İhan Selçuk sütununda yazıyor:
"Apo’yu zoraki gözden çıkaran Batılı, neden Kenya’nın Nairobi kentinde terör örgütünün başını Türkiye’ye teslim etti?.. Rusya başından attı, İtalya göze alamadı, Almanya ve Hollanda karşı çıktı, Yunanistan ne halt edeceğini bilemedi; Apo’yu Kenya’nın başına sarmak istediler; ama iş sarpa sardı; Amerika’nın baskısı, Atina’nın boyun eğmesiyle Apo’yu teslim aldık..."
Kuşkucu (ama hayalci olmayan) bir dostumuz var telefonda:
- Apo’yu paketlediler, kucağımıza verdiler, diyor...
- Sonuç Türkiye’yi şu anda yüceltti, diye ekliyor, bir belanın derdest edilmesi, küçültülerek etkisiz hale getirilmesi bizim açımızdan sevindirici gelişmelerdir...
- Ama, diyor peşinden, kuşkularını sıralıyor:
Amerika Apo’nun defterinin dürülmesi için neden 14 acılı ve kanlı yıl boyunca kılını kıpırdatmadı da birden uyandı?
Türkiye’nin terörle mücadele için milyarlarca dolarlık silah satın almasından büyük kazanç sağlamış olan Amerika’nın yeni kazanç umutlarıyla hareketlendiğini düşünmek mantığın gereği değil midir?
Acaba planın yeni aşaması Barzani’ye Kuzey Irak’ta dikensiz gül bahçesi sağlamak ve Kürt devleti hazırlıklarını hızlandırmak; aynı anda Türkiye’nin içinde ve dışında Kürt meselesini siyasal platformda kaşıyacak unsarları devreye sokmak mıdır?
Dostumuz soruları muzip bir tonda soruyor, peşinden ekliyor:
- Biz defteri kapattık diye sevinirken, okyanus ötesinde sadece bir sayfa çevrildiğini bilelim ve hakkımızda daha mutlu bir sayfa açılacağı hayaline kapılmayalım... Başımıza açılacak yeni belalara hazırlıklı olalım...
***
Bütün bu belalardan kurtulmanın yolu yok mudur?
Elbette vardır... Güneydoğu’yu iyileştirmek, kültürel haklar sağlamak, insan haklarını hiç bir ayrım gözetmeden tüm Türkiye sathında geçerli kılmak...
Bizi kurtaracak olan atacağımız çağdaş adımlardır...
*
TünelTünelin ucunda görünen ışık, yaklaşan trenin farı olabilir. Murphy Umudumuz çeteler!..
ANAP’ın gazetelere verdiği tam sayfa ilanda Mesut Bey’in bir sözü: "...Çok değil, 5 yıl içinde ülkem değişecek. Sen beni iktidara getirirsen, çetesi, mafyası, onlara alet olan siyasetçisi senin önünü, benim önümü kesmezse, artık geçim sıkıntısından değil, daha iyi yaşadığımızdan söz etmeye başlayacağız..."
Siz bu sözden ne anladınız?..
Bizim anladığımız kadarıyla Mesut Bey, mafya ve çeteleri ortadan kaldırmaktan umudu kesmiş; onların insafına bel bağlıyor...
Var mı başka izah tarzı?..
*
Cihan Demirci’den LAFORİZMAApo, Türkiye’ye hizmet etmeye hazırmış... Aman aman, biz trafik canavarıyla idare ederiz, bu kadar hizmet yeter artık!..Mantık zenginliği
Bir gazeteci grubu, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı ziyaret ediyor. Görüşme sırasında gazetecilerden biri Baykal’a CHP’nin barajı aşıp aşamayacağına ilişkin tartışmalar konusunda ne diyeceğini soruyor. Baykal şu yanıtı veriyor:
- Barajı aşamayacak olsak İstanbul’da Mehmet Moğultay, İçel’de Fikri Sağlar ön seçimi kazanmak için bu kadar çaba sarfederler miydi?
Gazeteciler bu mantık zenginliğine hayran kalıyor...
DPT’nin seçim onbiri
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), seçim meydanına tam bir takım çıkarıyor. Siyasete girmek için 11 kişi istifa etmiş DPT’den... 1’i DSP’ye, 4’ü FP’ye, 6’sı ise MHP’ye adaylık başvurusunda bulunmuş...
DPT Bölgesel Gelişme Genel Müdürü İsmail Sarıca, doğum yeri Kocaeli’de Demokratik Sol Parti’nin milletvekilliği adayları arasında... 28 yıllık planlamacı olan Sarıca, uzman yardımcılığından genel müdürlüğe kadar yükselmiş bir bürokrat... Bütün DPT’nin dürüstlüğüne ve uzmanlığına kefil olduğu bir isim...
Fazilet Partisi listelerinden şans deneyen DPT’lilerden "Uzman" kadrosundaki Nihal Atuk, Ankara milletvekilliğine, Faziletçi diğer planlamacılar ise belediye başkanlıklarına talip... Müşavir Fatih Uğurlu Kahramanmaraş, Uzman Mehmet Ceylan Safranbolu, Uzman Rüstem Altınbaş da Sincan Belediye Başkanlığı için uğraş verecek.
DPT’lilerin gözde partisi ise MHP... Daire Başkanı Ali Işıklar ve Uzman Mustafa Korçak Ankara’dan, Uzman Emin Haluk Ayhan İzmir’den, Uzman Musa Görgün Denizli’den, Uzman Nezih Kerimoğlu ise Mardin’den milletvekilliği için MHP’ye başvuruda bulunmuşlar. DPT’li Şube müdürlerinden Ali Ayva da Sivrihisar Belediye Başkanlığı için başvurmuş MHP’ye...
Tantan ve Özdemir
ANAP’ın İstanbul Belediye Başkanlığı için için görünürde iki aday var: Fatih Belediye Başkanı Sadettin Tantan ve İstanbul milletvekili Ali Talip Özdemir... Sadettin Tantan, dürüstlüğüyle tanınan bir isim... Yolsuzluğa, yağmaya, talana göz yummayacağına herkesin kefil olduğu bir aday...
Ali Talip Özdemir’e gelince... Karizmatik bir kişiliğe sahip olmamakla birlikte Bakırköy Belediye Başkanlığı sırasında faullü davranışlarına da pek rastlanmamış bir isim...
Ali Talip Özdemir’in ikinci bir özelliği var... İstanbul Belediye Başkanlığı’na diğer tüm adaylara göre daha ciddi hazırlanmış olması... İstanbul Belediyesi eski genel sekreteri Tuğrul Erkin bir sohbette anlattı bize... Ali Talip Özdemir yaklaşık 1,5 yıldır İstanbul’la ilgili yeni projeler hazırlıyor; bunları uzmanların görüşüne sunarken zaman zaman Tuğrul Erkin’e de gelerek fikrini ve önerilerini alıyormuş. Bu arada bir büro kurmuş, proje üretimini sürdürüyor...
Her iki aday da İstanbul Belediye Başkan adaylığına uygun isimler...
Buna rağmen ANAP’ın üçüncü bir isim üzerinde durduğu söyleniyor.
Acaba o neden?.. Yukarda adı geçen iki adayın yağmacı yandaşlara ikramkâr davranmayacağı yolunda duyulan tedirginlik mi?..
Son karar tabii ANAP’ın yetkisindedir ama yukardaki soru da kafaları kurcalamıyor değil...
*
Bir doktora 4 bin 500 hasta düşüyormuş.Demek ki küçükken, "Büyüyünce doktor olacağım" diyenlerimizin çoğu hasta oluyor...Kenan TunçYazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr