Seçim nedeniyle Kocaeli - Sakarya dolaşırken kimi sessiz başarılar, kimi mütevazı ama dinamik yöneticiler dikkatimizi çekiyor... Örneğin... İzmit'teki SSK Hastanesi... Uzaktan bakınca kentteki diğer hastanelerden farksız... Yakından bakınca, daha doğrusu içine girince pırıl pırıl bir mekan... Gözlerinin içi gülen hastalarla personel de cabası...
Hastanenin Başhekimi İlhan Tan, bir yıl önce Bilecik'ten tayin olmuş buraya... Gördüğü manzara bildik hastanelerimizin manzarası olmuş. Hemen kolları sıvamış... İzmit'te ne kadar firma, işadamı, sendika, sendikacı varsa tek tek dolaşmış... Hastaneye yardıma davet etmiş herkesi... İnandırıcı olunca gerisi gelmiş... Kimi kuruluş bir hasta odasını baştan aşağıya donatmış... Kimi çimento vermiş, kimi boya, kimi kireç... Kimileri araç - gereç...
Yardımda bulunanların hepsinin adları plaketler üzerine yazılarak duvarlara asılmış...
BaşhekimTan, hastane personelini "Gerekirse elime paspası alır, temizliği de ben yaparım" gibi sözlerle şevke getirince, doktoru, hemşiresi, hastabakıcısı daha bir şevkle çalışmaya başlamışlar... Sonuç kısa zamanda alınmış. Hastalar ve yakınlarının teşekkürleri bir yana... UNESCO ve Dünya Sağlık Örgütü de SSK Kocaeli Hastanesi'ne "Bebek Dostu Hastane" ödülünü vermişler.
Bir ilginç uygulama daha... Hasta taburcu olduktan birkaç gün sonra telefonla aranıyor, bir görevli kendisine nasıl olduğunu, bir yardıma ihtiyacı bulunup bulunmadığını soruyor... Bu uygulama SSK'lıları çok memnun ediyormuş...
İstendiğinde iyi şeyler yapılıyor... Alkışı az da olsa onuru ve yararı büyük şeyler bunlar...
Sait Faik'e vefa!
Türk edebiyatının abide isimlerinden
Sait Faik Abasıyanık, biliyorsunuz, Sakarya doğumludur... Sakarya'nın bu ünlü
"hemşeri"sine olan vefa borcunu, hayli geç de olsa 1993 yılında eski Belediye Başkanı CHP'li
Ünal Ozan ödemiş...
Ozan, Abhazya gezisinde tanıdığı heykeltraş
Vitali Canini'yi Sakarya'ya davet edip bir
"Sait Faik" heykeli yapmasını rica etmiş kendisinden...
Canini de kalkıp gelmiş...
- Heykelini yapacağım insanı yaşamam gerek! diyerek
Sait Faik'in Rusça'ya çevrilen öykülerini okumuş en başta.. Sonra gidip yakınlarıyla görüşmüş. Arkasından Burgazada'da
Sait'in evinde bir hafta geçirmiş. Sonunda muhteşem bir heykel çıkmış ortaya... Öyle ki, ünlü yazarın Adapazarı'nda yaşayan akrabalarından
Raşit Abasıyanık, heykeli ilk görüşte
"Sait!.." diye çığlık atmış... Yakası ve etekleri rüzgarla savrulu paltosu ve elinde not defteriyle
Sait Faik, böylece yıllar sonra geri dönmüş memleketine!.. Gelip Mithatpaşa semtindeki dev kaidenin üzerine yerleşivermiş... Heykelin çevresine de üzerlerinde eserlerinin isimleri yazılı kaideler konmuş...
Sonra?.. 1994 yerel seçimlerini Refah Partisi adayı
Aziz Duran kazanmış..
Duran, ilk iş olarak heykelin yerleştirildiği 7 dönüm genişliğindeki
"Sait Faik Abasıyanık" Parkı'nın bekçisini görevden almış. Park içindeki tuvaletler kapatılmış.. Anlayacağınız, belediye elini eteğini çekmiş bu yemyeşil alandan... Çok geçmeden... Heykelin çevresindeki kaideler de
"sarhoşlar tarafından!" birer birer yok edilmiş...
Sakarya'ya bu gidişimizde gördüğümüz son manzara ise şu... Park girişindeki mermerlerin üzerinde sprey boyayla yazılmış
"Ya benimsin, ya toprağın" türünde
"edebi" değeri yüksek vecizeler... Ve... Öbek öbek kalmış son yeşillikler üzerinde otlayan koyunlar...
Sait Faik bunların ortasında; sıvaları dökülmüş ve yer yer kireç boyalı kaidenin üzerinde büyük yalnızlığını yaşamaya devam ediyor... Bir
"yanlış yerde doğmuş sanatçı" heykeli halinde...
Cihan Demirci'den LAFORİZMA
Dünya üzerinde hala pek çok erkek "Dünya Kadınlar Günü"nü, kadınların muayyen günlerinden biri sanıyor!..
Camcılar
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı
Aytaç Durak, dün sabah Flash TV'de konuşurken acı acı adaletin etkisizliğinden yakınıyordu... Adana'da otobüs duraklarının camları kırılıyormuş bir süredir... Bu zorbalığın sistemli bir hal alması üzerine polis yakın takibe almış konuyu... Ve saldırganları yakalamış.. Kimler miymiş saldırganlar?
Camcıların adamları...
Aytaç Durak gerisini şöyle anlattı:
- Camları kıranlar ve azmettirenler yakalanarak mahkemeye sevkedildi... Ne var ki yargıç ilk celsede salıverdi hepsini... Buyrun size adalet...ANAP'lı
Aytaç Durak yakınmasında haklıydı... Haklıydı da, koltuk ihalesinin götürgeni
Mustafa Kalemli elini kolunu sallayarak dolaşırken, TBMM'den bire on götüren Nurol'un patronu
Nurettin Koçak ve pist ihalesinden 10 trilyon deve eden
Sadri Şener Başbakan'la Bodrum'da bayram tatili yaparken... Küçük hırsızları hapse atmayı haksızlık olarak görmüş olamaz mı davanın yargıcı?..
Hükümet
Güneydoğu'da 120 bin gence iş bulacağız..
Bunu daha önce yapsaydık şimdi Apo tapu dairesinde memurdu..
`Ekmek vaat ediyoruz!'
FP Lideri
Recai Kutan iktidara geldikleri takdirde
"Fakir fukaraya hergün 5 milyon ekmek dağıtacaklarını" söylüyor...
ANAP'ın seçim sloganı da
"İş ve aş..."2000 yılına saniyeler kala vaatler ve sloganlar gösteriyor ki...
Halk kuru ekmeğe muhtaç durumdadır...
Her çocuğa bilgisayar, her aileye yaz tatili... Değil...
Kuru ekmek ve aş vaat ediyorsa siyasi partiler...
Yaşam seviyesi o vaatlerin gerisinde demektir...
Siyasetin Baba'ları, Ana'ları, danaları görün manzarayı...
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr