Okurumuz Mustafa Öncül, "Futbol meraklısı vatandaş"ın resmini çizip yollamış Açık Pencere okurlarına... Okuyalım....
* Bizim spor meraklısı vatandaş, akşam eve geldiğinde, alt - üst eşofmanlarını giyer öyle oturur. Evde olduğu sürece eşofman üzerinden çıkmaz.
* Bizim spor meraklısı vatandaş, bakkala ekmek almaya giderken ayağına spor ayakkabısını giyer, ama ipini bağlamaz.
* Bizim spor meraklısı vatandaş, gazeteyi spor sayfasından okumaya başlar. Ve orada da bitirir.
* Bizim spor meraklısı vatandaşın tüm takımların kurtuluşu ve şampiyonluğu üzerine söyleyecek bir fikri vardır ama kendi hayatının kurtuluşu üzerine hiçbir fikri yoktur. Kendi kurtuluşunu Allah'a, memleketin kurtuluşunu büyüklerine havale eder.
* Bizim spor meraklısı vatandaş, önce televizyonda maçı izler; sonra da tüm kanalların tüm haber ve spor programlarında aynı maçın gollerini ve önemli anlarını... Ertesi gün boyunca futbol konuşur...
* Bizim spor meraklısı vatandaşın başına gelebilecek en kötü şey, televizyondaki maç başlayacakken ya da henüz başlamışken elektriklerin kesilmesidir.
* Bizim spor meraklısı vatandaş, tuttuğu takımdaki tüm oyuncuların hangi takımdan transfer edildiğini, transfer edildikleri takıma nereden geldiklerini, yaşlarını vs. gibi her türlü özelliklerini bilir ama çocuğunun doğum tarihini, hangi okula, kaçıncı sınıfa gittiğini bilmez.
* Bizim spor meraklısı vatandaş, üç - beş sayfalık dersi öğrenip okulu bitiremez ama lig fikstürünü, takımların puan durumunu, averajları ezbere bilir. Üstelik her hafta bu bilgileri günceller.
* Bizim spor meraklısı vatandaş, çocuklarına içki sigaranın zararlarından bahseder, maç izlerken bira ve sigara tüketimini had safhaya çıkarır.
* Spor meraklısının sloganı "Takma kafana başka birşey futboldan başka" şeklindedir... Herşeyin dışında futbolun içinde yaşar. Böyle mutlu olur.
Kahvenin adabı
Nişantaşı'nda D & R firması tarafından yeni bir mekan açıldı:
"Coffee Time..." Açılış davetiyesine kahve ile ilgili bir Brezilya deyimi eklenmiş:
"Kahveyi gece kadar karanlıkCehennem kadar sıcak
Kadın kadar tatlı içeceksin..."
Kahvenin bir içimlik sıcaklıktan fazla birşey olduğunu düşünenlerin dikkatine...
Merak
İstanbul'da altyapısı düşünülmeden inşa edilen gökdelenlerle ilgili olarak
Mesut Yavuz bir merakını dile getiriyor:
- İstanbul itfaiyesi 5 katlı binalara müdahalede bile zorlanırken bir yangın durumunda buralara nasıl yetişecek? Büyüklerimize sorar mısınız lütfen...Akıllıca saptama
Ara sıra parlamentonun halkın gerisinde olduğu söylenir. Bu Meclis'in düzey olarak bu halka yakışmadığı ifade edilir. Halkın TBMM'den ilerde olduğu kabul görür. Peki ama...
Bertrand Russell'ın şu sözlerine ne denir:
"... Demokraside seçilenler aptal ve salak olamazlar. Çünkü onlar ne kadar aptal ve salak olurlarsa olsunlar, onları seçenler, onlardan daha salak olduklarından, rölatif düşünce sonunda, demokratik usulle seçilmiş olanlar kendilerini seçenlerden daha `aptal ve salak'
sayılamazlar..."
*Geçici vergi... Geçici bütçe... Geçici hükümet...
Bir de utanmadan kalıcı çözümler arıyoruz...
BTV skandalı...
Seçim süreci, YSK'nın kararına göre, 4 Ocak 1999'da başladı... Seçim Yasası'na göre
"medya"nın herhangi bir siyasi parti lehine vatandaşın oyunu etkileyecek yayın yapması yasak...
Ancak BTV Televizyonu her nedense bu yasağın dışında tutuluyor.
Avukat
Noyan Özkan gönderdiği notta diyor ki:
- Seçim süreci 48 gün önce başladığı halde BTV isimli televizyon sabah akşam DYP propagandasını yapmakta ve DYP - Çiller muhalifi gazeteci ve politikacılara hakaretler yağdırmaktadır. Seçimin dürüstlüğü ve eşitliği ilkesi ağır biçimde darbe almıştır.
Bu seçim hukuku skandalına Yüksek Seçim Kurulu neden olmuştur. Radyo ve TV'lerin ve bazı yazılı basın organlarının sürekli seçim ihlalleri karşısında YSK topu RTÜK ve savcılıklara atmıştır. RTÜK ve savcılıklar ise 48 gündür BTV ile bile başa çıkamamıştır. YSK, Anayasa'nın 79'uncu maddesi ve 298 sayılı yasa uyarınca seçimleri düzen içinde yürütülmesi amacıyla her türlü prensip ve tedbir kararını vermeye yetkilidir. Bilindiği gibi YSK'nın kararları kesindir ve anında uygulanması gereklidir. BTV gibi seçim sürecinde DYP'nin propaganda aracı haline gelmiş bir TV şirketine 48 gündür göz yumulmuş, seçimin düzeni ağır bir biçimde bozulmuştur.
Savcılıklar ve RTÜK uyuyor mu? Yoksa yarı uyanık olup bir takım çevrelere göz mü kırpıyorlar?
*
UFO kongresi büyük ilgi çekmiş...Bilinenden iyice sıkılan insanımız artık bilinmeyene ilgi duyuyor haliylen!..
Uykusuz aday...
Ankara'daki Başkent Öğretmen Evi'nin taşradan gelip Ankara'da adaylık kulisi yapan politika esnafıyla dolup taştığını, öğretmenlerin kapıdan yüz geri edildiğini yazmıştık. Öğretmen Evi'nde yer bulma şansını yakalayan bir öğretmen okurumuz dün başından geçen şu olayı aktardı:
- Geçen gece saat 11.30 sularında başımı yastığı koydum. Fakat uyumak ne mümkün. Yanımdaki odada davul sesli bir aday adayı telefonda konuşuyor da konuşuyor. Sesinden uyuyamıyorum. Konuşmalarından DYP'li olduğunu, Genel Başkan'la temas etmenin yollarını aradığını anladım. Adını resepsiyondan öğrendim. Saat 01:30 sularında dayanamayıp odasına telefon açtım:
- Ben DYP Genel Merkezinden arıyorum, dedim,
saatlerdir sizi arıyoruz fakat hem cep hem otel telefonunuz meşgul. Genel Başkan yarın sabah sizi kabul edecek. Tam saatini daha sonra bildireceğiz. Onun için lütfen iki telefonunuzu da açık tutun.
Öğretmen okurumuz kıkır kıkır gülerek:
- Yan odada ses o anda kesildi, dedi, ben mışıl mışıl uyudum. Herhalde o da sabaha kadar Genel Merkez'den gelecek telefonu bekledi...
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr