Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Amerika 11 Eylülün ardından suçluyu Bin Ladin ve El Kaide örgütü olarak ilan ederek bunların peşine düştü. Afganistanı bombaladı, 7 binin üzerinde masum insan öldürüldü. Kâbilde rejim değişti. Ancak Bin Ladin bulunamadı.11 Eylül terörünü, Amerika içinden kimi merkezlerin (derin devletin) düzenlediği kuşkusu hâlâ sürüyor. İnternette "www.fromthewilderness.com" gibi adreslerde ABD gizli servislerinin 11 Eylülle bağlarını ortaya koyan belgeli yazılar okuyabilirsiniz...En garip gelişme ABDnin 11 Eylülün teröristbaşı ilan ettiği Bin Ladinin peşini bırakması... Terörle bağlantısı saptanamadığı halde kafayı Iraka takmasıdır.11 Eylülde ikiz kulelerin vurulmasına ABDnin yanıtı Hazar Denizi ve Körfez çevresine yerleşmek şeklinde oluyor. Bu girişime "teröre yanıt" denebilir mi?Amerikan halkının 11 Eylül acısı, silah ve petrol tekelleri tarafından kazanç fırsatına dönüştürülürken... İkiz Kulelere saldırıdan maalesef Türkiye de nasibini alıyor. Iraka savaş Türkiyeyi en az 11 Eylül şiddetinde vuracak. Bugün tarihin en büyük şoklarından birinin; 11 Eylülün yıldönümü... O gün 3 binden fazla insanın hayatını kaybettiği bir facia yaşanmıştı. O günden beri türlü çeşitli komediler yaşanıyor. Irak savaşı seçime yetişmez ama seçim "Mesut Yılmaz - Devlet Bahçeli savaşı" bahanesiyle ertelenebilir... Doktor civanım! ÖSYMnin son yayımladığı Yükseköğretim İstatistikleri kitabına göre ülkemizde tam 39 Tıp Fakültesi var. Bu fakültelerde tam 30 bin 821 öğrenci okuyor. 2001 yılında Tıp mezunu sayısı 4 bin 832... Devletin bu öğrencilere kadro verip mecburi hizmete yollaması gerekiyor. Ama kadro yok. Binlerce genç bekletiliyor. Dün uzmanlık eğitimini bitirmiş doktorlar aradı... Meğer onlara da kadro veremiyormuş Sağlık Bakanlığı... Dün bir yetkili aradık Bakanlıkta... Hemen hepsi aday olup görevi bırakmıştı... Muhatap bulamadık... İşte sağlık... Müşteri haklıdır... Yazana değil, yazdırana kızalım... Hilton Oteli misafirlerine İngilizce bir uyarı yazısı veriyor... Yazıda özellikle İstanbul yakasında bazı taksi şoförlerinin sorun yarattığı (müşteriyi dolandırdığı) belirtiliyor. Esnaf Derneği ve şoförler yazıya tepki göstermiş "Turizm baltalanıyor" demişler. Katiyen... Bizce Hilton Oteli iyi yapmış. Turizmi uyarılar baltalamaz. Dolandırıcı şoförler baltalar... Birkaç dolandırıcı bütün ülkenin adını dolandırıcıya çıkartır. Türkiye sevdası - Türkiyenin önünü kapatan bir hükümette ANAPın yeri yoktur.YTP ile DYP de ilk demeçlerde Mesut Yılmaza omuz verdiler...Bundan sonraki aşamada bir gensoru verilebilir... ANAP, DYP, SP ve YTPnin (ve bolca küskünün oyuyla) Hükümet düşürülebilir... Bunu yapanlar ister AByi bahane etsin... İster daha iyi bir hükümet aradıkları mavalını okusunlar...Bu hükümeti düşürenlerin tek amacı vardır...Seçimleri ertelemek...Ve koltukta 6 ay veya 1 yıl daha oturabilmek...Hem de cehennem gibi sıcak bir dönemde...ABD birkaç ay içinde Irak savaşını başlatıyor...Kasım ve Aralık aylarında Türkiyenin yeni ekonomik darboğazların eşiğine geleceği konuşuluyor...Ve Türkiye bu süreci, 6 ay 1 yıl ömrü kalmış ve koltuk avantasına sarılarak milletin gözünden düşmüş geçici bir Meclis ve iktidarla götürmeye hazırlanıyor...Düşünmesi bile ürpertiyor insanı...Küskünler, bugünkü sonuçlardan sonra, işi liderlere bırakmadan seçimi erteleme yoluna gidebilir. Kifayetsiz liderlerin ekmeğine yağ sürülür. Ancak seçimin 3 Kasımda yapılmasında ısrar etmeyen hiçbir lider (ki MHPde seçimden çarketmiş görünüyor) sorumluluktan kurtulamaz... Maaşallah görünüşte seçime katılacak partilerimizin hiçbirinin baraj sorunu yok. Hepsinin tek başına iktidarı garanti. Hiçbiri seçimin iptal edilmesini istemiyor. Fakat takdir edersiniz ki hepsinin ayrı sevdası, ayrı hassasiyeti var! Anavatan Partisi de malum kendini Avrupa Birliğine tam üyeliğe adamış bir siyasi teşekkül... Mesut Yılmaz MHPnin AB karşıtlığına dayandı, dayandı... Seçime 53 gün kala patladı: Uyum Koalisyonu Hazineyi paylaşma dönemi sona erince uyum içinde birbirlerine gırtlaklamaya başladılar. Hükümet ortakları bir elleri Hazinenin içindeyken uyum içinde çalışıyorlardı. m.asik@milliyet.com.tr