SBF’den sınıf arkadaşımız (giriş 1964) Andaç Atak, babasından kalan “Halaçlılı Mehmet Ağa Konağı”nı Mülkiyeliler Birliği Vakfı’na bağışlama taahhütünde bulundu. Konağa 1.5 km uzaklıkta 13.5 dönümlük tarla da bağışa dahil.
Ankara Haymana ilçesi Halaçlı köyünde bulunan bu konak, Rum ustalar tarafından 1930 yılında yapılmış benzersiz bir yapı... Rüzgâr enerjisi ile çalışan ve bir dinamodan güç alan elektrik sistemi ile çatısındaki depoya su da taşınıyor. Konak Mülkiyeliler Birliği Vakfı’na” “sosyal tesis ve müze” yapılmak üzere bağışlanıyor. Vakfın şu sırada konağı onaracak imkânları mevcut değil. O yüzden bir komite kurularak sponsor arayışına başlandı. Konağın adının Vehbi Koç’un anılarında geçmesi üzerine Koç Holding’le de temas kuruldu...
Andaç Atak arkadaşımıza tüm Mülkiyeliler adına teşekkür ediyoruz...
Doğrudan sap-ma
AKP’nin yaptırdığı bir video dolaşıyor internette...
Etkili grafiklerle iyi hazırlanmış bu videoda araya bol bol da gerçek dışı bilgi serpiştirildiğini görüyoruz... Örneğin şu cümleler:
“Meclis aynı zamanda seçilmiş Cumhurbaşkanı ve kabinesini denetleyecek”
“Meclis asli işlevi olan yasa yapmaya odaklanacak ve hükümeti millet adına denetleyecek”
Oysa Anayasa metninde Meclis’in Cumhurbaşkanını yani hükümetin başını denetleyeceğine ilişkin tek satır yer almıyor. Meclis Cumhurbaşkanı’na soru bile soramıyor.
Meclis’in hükümeti denetlemek için şu anda sahip olduğu güvenoyu, gensoru, meclis soruşturması gibi araçlar da yeni anayasada ortadan kaldırılıyor. Cumhurbaşkanı’na milletvekili adaylarını tek tek belirleme imkânı sağlanıyor. Meclis adeta yürütmenin emrine giriyor.
Gökçek kaşıyor...
İktidar yanlısı ağızlar hemen her gün silahlanma ve iç savaş tahriki yapıyor. Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek de sinyali çaktı... Dedi ki ekranda:
“Türkiye’de inanılmaz bir silahlanma oldu. Çoluk çocuk pompalı tüfek aldı. Kontrollü olursa bunun kullanımı Türkiye’yi cinayete götürmez. Eğer bir kalkışma olursa elinde silahı olan millet sokağa dökülür.”
Gökçek bu sözlerle sivil silahlanmayı meşrulaştırıyor. Teşvik ediyor:
“Vatandaş sen de pompalı al, soran olursa darbeye karşı önlem alıyorum, dersin” anlamında bir şeyler geveliyor.
Ortada bir darbe tehlikesi yokken bunları söylemek belli ki halka korku salmak amacı taşıyor. Toplumu iç savaşla tehdit ediyorlar.
Rüzgâr ekiyorlar...
KOYUN
MSB eski Genel Sekreteri emekli albay Ümit Yalım yazıyor:
“Yunan Silahlı Kuvvetleri’nin komuta kademesi, Genelkurmay Başkanı hariç olmak üzere 23 Ocak 2017’de değişti.
Yeni Kara Kuvvetleri Komutanı ilk ziyaretini İzmir Koyun Adası’na yaptı. Korgeneral Stefanis, hiçbir engelle karşılaşmadan İzmir Koyun Adası’na gelerek, Yunan bayrağının altında işgalci Yunan askerleri ile birlikte poz verdi. Balkan Savaşı’nda işgal edilmeyen, Lozan’da verilmeyen İzmir Koyun Adası, 6 millik Türk karasuları içinde bulunuyor.”
Yunanistan’ın kendi toprağı gibi kullandığı ancak egemenliği Türkiye’ye ait 18 ada konusunda iktidar ne düşünüyor?
Bahçeli “Erdoğan’ın tek adamlığını” bu kadar çok güveniyorsa
neden cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan’ı değil de Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekledi?
? ? ?
Başbakan Binali Yıldırım
“Parlamenter sistem 1923’ten bu tarafa bir bakın, sürekli problem” dedi.
Hani rejimle, cumhuriyetle ilgili sorunları yoktu?
Akif Kökçe
RAKKA
Kemal Kılıçdaroğlu partisinin kapalı MYK toplantısında konuşuyor:
“Rakka operasyonu Türkiye açısından büyük felaket olur. El Bab’ın ötesine geçmek ve Türk ordusunun oraya sokulması büyük sorun yaratır, faturası çok ağır olur. Yoksul Anadolu evlatları şehit olacak. AKP’nin bu konuda Donald Trump ile Vladimir Putin arasındaki gelgitleri Türkiye’nin güvenliğine zarar verdiği gibi geleceğimizi de olumsuz etkiliyor...”
Kılıçdaroğlu bu sözleri neden kapalı toplantıda söylüyor? Neden bu konuda bir toplumsal muhalefet yaratmıyor?
Askeri uzmanlar dahil Rakka operasyonunda Türkiye’nin stratejik çıkarını gören kimse yok. El Bab’a 200 günde 71 şehitle vardık. Rakka çok daha kanlı bir fatura vaat ediyor.