Kemal Kılıçdaroğlu, “Darbe döneminin cumhurbaşkanının ve başbakanı’nın adının yazılı olduğu” bir kitapçığın bulunduğunu söylüyor. Ancak kendisi kitapçığı görmemiş. Hükümetten biri ‘böyle bir kitapçık var sizin haberiniz var mı’ demiş. Tüm bildiği buymuş.
Nasıl olur da Kemal Bey, bu kitapçıktan söz edilince sözü edilen cumhurbaşkanı ve başbakan’ın kim olduğunu sormaz?
Neden böyle bir şey varsa hükümet bunu kamuoyundan saklar?
Neden darbenin lideri sayılabilecek o kişiler gizlenir de haklarında soruşturma açılmaz...
Neden Kemal Bey hükümete “Açıklayın şu isimleri” diye çağrı üstüne çağrı yapmaz?
Böyle bir kitapçık var mı, yok mu? Başbakan açıklamalıdır.
***
Bir gecede 28 bini eğitimci, 2300’ü akademisyen, 2 bini Sağlık Bakanlığı’ndan 1500’ü Diyanet’ten yaklaşık 50 bin kamu görevlisi ihraç edildi.
İlgili kararnamede bu kişilerin bir daha kamuda görev alamayacağı, pasaportlarına el konulacağı, asker ve polislerin güvenlik şirketlerinde çalışamayacağı belirtiliyor.
Başvuracakları özel kuruluşlardan da geri çevrilecekleri muhakkaktır.
Böylece 50 bin ailenin yaşam hakkı elinden alınıyor.
Kritik görevlerdeki şüpheliler elbet orada tutulmamalıdır.
Ancak ihraçlar kritik olmayan görevlerde yoğunlaşıyor.
Ceza uygulamasının amacı insanları kazanmak, topluma yararlı hale getirmektir.
İhraçlar bu şekliyle bu amaca hizmet ediyor mu?
Yoksa bu insanlar yasa dışı yollara mı itiliyor? İyi düşünmeli...
Şehit haberleri
Türkiye şehit haberleriyle kavruluyor. Amerika, Almanya, Rusya Türkiye’ye ihtar üzerine ihtar veriyor:
- Suriye’de YPG’nin üzerine gitmeyin...
Eğer YPG ile karşı karşıya gelir ve 22 militanı öldürürsek dünya ayağa kalkar... Ancak Güneydoğu’da 22 şehit vermemiz kimsenin umurunda değil.
İktidar ne yapıyor peki? FETÖ’cüler için uygulanan terörle mücadele PKK’ya uygulanıyor mu? Örneğin mali kaynaklara müdahale var mı?
Irak’a Kandil’i boşaltması için ne zaman ültimatom verilecek? Ne zaman “eğer sen boşaltmazsan ben boşaltırım” denilecek? Ne zaman Kandil’in yani PKK’nın beyninin tasfiyesi için harekete geçilecek?
İtiraz mesajı
CHP’nin gayretli milletvekillerinden Nurhayat Altaca Twitter’dan tepki mesajı geçiyor:
“Orhangazi’de bütün itirazlara rağmen Ali Tekin Orta ve İlkokulu’nu da imam hatibe dönüştürdüler”
İyi de partinizin bu konudaki politikası nedir Sayın Altaca? Okulların zorla imam hatibe dönüştürülmesine karşı lideriniz tek bir gün, tek bir itirazda bulundu mu?
MEZAR TAŞI
Asgari Ücretli:
Zar zor yaşıyordum asgari ücretle
Oh, nihayet kurtuldum ahrete hicretle
Yeşil kartlı:
Devletten makarna,bulgur, kömür
Yarı aç, yarı tok geçti gitti bir ömür
Gariban:
Bu dünya yaşamaya değmezmiş meğer,
Anam avradım olsun bir daha gelirsem eğer
Siyasetçi:
Milletvekilli bakanlık yaptım birkaç dönem
Halkın sorunlarına vermezdim pek önem
Buraya da artık yavaş yavaş alışıyorum
Kontenjandan cennete girmeye çalışıyorum
Hortumcu İş Adamı:
Öldüğümde tüm sayfalar doldu ilan
İyi insan, hayır sever falan da filan
Gazeteler sayemde dar boğazdan çıktılar
Az parayla yazılmaz ki bu kadar da çok yalan
Müteahhit:
Hemen cennete doğru yöneldim buraya gelir gelmez
Ne yazık ki kapısında yazıyordu, ‘müteahhitler giremez’
Hiç:
İnsan olarak bir hiçtim.
Sadece yiyip içtim
Şu yalancı dünyadan
Ben de bir gelip geçtim
Fakir:
Dünyada olmadı ne malım, mülküm ne de evim barkım
Şimdi buradaki zenginlerden benim de yok hiçbir farkım
Tefeci:
Faizle emip de kanını,
Aldım insanların ahını
Şimdi burada faiziyle,
Çekiyorum günahını
Çömez:
Liderim karaya ak dese de
Ben hiç hayır demezdim
Her devrin adamıydım
Ne de makbul bir çömezdim.
Cimri:
Yaşarken paramı yemeye kıyamadım.
Kefenin cebi yoktu, gelirken koyamadım
Onursuz:
Aldırmazdım hiç vakarım için
Ne eller yaladım çıkarım için
Ali Öztürk
"İzninizle bir süre izin kullanmak istiyoruz. Bayram sonrası görüşmek üzere..."