- Efendim MGK'de askerler kadrolaşmayı gündeme getirir getirmez Tayyip Bey derhal söz aldı ve siz Kara Kuvvetleri Komutanı olması beklenen beklenen Edip Başer Paşa'yı emekli edip yerine Aytaç Yalman'ı getirirken kadrolaştınız mı? diye sordu... - Breh breh başka ne oldu?- Devlet kadrolarını imam hatip mezunlarıyla doldurduğumuzu söylüyorsunuz... Ben de imam hatip mezunuyum ama bugün Başbakanım, diyerek askerleri mat etti...- Başka?- Tayyip Bey Cumhurbaşkanı Sezer'e de postasını attı. Geçen gün onu "Cumhuriyet gazetesi gibi konuşuyorsunuz" diyerek bozum etti...Bu tür söylenceleri Başbakan'ın ve hükümetin yalanlamaması sonunda Genelkurmay'ı çok sert bir açıklama yapmaya kadar götürdü. Geçmiş olsun..! Tayyip Erdoğan'ın çevresi yeni bir imaj yöntemi geliştirdi... Gizli görüşmelerde söylenmeyen kimi sözler (o toplantıya katılanların medyayla ilişkilerinin sınırlı olmasından da cesaret alınarak) basına sızdırılıyor ve bu şekilde bir "zamane kahramanı" yaratılmaya çalışıyor... Mesela: Gözyaşlarıyla ödenmiş bedel, tuzlu suyla geri verilmez. Amin Maalouf (Yüzüncü Ad) Malatya Güneş gazetesinden haber: "Devlet Hastanesi Müdürlüğü'ne 2 yıllık açık öğretim fakültesi mezunu Rıfkı Karagöz atandı." İşte kadrolaşma olmadığına yeni bir örnek. Neşter ince keser Yukarıdaki sözler eski Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan'a ait... Şimdi kendisine bir soru:- Neşter Operasyonu'nda gözaltına alınan bürokratlardan SSK Satın Alma Müdürü Fikri Üçgül Telekom'da çalışırken MHP'li bakanca görevden alınmıştı. Onu alıp SSK'ya satın Alma müdürü yapanın siz olduğu söyleniyor. Doğru mu? "Neşter operasyonu içinde bazı bürokratlar, ünlü şahıslar, doktorlarımız, profesörlerimiz, bazı çok saygın firmalarımız var... Bunlar modern çeteler, saygın çeteler. Arkalarında siyasi sıfatı olanların himayeleri olmazsa bu işler olmaz." Avrupalı gözüyle... Paris'ten yazan okurumuz A.S. notunda diyor ki:- AB Dışişleri Bakanları türbana kafayı takmazlar. Hatta memnun olurlar. Çünkü Türkiye'nin İslam'a kaymasının AB'den uzaklaşmasını sağlayacağını bilir ve isterler. AKP'nin AB'yle çok ilgili görünmesine de kanmayın. Onların ilgisi de AB desteğiyle askerin yönetimdeki rolünü azaltmaktan ibarettir... Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AB dışişleri bakanlarını geçen hafta sonu Kaş'ta türbanlı eşiyle ağırladı... Gül, hiçbir yabancının "türbanı kafaya takmadığını" söyledi... Santrallar mort... Tunçbilek ne durumda? Maden İş Bölge Başkanı Ekrem Fedai sorumuza:- Tunçbilek Santralı da aylardır çalışmıyor, karşılığını veriyor, arada bir iş olsun diye tek ünite çalıştırıyorlar...Peki diğer santrallarda durum nedir?- Seyitömer, Soma, Yerköy, Yeniköy, Yatağan'da durum aynı. Bu santrallar da çalışmıyor... - Peki işçiler ne yapıyor?- Herkes maaşını alıyor. Önümüzde Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı'nın yayımladığı "Kömür" adlı kitapçık duruyor. ABD'de elektrik enerjisi üretiminin yüzde 60'ının kömüre dayandığını kaydediyor kitap...Dünya elektrik enerjisinin ise yüzde 42'si kömürden elde ediliyor.Türkiye'de ise enerjinin yüzde 43'ü doğalgazdan elde ediliyor.Bu yüzden enerjide dışa bağımlılık yüzde 70'e yükselmiş durumda.Doğalgaz yalnızca kömür santrallarının durmasına yol açsa iyi...Türkiye'nin ihtiyacını da aşıyor.O yüzden "Mavi akım"dan gaz alımı 6 ay ertelendi...Türkiye enerjiyi doğalgaza bağladığı için yılda gereksiz yere en az 1 milyar dolar boşa gidecek.Buraya nereden gelindi. O da biliniyor...ANAP'ın elindeki Enerji Bakanlığı geleceğe ilişkin doğalgaz tüketim tahminlerini şişirdikçe şişirdi. Bu şişirme hesaplara göre doğalgaz çevrim santralları inşa edildi. Bir dost holdingin geleceği sağlama alındı. O holdingin geleceğinin sağlama alınması uğruna Türkiye'nin geleceği batırıldı.Kömür santralları durdu. Su santralları eksik kapasite çalışıyor. Doğalgaz santralları ise tam gaz... Faturası en az bir milyar dolar...Bunun hesabını kim verecek? Orhaneli Termik Santralı'nda çalışan bir okurumuz santralın ve madenin 8 aydır çalışmadığını anlatıyor telefonda... AKP lideri Tayyip Erdoğan "Biz AK Partiyiz. Bize kasıtlı olarak AKP deniliyor" demiş. Akraba Partisi diyenler de var... Haldun Ertem ABD'nin orta kesimlerini hortum felaketi vurmuş. Bizdeki hortum felaketi de en çok orta gelirli kesimi vurup fakirleştirmişti... m.asik@milliyet.com.tr Haldun Ertem