Yunan Başbakanı Çipras’a Heybeliada ziyareti sırasında iki kitap armağan edildi. İlber Ortaylı’nın “İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı” ve Enis Tulça’nın “Enis Bey” adlı kitabı... Kimdir bu Enis Bey? Enis Bey yani Enis Akaygen, Cumhuriyet döneminde Atina ve Tahran’da yıldızlaşan bir diplomat, çok başarılı bir görev adamıdır.
1929 - 34 yılları arasında Atina’da büyükelçi olan Enis Akaygen, iki ülkenin yakınlaşması için büyük çaba sarf etmiş, 1931’de imzalanan Türk Yunan dostluk antlaşması için yoğun çalışmalar yapmış, hem Ankara hem Atina’nın takdirini kazanmıştır. O kadar ki... Enis Bey 1934 yılında Tahran Büyükelçiliği’ne atandığında, Atina, İran’daki Yunan vatandaşlarının işlerini ve çıkarlarını Enis Bey’in izlemesi için Ankara’ya başvurmuştur. O sırada Yunanistan’ın İran’da kalabalık bir kolonisi vardır ama temsilciliği yoktur. Yunan kolonisinin işlerini İngiliz elçiliği izlemekte ancak yetersiz kalmaktadır. Yunanistan’ın talebi kabul edilir. Enis Bey İran’daki Yunanların da temsilcisi olur. Bu görevi beş yıl sürdürür. Türk-Yunan savaşından sadece 12 yıl sonra Yunanistan’ın bir Türk diplomatına kendilerini bir yabancı ülkede temsil görevi vermesi eşine az rastlanır vakadır.
Enis Bey 1939 yılında Tahran’dan yine Atina’ya atanır. Hayatının en mutlu günlerinden biri, Tahran’dan ayrılırken Yunan vatandaşlarının imzalayıp kendisine ilettiği teşekkür mektubudur.
Enis Bey’in gurur verici yaşam öyküsünü torunu Enis Tulça’nın “Enis Bey” adlı kitabında okuyabilirsiniz...
Siverekli aday!
Siverek’te MHP’den aday olmak isteyen Fatih Bucak’ı Kemal Kılıçdaroğlu CHP’den aday gösterdi.
Bucak, “Bir daha burada MHP’den başka partinin arabasını görürsem kendilerine mezar kazmaya başlasınlar” diye etrafı tehdit etmiş, MHP Siverek’te aday göstermemişti. Kılıçdaroğlu’nun, Parti Meclisi’nin muhalefetine rağmen Bucak’ı aday yapması, yönetimde demokrasi, hukuk, zarafet gibi değerlere saygının kalmadığını gösteriyor. Bu en azından CHP seçmenine saygısızlık.
Türk Her yerde...
Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı tabloya göre... Halen 152 ülkeye yayılmış 5 milyon yurttaşımız varmış... Özetle.. Her yerde Türk var. Ve bir anı...
Yaklaşık 20 yıl önce.. Bir konferans için Finlandiya’nın başkenti Helsinki’deyiz. Prof. Gencay Şaylan’la bir parkta yürüyoruz. Vakit gece yarısı ama etraf aydınlık. Ve ortalarda hiç kimse görünmüyor. Aramızda gülerek şaka yaptık:
- Avrupa’da ilk defa Türklerin bulunmadığı bir yere geldik...
Der demez, çalıların arasından “Abi, siz Türk müsünüz?” diye bir adam fırlamaz mı?
Kaçak gelmiş. Parkta yatıp kalkıyormuş. Biraz sohbet edip ayrıldık.
Yeryüzünde Türklere rastlanmayacak yer yoktur, buna inandık...
KOKART
CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ın TBMM’de gündem dışı konuşmada polisle ilgili anlattıkları doğrusu inanılır gibi değildi. Bakın aynen ne dedi:
“Polis, olmazsa olmazı olan şu kelepçeleri kendi parasıyla alıyor. Devlet her polisine kelepçe vermiyor. Örneğin Terörle Mücadele ve Çevik Kuvvet birimlerinde çalışanlara veriyor, diğerlerinin çoğuna vermiyor. Kelepçenin yanı sıra, kullandığı montu, monta taktığı armayı da polis kendi parasıyla alıyor. Bazı birimlerdeki polisler ayrıca kullandıkları copları da yine kendi parasıyla alıyor.”
Bina
Kartal’da 8 katlı bina çöktü. Gazetelere göre, binanın üç katı kaçakmış, sahibi imar barışından yararlanmak için başvuruda bulunmuş. Çok muhtemelen önemsiz bir bedel karşılığı kaçak katlar ve binanın tümü yakında meşrulaşacaktı.
İkincisi... Bir tek binaya yapılan yardım böylesine gecikiyor, civar illerden yardım isteniyorsa... Muhtemel bir İstanbul depreminde hasar görecek binlerce binaya yardım nasıl gidecek, felaketin altından nasıl kalkılacak?
KAFE
Kafede bize çay kahve servisi yapan sempatik hanım kızla söyleşiyoruz:
- Üniversitede öğrenci misin?
- Evet...
- Ne okuyorsun?
- İstanbul Üniversitesi’nde fen okuyorum...
- Bitirince ne olacaksın?
- Atama bekleyen öğretmen olacağım...
Dün 20 bin öğretmenin ataması yapıldı...
Atama bekleyen öğretmen sayısı bunun 20 katı, yani 400 bin...