Körfez depreminden sonra bir süre tartışılmış ama ciddi bulunmamıştı.. Deprem dışardan tetiklenebilir mi? Bir başka ülke depremi silah olarak kullanabilir mi? Yeni ve ilginç bir site "www.thememoryhole", ABD’li bir yetkilinin ağzından bu konuda çarpıcı bir ipucu veriyor.
Eski Amerikan Savunma Bakanı William Cohen, 1997 yılında Georgia Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada bir soru üzerine teröristlerin ilginç silahlarından söz ediyor ve bu arada bazılarının uzaktan kumanda ile elektronik dalgalarla volkanları harekete geçirebildiğini veya deprem yaratabildiğini söylüyor. Haberi veren site kuşkulu bir soruya yöneliyor.
"Teröristler bunu yapabiliyorsa devletler niçin yapmasın?"
Teröristlerde bulunan silahların çok daha gelişmişi her zaman ABD başta birçok ülkenin elinde bulunmuyor mu?
Acaba depremle ilgili araştırmalar yapan TÜBİTAK bu konu üzerinde duruyor mu?
Iskalamayalım... Konuyu tartışalım...
William Cohen’in konuşmasını aşağıdaki adreste okuyabilirsiniz:
http://www.defenselink.mil/news/Apr1997/t042897_t0428coh.html.
Bu dünyanın yüceliği ve zavallılığı hiç gerçeklik sunmaz, ama aşklar sunar...
Irak seferine hazırlanan ABD’nin Kürtlerin desteğine ihtiyacı var. O yüzden Kürtleri şımartıyor. Ancak sıra "devlet ilanı"na gelince ABD’nin buna izin vermeyeceğini dün Prof. Ümit Özdağ’ın ağzından aktarmıştık.
Profesör Baskın Oran da aynı görüşte.
Baskın Oran’a göre; ABD, "devlet"e yeşil ışık yakıyor görünerek Kürtlerin ağzına bir parmak bal çalıyor. Öte yandan da Ankara’ya "Benim savaşıma katılmazsanız Kürt devletini kurdururum" şantajı yapıyor. Bizimkiler de bu oyuna geliyor gibi...
İnsan için en kıymetli şey yine insandır.
İzmir Anakent Belediye Başkanı Ahmet Priştina’nın gönderdiği davetiyenin içinde küçük plastik bir balık var. Balığın içi su dolu... Berrak bir su... Ve yanında şu satırlar:
- İçindeki deniz suyu 30 Eylül 2002 tarihinde İzmir Cumhuriyet Meydanı önünden alınmıştır...
İzmir Körfezi’ni kirlilikten kurtaran büyük kanal projesinin son aşaması olan Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisi dün açıldı. Davetiye bu açılışla ilgiliydi. Gidemedik. Ama gönlümüz İzmir’de kaldı... İzmir artık temiz ve mavi...
İçişleri Bakanlığı Recep Tayyip Erdoğan ve Ali Müfit Gürtuna ile arkadaşlarının yolaçtıkları 100 milyon dolar kaybın geri alınması için düğmeye bastı... Eğer dava kesinleşirse Erdoğan, Gürtuna ve 24 arkadaşı İstanbul Belediyesi’ne müteselsilen tam 100 milyon 750 bin dolar ödeyecekler...
Yolsuzluk "Reklam panoları ihalesi" yle ilgili.
Yolsuzluğu saptayanlar İçişleri Bakanlığı müfettişleri Özcan Erdoğan, Hulusi Gülşen ve Fazıl Can...
İstanbul Anakent Belediyesi’nin 1 Eylül 1994 tarihinde düzenlediği reklam panosu ihalesinde muhammen bedel düşük tutularak (ve çok muhtemelen panolar eşe dosta kiralanarak) Belediye zarara uğratılmış... Bu zarardan ihale komisyonu üyeleriyle birlikte onayı veren zamanın Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan sorumlu tutuluyor.
24 Şubat 1998 ve 6 Kasım 2001 tarihli ihalelerde reklam panoları aynı şekilde eşe dosta yine ucuza kiralanmış.
Bu defa onay veren ve sorumlu tutulan kişi Ali Müfit Gürtuna...
Saptanan toplam zarar 100 milyon 750 bin dolar...
İçişleri Bakanlığı müfettişlerin soruşturma sonucunu İstanbul Valiliği’ne yazmış.
Valilik de İstanbul Belediyesi’ne başvurarak sorumlulara karşı "tazmin davası" açmasını istiyor. Davayı açacak olan Belediye’nin hukuk birimleri... Yargılanacak olanlar Belediye Başkanları ve yardımcıları... Belki biraz tuhaf bir durum. Ne var ki mevzuat böyle...
Zarardan sorumlu tutulan ve kaybı tazmin etmeleri istenen diğer belediye yetkilileri şunlar: Kahraman Emmioğlu, Birol Tortop, Şaban Erden, İzzet Özgenç, Nuriddin Dönmez, Akif Gülle, Celal Sevencan, Cihat Yakıcı, Metin Subaşı, Bedir Çiftçi, Nebi Ertekin, Naim Şahin, Nihat Macit, Ali Yılmaz, Hüseyin Gülsün, Sabri Dereli, Ahmet Duran, Zuhal Sezen, Miktad Yetim, M.Ali Terlemez, Ahmet Önal, Osman Yıldırak, Yılmaz Şener, Temel Coşkun...
Adamın biri Amerika’da dürbünlü tüfekle tek tek adam vuruyor.
Bush Irak’taki silahları temizleme peşinde.
Ne isabetli politika...
