Mevcut iktidar toplam seçmenin yüzde 25 oyuyla iktidarda... Beklenir ki aldıkları kararlarda, çıkardıkları yasalarda, kendilerine oy vermeyen kesimlere, uzmanlara, üniversitelere, sivil toplum kuruluşlarına en geniş şekilde danışsınlar. Ne var ki tam tersine... AKP'liler kapalı kapılar ardında çalışmayı, geçmiş iktidarlardan daha çok seviyorlar. Son YÖK yasası hazırlığı da dehşet bir gizlilik içinde sürüyor. Sızan haberler, tasarının ana hedefinin üniversiteleri hükümet kontrolü altına sokmak olduğunu gösteriyor...
Bu arada hükümet ilginç bir uygulamada ısrarlı...
İstanbul Üniversitesi'nde Kütüphane ve Dokümantasyon Merkezi'nin vekâleten yönetildiğini saptamışlar. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Rektörlüğe bir yazı yazarak bu göreve adını bildirdiği bir bankacının atanmasını istedi...
Yasaya göre bu tür atamaları Üniversite Yönetim Kurulu'nun önerisiyle Rektör yapıyor. Rektör Alemdaroğlu, Mehmet Ali Şahin'e gönderdiği yazıda atama usulünü belirterek bir bankacının bu göreve atanamayacağını bildirdi.
Ne var ki Bakan M. Ali Şahin kanunsuz isteğinde ısrarlı...
Hükümet üniversiteyi ele geçirene kadar sabretmeye bile niyetli değil...
Cebinizde, cüzdanınızda nedenini anlamadığınız bir azalma varsa endişelenmeyin yine banka kurtarılmıştır.
Emin Şirin, Nazlı Ilıcak'tan boşanıyormuş. Darısı şaşkınlıktan AKP ile evlenen halkın başına...
Maliye Bakanı aslında Maliye'ye hesap vermesi gereken bir zat... Naylon fatura sanığıydı, kendini affa soktu. Peşinden kaçak villası, peşinden 50 dönüm tapusuz orman arazisi çıktı. Tarım Orman Sendikası Başkanı Sezai Kaya, Unakıtan'a soruyor:
Satın aldığınız arazinin "2 B" uygulamasıyla ormancılık düzeni dışına çıkarıldığını bilmiyor muydunuz?
Biliyordu iseniz zamanında bunu size satmaya kalkışan işgalciyi neden ilgililere bildirmediniz...
Tutumunuz suça iştirak değil midir?
Başka ülkelerde bu nitelikte kişiyi Maliye'ye memur yapmazlar...
İktidar kadrosunun bir üretim projesi ve yaratıcılığı yok. O yüzden akıllarına sadece hazırı satmak geliyor. Şimdi de gözlerini mutena yerlerdeki okul binalarına diktiler. Mustafa Şanlı öneriyor:
- Hükümetin kaynak yaratmak için kent merkezlerindeki okulları satma kararını saygı ile karşılıyorum! Ancak daha iyi para edecek yerler varken, önce okullardan başlanması biraz garip geldi bana... Ankara'nın göbeğindeki Meclis binası ve tüm bakanlık binalarının daha iyi para edeceğini düşünüyorum...
Müjde, devletimizin yeni bir çocuğu daha oldu! Bu kez Uzanlar tarafından terk edilip devletin kucağına bırakılan çocuğun adı; İmarbank!
Acaba devlete (vatandaşa) çıkacak fatura ne olacak? Bankacılıkta uzman bir dostumuz diyor ki:
- Benim tahminim bu çocuğun devlete faturası 1 milyar dolar civarında olacak ve tabii daha önce el konanlarda olduğu gibi bu bankanın faturasını da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, yani sonuçta halkımız ödeyecek.
- Fatura daha sonra Uzanlar'dan tahsil edilemez mi?
- Diğer banka boşaltanlardan ne kadar tahsil edildiyse bu defa da o kadar tahsil edilir sanıyorum. Yani devede kulak.
- İmarbank'ın yönetim kurulundaki devlet temsilcisi bankanın içinin boşaltıldığını hiç fark edememiş midir?
- Fark edememesi teorik olarak mümkündür. Diyelim ki 1 milyon dolar ve üzerindeki krediler yönetim kurulunun iznine tabidir, altı şube müdürlerinin yetkisinde... Paralar 999 bin dolarlık paketler halinde çekilmişse yukarının haberi olmayabilir!
- Sonuç?
- Her banka el koyma olayında, bu son olaydır, gerekli bütün yasal düzenlemeleri yaptık, artık bir daha böyle olay yaşanmayacaktır, şeklinde demeçler verenlerin doğruyu söylemedikleri bir kez daha ortaya çıktı. Ülkeyi yönetenler adeta hortumculara çalışıyorlar...
***
İlginç bir husus... Uzanlar Petkim'in ilk taksiti olarak bir ay içinde 240 milyon dolar ödemek zorundalar. İmar Bankası'nın zararını devletin üzerine yıkmış bir grubun bu parayı ödeyerek Petkim'e sahip olması garip olmaz mı? Paran varsa neden İmar Bankası'nı devletin sırtına yükledin diye sorulmaz mı? Eğer Uzanlar bir aydan kısa süre içinde 240 milyon doları denkleştiremezse ne olacak? 10 milyon dolarlık teminatları yanacak. Gelecek yeni fırtınalara gebe...
ABD Saddam ve oğullarının yakalanmasını sağlayacak kişiye 25 milyon dolar ödül verecekmiş. Biz de Irak'ta kitle imha silahı bulacak kişiye 200 milyon dolar ödül vaat ediyoruz!