Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Dünyanın en yaygın izlenen haber kanalı CNN önceki gün 14:00 haberlerinde deprem bölgelerine gönderilen yardım malzemelerine "çetelerce el konulduğunu" bildiriyor. Yerli kanallarda insanı isyan ettirici benzer haberler izliyoruz. Bir kanal yıkıma uğramış boş evlere giren hırsızların mücevherleri çaldığını bildiriyor. Bir başka kanal su ve ekmek karaborsasından söz ediyor.
       Bu olayları kim, nasıl saptamış? Yer adı yok, fail adı yok... Bunlar gerçek haber mi? Yoksa kulaktan kulağa dolaşan asılsız dedikoduların habere dönüşmüş şekli mi?
       Medya açısından ilginç belki... Ancak eğer aslı yoksa çok tehlikeli ve zararlı haberler bunlar. Neden mi? Çünkü bu haberler deprem bölgelerine yardım niyetindeki dış ve iç kaynakları olumsuz yönde etkiliyor. Yardımsever insanlarda ve yardım kuruluşlarında caydırıcı etki yapıyor. Göndereceği yardım depremzedenin eline geçmeyecekse neden kendini yorsun insanlar? Böyle düşünecekler elbet... İlginç haber düzeceğiz diye deprem bölgelerine akacak yardımların önünü kesebilir medyadaki arkadaşlar. Aman dikkat. Birkaç asparagas haber uğruna halkın kaderiyle oynamayalım. Hangi haberin ne etki yapacağını iyi düşünelim...

Böbrek uyarısı...

       Türk Nefroloji (Böbrek Hastalıkları) Derneği Başkanı Prof. Ekrem Erek dün aracılığımızla deprem bölgelerindeki hekimlere bir uyarıda bulunmak istediğini söyledi. Ve şu açıklamayı yaptı:
       - Enkaz altında kalan kişilerde ezilme sendromu sonucu böbrek yetmezliğine sıkça rastlanır. Bu durumda hekimlerin genellikle üre ve kreatinin ölçülerine dikkat ettiğini geçmiş deneylerimizle biliyoruz. Ancak üre ve kreatinin yükselmesi ölümcül sonuçlara yol açmaz. Önemli olan kandaki "potasyum" miktarıdır. Eğer potasyum 6 miligramı aşarsa kalbi durduracak etki yapar. O yüzden böbrek yetmezliği hallerinde özellikle potasyuma dikkat etmeli, eğer 6 miligramı aşarsa hasta dializ makinasına bağlamalıdır. Dializ makinası sağlanmasında güçlük olursa hekimler derhal derneğimizi arayabilirler.
       Telefonumuz: (0212 219 48 82 - 586 36 32)

Ä°nsan

       Türkiye dünyanın belli başlı Batılı ülkelerinden deprem sonrası yardım bombardımanına tutulurken İslam ülkelerinden "gık" çıkmıyor. Büyük bir doğal afette yanımızda din kardeşlerimizin yerine Batılı ülkeleri görüyoruz.
       Türkiye'ye rejim ihraç etmek için can atan kimi ülkeler, bir dilim ekmeği ihraç etmekten aciz kalıyorlar. Hatta belki de "Takdir - i ilahi"nin Laik Türkiye'yi cezalandırdığını düşünüp için için seviniyorlar. İşte demokrasi rejiminde yaşayan insanlar ile din istismarcısı diktatörlere kul olmuş toplumlar arasındaki insanlık ve uygarlık farkı...
     ÂAyÅŸe AkkuÅŸ

       ***
       Deprem ekonomiyi vurmuş.
       Zaten yerle bir olan ekonominin neyini vurmuş acaba?
       ***

       ***
       Kurtarma ekibi kılığında soygun yapanlar varmış.
       Bu ülkede kurtarıcı olarak ortaya çıkıp soygun yapanlar hep olmuştur zaten.
       ***

Işık-ararken...

       Ülkede bir anda Başkumandan haline gelen... "Dışarda yat" deyince milyonlarca insanı sokakta yatıran, "Eve gir" deyince milyonları eve sokan adam... Kandilli Rasathanesi Başkanı Prof. Ahmet Mete Işıkara'nın açıklamaları bizi de tereddüt içinde bırakmıştı... Depremi önce 6.7 richter ölçeğinde açıkladı. Peşinden 7.4'e yükseltti. Oysa Amerikalılar 7,8 oranını veriyordu. İlk tereddüdümüz burada oldu. İkinci tereddüdümüz ise önceki gece 5 richter ölçeğinde bir depremin ardından "artçı olmayabilir", "daha büyük bir depremin habercisi olabilir" açıklamalarıyla halkı sokaklara dökmesi, geceyarısı "Tehlike geçti" mesajı vermesi oldu...
       Gerçi Prof. Işıkara halka "sokakta yatın" dememiş, sadece "müteyakkız olun" çağrısında bulunmuştu. Halkı sokağa döken "müteyakkız" sözcüğünü"Sokakta yatın" olarak tercüme eden televizyon kanallarıyla kimi illerin valileriydi. Ancak bu şekilde tercüme de doğrusu mantığa aykırı değildi.
       Tereddütlerimiz sürerken...
       Dün İnternet'te Amerika'nın "National Earthquake İnformation Center" yani Ulusal Deprem Enformasyon Merkezi'nin sitesine girdik. Burada Prof. Işıkara'yı doğrulayan çok ilginç bilgilerle karşılaştık.
       Birincisi.. Amerikalılar ilk tahminleri olan 7.8'i olağan düzeltmeleri yaptıktan sonra 7.4'e indirmişler, Kandilli ile aynı ölçüme varmışlardı.
       İkincisi... Deprem ölçümlerinde en ileri teknikleri kullanan Amerikalılar da önceki akşamki 4.8 ve 5 richter ölçüsündeki iki depremin daha önceki ana depremin merkezinden farklı noktada bulunduğunu saptamışlar... Bunun yeni ve daha büyük bir depremin habercisi olabileceği gibi bir artçı şok da sayılabileceğini bildiriyorlar. Kesin bir yargıya varmanın mümkün olmadığını kaydediyorlar.
       Biz Profesör Işıkara'nın doğru davrandığına inandık.
       Ancak ATV muhabiri Savaş Süzal'ın dün Washington'dan verdiği bilgiler yeni bir tereddüt dalgası yaratacak güçteydi...
       Amerikalı uzmanlar Marmara çevresinde Mayıs ayından beri olağandışı yer hareketleri olduğunu... Büyük bir deprem olasılığının kendini belli ettiğini... Bu konuda halkın uyarılması gerektiğini, Kandilli'ye bildirmişler. Bu uyarılar neden kaale alınmadı? Vahim olan bu...



Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr