Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Recep Tayyip Erdoğan’ ın açıkladığı Acil Eylem Planı genelde itiraz edilmesi mümkün olmayan, toplumun ortak beklentilerini yansıtan hususları içeriyor. Örneğin; yolsuzlukla mücadeleye özel bir önem verileceğinin açıklanması... Kamu yönetiminde şeffaflığın sağlanacağının vurgulanması... "Vatandaşın Bilgi Edinmesi" adıyla bir yasanın çıkartılacağının belirtilmesi... Böylece bütün çağdaş toplumlardaki gibi vatandaşın hem bilgilenme hem de hesap sorma hakkı olduğunun kabulü... İşkenceyi önleyecek tedbirlerin derhal alınacağının taahhüt edilmesi... Açlık sınırında yaşayan ailelerin belirlenip gıda yardımı yapılacağı sözünün verilmesi... "Komünistlik" gibi safsatalarla yıllardır ihmal edilen demiryolu ulaşımına gereken önemin yeniden verileceğinin söylenmesi... Ve en az bunlar kadar önemlisi, icraatın, muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin eleştirilerine ve denetimine açık olunduğunun net bir şekilde ifade edilmesi...
Umut verici bir başlangıç... Dileriz devamı da böyle olur. Geçmişte sık sık rastlandığı gibi, bir kez daha hayal kırıklığına uğramayız...
Bu arada umarız medyamız da artık kendine biraz çeki düzen verir. Manken bacağı kadar vatandaşlarla da ilgilenir, insanların biribirini anlaması, halkla iktidar arasında iletişim kurulması için çalışır... Umarız hep umutlu kalırız...

Ünlü karikatürist Wolinski diyor ki:
Zamanımızın en büyük numaralarından biri, sokaktaki adamı, söyleyecek bir şeyleri olduğuna inandırmaktır.
En fazla hırsız, çalınacak hiçbir şey olmayan ülkelerde bulunur.
Kadın bütün haklarına kavuştuğu anda, bütün ayrıcalıklarını yitirecektir.
Erkekler aptal kadınlara bayılır. Onları aptallaştırmak için ellerinden geleni yapmaları bu yüzdendir.

"Ben 14 yaşındayken babam ‘çok cahil’ bir adamdı. Gözüme görünmesin isterdim. Fakat 21 yaşıma geldiğimde hayrete düştüm; bizim ihtiyar yedi yıl içinde ne çok şey öğrenmişti!"
Mark Twain

Aydın Boysan’ın yeni kitabı "Aynalar" geçen hafta kitapçı raflarına çıktı... 60 yaşında kitap yazmaya başlayan 82’lik delikanlının bu 25’inci kitabı... İlk sayfalarda kendi yaşamından çizgiler veriyor...
"...Annem ilkokul öğretmeni babam mütevazı devlet memuruydu... Bizim evde ut çalınır, şarkı söylenirdi. Decca marka gramofondan klasik Türk müziği dinlenirdi... Tuluat tiyotroları seyrederdik ama Şehir Tiyatrolarında Shakespeare oyunu kaçırmazdık. Ben ve yakın arkadaşlarıma o tutumlu aile çevremizden başlayarak lise öğretmenlerimizden kitap okuma zevki aşılandı. Bana ailemden ve gençlik çevremden kalan en görkemli hazine işte bu okuma alışkanlığıdır..."
***
Ve kitaptan satırlar...
Görmemiş yeni zengin lokantada listeyi incelerken "havyar"ı görüyor... Garsona eğilip soruyor:
- Bu nedir?
- Balık yumurtasıdır, çok lezzetlidir...
- Öyleyse sahanda iki tane yaptır, iyi pişsin...
***
Doğma büyüme İstanbullu olan Aydın Boysan bu kentin tarihini ikiye ayırıyor:
1) Kebaptan önce 2) Kebaptan sonra
***
Aydın Boysan’ın bir dostu en lezzetli salatayı üç kişinin yapmasını öğütlermiş:
"Tutumlu yağını, savurgan sirkesini koymalı, deli ise karıştırmalıdır."
***
Züppe memur, daire arkadaşı güzel kıza halleniyor:
"Sizi dün gece rüyamda gördüm. Birlikte akşam yemeğine çıkıyorduk. Bu ne demektir?
Kız:
- Rüya gördünüz demektir...

Hazırladım, hazıra durdum, giyindirdim gölgemi kuş çığlığı senin bölgen, sorma benim bölgemi aşklar telef olup gider sokak köpeği gibi gitsin, harcansın bazı şeyler, sen kal e mi
Turgut Uyar

Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı acil eylem planı iyiydi güzeldi... Ancak planı Erdoğan yerine aynı gün Başbakan olarak görevlendirilen Abdullah Gül açıklasa daha iyi ve yerinde olmaz mıydı?

Zengin bir Nepal’li evine uşak alacakmış. Bu işe talip olan adamı şöyle bir süzdükten sonra sormuş:
- Valinin yanında çalıştığını söylüyorsun... İyi ama sana nasıl inanayım? Onun yanında çalıştığını kanıtlayacak bir şey gösterebilir misin bana?
Adam hiç duraksamadan elini cebine atıp bir altın saat çıkartmış ve gayet sakin biçimde demiş ki:
- İşte bu saat valinin saati...