ile Amerika’nın Ankara Büyükelçisi Pearson, kırmızı ciltli dosyalardaki antlaşmayı törenle imzaladılar. İmza töreni televizyon haberlerinde yer aldı.
Türkiye Cumhuriyeti, hortumculara bu paranın 10 katını hibe etti. Banka sahiplerinin en mütevazısı 400 milyon dolar tokatladı. Ne tören yapıldı, ne teşekkür konuşması!.. Bu kadarcık para için ABD’ye törenle teşekkür edilmesi biraz fazla değil mi? ABD’ye 200 milyon dolar için avuç açacağımıza hortumculardan çaldıkları paraları istesek daha iyi değil mi?
Büyük devletler önce sizin verdiklerinizi alırlar. Sonra kendi istediklerini alırlar.
Belkıs Torunoğlu Hanımefendi deniz otobüsüyle seyahat ederken gözü kapıdaki tabelaya takılmış: "emergency exit imercensi çıkış"
Deniz otobüsleri geleli yıllar oluyor. "Vatandaş Türkçe öğren" şeklinde bir kampanya da yıllardır sürer. Ama İstanbul Belediyesi hâlâ durumu algılayamadı... Şu garip tabelaları bir türlü değiştiremedi...
Türkiye kåğıt üzerinde iyiye gidiyormuş.
Hangi kâğıt? Üçkâğıt mı?
Milli futbolcu Hakan Şükür, "Fethullah Gülen’e sempatim var" dedi diye yargılanıyor. Hakan’ın duruşmasından bir gün önce gazetelerde yayımlanan irtica raporundan bölüm:
"Başbakanlık Takip Kurulu raporuna gore, Fethullah Gülen Grubu yurtiçi ve dışında toplam 14 üniversite, 155 lise, 11 ilkokul, 5 anaokulu, 64 dil ve bilgisayar merkezi, 5 niteliği bilinmeyen eğitim kurumuna sahip."
Devlet milli eğitimi Fethullah Gülen’e teslim etmiş. Aşk yaşıyor. Sempatisi olana ise kızıyor... Daha yakın ilişki kurmadı diye mi acaba?
Eğer iyi satranç oynadığınızı düşünüyorsanız Bodrum’da bir hafta tatiliniz bedava... Gelen "mail" notunda önce Bodrum Turgut Reis’teki Mut Otel tanıtılıyor... Şehir merkezine 800 metre, denize sıfır, odalar klimalı, televizyonlu, balkonlu...
Mut Otel’de yarım pansiyon konaklama 15 milyon lira imiş.. Komik bir fiyat...
Bu arada işletme sahibi Adviye Akman Hanımefendi satranç meraklısı imiş. Kendisini satrançta yenenlere bir hafta bedava tatil armağan ediyor...
(Tel: 0252 382 31 46)
Irak, silah denetçilerini koşulsuz olarak kabul edeceğini duyurdu. Ancak ABD memnun olmadı. Washington, Irak’ın zaman kazanmak için manevra yaptığını söylüyor... Amerikalı kimi köşe yazarları dahil, dünyada hâkim olan kanaat, ABD’nin Irak saldırısını yakında gerekleştireceği yolunda...
Amerika terörü önlemek, Bin Ladin’i yakalamak bahanesiyle Afganistan’a saldırdı. Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Afganistan, Gürcistan’a yerleşti. Hazer petrollerine hâkim noktaları elde etti. Bin Ladin’i çoktan unuttu.
Sam Amca şimdi de Saddam’ı koltuktan kaldırma bahanesiyle Körfez’e yerleşecek.
Ancak çok tehlikeli bir serüven bu...
Körfez Savaşı’nda çarpışmış Amerikalı askerler yaptı son uyarıyı... Dediler ki:
- Körfez Savaşı’nda Irak Ordusu çölde yakalanmıştı. Bu defa şehirlere çekilecek. Sokak sokak, ev ev çarpışmalar meydana gelecek. Bu çarpışmalarda Amerikan ordusunun büyük kayıplar vermesi kaçınılmazdır...
Amerika’yı buna benzer pek çok tehlike bekliyor. Ne var ki Washington’daki petrol lobisinin gözleri dönmüştür. Saldıracak...
Bu savaştan en büyük darbeyi Irak’tan sonra Türkiye yiyecek.
Irak’ta yönetim dağılınca hiç kimsenin en küçük şüphesi olmasın, Kuzey Irak’ta Kürt devleti kurulacak.
Körfez Savaşı’ndan 40 milyar dolar kayıpla çıkmıştık...
Bu ikinci saldırı Türkiye’ye öldürücü darbeyi vuracak...
Bu vahim son yaklaşıyor... Ortadoğu ülkeleri barışa yönelik çaba gösteriyor, diplomasi yapıyor, ABD’yi durdurmaya çalışıyor. Bizim iktidar adayı partilerden ne bir ses var ne bir nefes... Çünkü her biri Washington’a Arap şeyhlerinden bile daha büyük sadakatle bağlı...
Hey gidi Atatürk...
"Yetişkin bir birey her şeyi en fazla 2-3 kez dener ve sonrasında ya sinirlenerek ya da sıkılarak pes eder. Çocukken de bu şekilde davransaydık, hepimiz hâlâ emeklemeye devam ederdik! Bir çocuğun yürümeden önce kaç kez düştüğünü ve aynı sabrı bugün hâlâ gösterebilseydik nelere ulaşacağımızı düşünün!"