Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     CHP Meclis Grubu'nun olağan haftalık toplantısı dün yapılmadı. Sebep? Genel Başkan Çanakkale, Manisa ve İzmir'de törenlerde, açılışlarda, festivallerdeydi de ondan...
Aliağa'da bir toplantıya katıldı, Soma'da festivale... Gelibolu'da tetkik ve incelemelerde bulundu... Çan'da yeniden düzenlenen Atatürk Şehir Meydanı' nı, Osmanlı Çeşmesi'ni, Selçuk Kapısı'nı açtı.
Oysa Ankara'da önemli tartışmalar var.
Gazetelerin "Genç subaylar rahatsız" manşeti üzerine açıklama yapan Genelkurmay Başkanı rahatsızlığın "bütün orduda mevcut olduğunu" söylüyor.
Şeriatçı kadrolaşmadan yakınıyor.
Siyaset dışı güçlerin rahatsızlığı elbette muhalefetin görevini yapmamasından da kaynaklanıyor.
CHP lideri bakalım bu gelişmeler karşısında ne diyecekti?
O yüzden salı günü yani dün Grup'ta yapacağı konuşma merak ediliyordu.
Ne var ki Genel Başkan salı gününü Çanakkale dolaylarında gezmekle geçirdi
Muhalefeti salı günü yapacağı Grup toplantılarıyla sınırlamış olan Genel Başkan salı günü de Ankara'da olmayınca... Muhalefet boşluğu elbet kendini daha da belirgin şekilde hissettirdi.

Eğer asker Avrupa Birliği'ne girmemize karşı olsaydı, daha önce iki kez Viyana kapılarından girmeyi denemezdi.


Fenerbahçe'nin uğurlu sayısı 6 galiba. Galatasaray'ı 6 - 0 yenmişlerdi.. Ligde de 6. sıradalar.



CHP lideri Deniz Baykal, "Türkiye artık rejim sorununu tartışmamalı" demiş.
Ortada bir sorun varsa neden tartışmayalım?
***
Başbakan Erdoğan "Türkiye'de her şey demokratik süreç içinde gerçekleşmektedir" demiş.
Bir zamanlar o sürecin araç olduğunu söylememiş olsa gönlümüzü ferah tutardık.



Güreşten söz ederken "ata sporumuz" deriz, öyle biliriz. Acaba?
TÜBİTAK Yayınları arasındaki "Yunan ve Roma Mitolojisi" adlı kitapta iki güreşçi dikkatimizi çekiyor. Aynen bugünkü güreşte olduğu gibi tutuşmuşlar. Okuyunca anlıyoruz ki... Eski Yunan'da güreş, olimpiyat sporları arasındaymış. O zaman güreş ve diğer sporlar çıplak yapılırmış. Jimnastik sözcüğü de zaten Yunanca "gummos" (çıp-
lak) sözcüğünden gelirmiş. Bilginize...

Geçen aralık ayında AB zirvesinden 1 gün önce Almanya'nın en önemli ekonomi dergisi "Wirtschafs Woche"nin Genel Yayin Yönetmeni Stefan Baron Türkiye'nin AB'ye alınmaması için şu öneride bulunuyordu:
"Radikal İslamdan bizi korusun diye Türkiye'yi AB'ye almaktansa, bütün gücümüzle Türkiye'nin İslam Dünyası'nın lideri olması için yardım etmeliyiz."
***
Aşağıdaki satırlar da 21 Ekim 2002'de Cumhuriyette yayımlanmış olup Samuel Huntigton'a ait:
"Türkiye ... İslamın liderliğine hazırdır. Fakat bu liderliği yüklenebilmek için, Atatürk'ün mirasını, Rusya'nın Lenin'in mirasını reddettiğinden daha kapsamlı olarak reddetmelidir."
***
Hedef belli... Temelinde "bağımsızlık, devrimcilik" gibi tehlikeli(!) amaçlar barındıran Atatürkçülüğü Türkiye'nin altından çekip almak. Devleti İslamlaştırmak. Batı'yla arasına din perdesi çekmek. Türkiye'yi ikinci sınıf ülke haline getirmek... Ve bölgede piyon olarak kullanmak...
ABD ve AB'nin giderek daha güçlü şekilde bu politikalara yöneldiği gözleniyor.
AKP'nin AB'ye girmek istemesi, karşı tarafın da Türkiye'yi alacakmış gibi yapması TSK'yı geri plana itmek için ortak oyun gibi görünüyor...
Hazin olan ise... Türkiye'de umulmayan kişi ve kuruluşların dışardan gelen rüzgârla İslamlaşmaya çanak tutmaya başlamasıdır.


Günün sözü...
"Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa ülkelerine yaptığı ziyaretler de Sertab Erener'in başarısında etkili olmuştur."