En son kaset...

       AB: Abi şeyi şey yaptın mı?..
       CD: O şeyi şey yaptım da, öbür şeyi henüz şey yapamadım...
       AB: Haa... Anlıyorum... Şeyin sağolsun abi... Ama sen yine de işin peşini bırakma... Bakarsın şey olur, onu da yaparsın...
       CD: Bakacaz... Peki sen ne yapıyorsun oralarda?.. Halin keyfin yerinde mi?..
       AB: Yerinde abi.. Yalnız şeyimiz şey olmadığı için kafamız karışıyor...
       CD: Tasalanma... Senin burada bir sürü şeyin var... Her meseleyi halletmek için canla başla çalışıyoruz...
       AB: Sağolun abi...
       CD: Geçenlerde şey geldi... Anlıyorsun ya... Dedi ki, ben onun kardeşiyim, hayatta kelek atmam...
       AB: Manav mı?..
       CD: Ne manavı yahu, şey...
       AB: Ha... Anladım...
       CD: Öyle dedi...
       AB: Şimdi beni iyi dinle... Takımdaki şey var ya... Onu kızağa çekeceklermiş... Bu durumda bizimkine şans doğabilir...
       AB: Çok güzel haber abi..
       CD: Ben senin yerinde olsam çocuğa baskı yapar, bir an önce form tutmasını tavsiye ederim...
       AB: Tabii abi... Hemen arayacağım...
       CD: Gece kulüplerinde gezmeyi bırakıp bol bol antrenman yapsın. Bu fırsat bir daha ayağa gelmez...
       AB: Haklısın abi...
       CD: Peki, şimdilik bu kadar... Ben gelecek maçtan sonra seni tekrar arayacağım...
       AB: Bekliyorum abi.. Merak etme, o şeyi hemen halledeceğim... Hepimize bol şeyler...

       Beyler, muhteremler, bırakın içinde çalışan 2 bine yakın işçiyi, fabrikanın müdürüne bile haber verme gereği duymamışlar. Adeta yangından mal kaçırırcasına alelacele bir karar almış ve son anda lütfetmişler, tebliğ ediyorlar: Fabrikanız kapatılmıştır, haberiniz ola!
       Kapatılan şey, öyle 3 - 5 işçinin çalıştığı, sıradan bir atölye değil... Adı, 75'inci yılını kutladığımız Cumhuriyet'le ve onun kurucularıyla özdeşleşmiş, gerek tarihi gerekse ekonomik önemi çok büyük devasa bir kuruluş: İzmit SEKA...
       Peki neden? SEKA'nın günahı ne, suçu ne? Soruyu CHP Kocaeli milletvekili, eski sendikacı Bekir Yurdagül'e soruyoruz. Yanıtı:
     Â- SEKA'nın en büyük talihsizliÄŸi, deÄŸeri trilyonlarla bile ölçülemeyecek, bu yüzden de pek çok vurguncunun aÄŸzının suyunu akıtan çok geniÅŸ araziye sahip olması... Kimi güç odakları yıllardır bu araziyi ele geçirmek istiyorlardı, bu iktidar da kendince ortamın müsait olduÄŸunu düşünerek bu kararı aldı.
       - Bu tip özelleştirmelerde, klasik gerekçe o kuruluşun zarar ettiği, devlete yük olduğudur. SEKA da böyle bir kuruluş muydu?
     Â- Son yıllarda gelmiÅŸ geçmiÅŸ bütün iktidarların batırma, yakınlarına peÅŸkeÅŸ çekme gayretlerine karşın SEKA, son 12 yılın 7 yılını karla kapattı. Evet teknolojisi eskimiÅŸti. Ama bu teknoloji 10 - 15 trilyonluk bir yatırımla çok rahatlıkla yenilenebilirdi.
       - Peki, bu para nereden bulunacaktı?
     Â- Hatırlarsınız, bu hükümet daha birkaç ay önce Ä°zmit SEKA'nın malı olan çok büyük bir arazi parçasını bir holdinge beÅŸ kuruÅŸ almadan bağışladı. Bağışlanan arazinin deÄŸeri en az 20 trilyon lira idi. Biz o zaman bu arazinin satılıp parasının teknolojinin yenilenmesinde kullanılmasını önermiÅŸtik. Ama kimseye dinletemedik.
       - Şimdi ne yapmayı düşünüyorsunuz?
     Â- Ä°zmit SEKA kapatılırsa sıra ürettiÄŸi hammaddenin büyük bir bölümünü buraya satan Afyon'daki Selüloz Fabrikası'na gelecek. Ardından turizm bölgesinde bulunuyor bahanesiyle Dalaman Kağıt Fabrikası'nı kapatmaya çalışacaklar. Sonuçta hem ülke ekonomisi kaybedecek hem de binlerce insan iÅŸsiz kalacak.

       Antalya ve diğer kıyı bölgelerine tatile gelmiş olan yabancılar Suriye ile aramızdaki gerginlikten tedirgin... Antalya Film Festivali dolayısıyla bu kentte bulunan yapımcı Sebahatin Çetin birkaç gündür yabancıların kendilerine "Acaba savaş çıkar mı?" diye meraklı meraklı sorduklarını anlatıyor telefonda. Ve ekliyor:
     Â- PeÅŸinden ne oldu biliyor musun? Birkaç dakika önce üzerimizden yaklaşık 30 tane savaÅŸ helikopteri geçip Güney'e doÄŸru gitti. PeÅŸinden de bütün otellerin alarm zilleri çalmaya baÅŸladı. Herkes koÅŸa koÅŸa odasına çıktı. Kimileri sığınaÄŸa benzer yerler bulup gizlendi. Neden sonra durum anlaşıldı. MeÄŸerse Antalya Sivil Savunma yetkilileri yanlışlıkla alarm vermiÅŸler...
       İyi mi? Sivil Savunma uzmanlarının hata yapmaktaki zamanlamasına bakın. Oturup ağlayın.






Yazara E-Posta: M.Asik@milliyet.com.tr