Geçenlerde yolumuz İngiltere'nin Bath kentine düştü. Londra'nın 2 saat ötesinde şirin bir kent... Taksi ile otele giderken şoförle sohbete koyulduk... "Nereden geldiğimizi" sordu. "Türkiye'den" deyince:
- Marmaris'i biliyor musunuz? dedi...
- Biliyorum tabii çok güzel bir tatil bölgesidir...
- Yok orası değil, dedi şoför, burada Marmaris diye bir lokanta var oraya gittiniz mi?
- Yooo...
- Çok iyi bir lokanta... Yemekleri enfes...
Bath kentinde daha sonra konuştuğumuz pek çok İngiliz'in aklına Türkiye deyince Marmaris Lokantası geliyordu. Uğramayan yok gibi. Övgüsünü İngilizlerden duyunca biz de uğradık. Lokantayı Ramazan Kolçak adında güleryüzlü, enerjik bir yurttaşımız yönetiyor. Mekan temiz. Yemekler ve kebaplar güzel. Bu kentte yaşayan Türk yok gibi. Müşterilerin tümü İngiliz... Sanayi yöneticilerinden Bath Üniversitesi hocalarına dek... Nitelikli bir müşteri profili oluşmuş.
İşini iyi ve dürüst yapan Ramazan Kolçak, İngiliz kentinde Türkiye'nin adını ve lezzetini yaşatan sembol bir isim haline gelmiş. Bazen uğursuzun biri tek başına ülkenin adını batırır. Bazen sade bir vatandaş, becerisi ve dürüstlüğü sayesinde temsil ettiği ülkenin adını yüceltir. Ramazan Kolçak işte bu ikincilerden. Yürekten teşekkürler yolluyoruz kendisine...
Hükümet
- Ülke yönetmek, yüzmek veya seks yapmak gibidir... Hakkında ne kadar kitap okursanız okuyun, ne olduğunu ancak uygulama sırasında anlarsınız...
*Cihan Demirci’den LAFORİZMA
Kenan Paşa, şu Marmaris'te hala bir "yanan ağaç" resmi yapmadı mı acaba?..
Mesaj alındı!..
Hani şu son tele - kulak skandalında adı yeniden gündeme gelen zat - ı muhterem... Bir - iki yıl kadar önce Kürşat Yılmaz'ı yatmakta olduğu Burdur Cezaevi'nde ziyaret eden kişi...
Baba, adamını arkasına almış; gelenleri karşılıyor... Foto muhabirlerine poz veriyor.
Böyle karşılamalarda daha önce pek yer almazmış Sayın Gökdemir...
Belli ki Baba ilgili yerlere mesaj veriyor: "Hayrettin Gökdemir benim arkamda, ben onun arkasındayım!.."
Hiç merak etme Baba!.. Mesajın alındı...
Sen keyfine bak... Millete dürüstlük, temiz toplum mesajları vermeye devam et!..
*FP, Çin'e yanaşıyormuş.
Din istismarı prim yapmıyor artık bir de Çin istismarını deneyecekler demek ki...
Örgütlü yağma...
Kooperatif kurulunca mesele kalmış arsa bulmaya. O da zor olmamış.
Zamanın Ankara Belediye Başkanı Murat Karayalçın, Beytepe'de 617 bin metrekare arsayı kamulaştırarak kooperatife tahsis etmiş. Arsa Ofisi'nden de ehven fiyatla 216 bin metrekare arsa edinilmiş. Olmuş 833 bin metrekare...
Kooperatif, konut yapımı için Barmek İnşaat'la anlaşmaya varmış.
250 villa ile 1000 apartman dairesi Barmek'e bırakılmış...
Böylece geri kalan villa ve konutların maliyeti yarı yarıya düşürülmüş.
Yağma Hasan'ın böreği...
Star gazetesi, "Angora Sitesi" adı verilen bu sitenin havadan çekilmiş bir fotoğrafını yayımladı dün. Tenis kortları, yüzme havuzları, alışveriş merkezleriyle tam bir cennet...
Elimizde bu kooperatifle ilgili Sayıştay denetçilerinin hazırladığı bir rapor var. Diyor ki rapor özetle:
"Söz konusu kooperatife arsa tahsisi ve tahsis edilen arsanın kullanılış biçimi yasal düzenlemelere aykırıdır.
Henüz kamulaştırma işlemine başlanmamış bir alanda tahsis işlemi için sözleşme düzenleyen dönemin Belediye Başkanı Murat Karayalçın'ın TCK 240. maddede tanımlanan "görevi kötüye kullanma" suçunu işlediği...
Encümen başkan ve üyelerinin "görevi savsama" suçunu işledikleri...
Tahsis edilen arsanın amaç dışı kullanıldığı gazete ilanlarında yer aldığı halde gerekli yasal yollara başvurmayan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in "memuriyet görevini savsama" suçunu işlediği...
Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü görevlilerinin "memuriyet görevini savsama" suçunu işledikleri... kanısına varılmış olup ilgililer hakkında cezai kovuşturma yapılması gerekir..."
Sayıştay Raporu işte bunları söylüyor... Peki raporun gerekleri yapılmış mı?
Nerdeee... Bu rapor işleme bile konmamış... Sayıştay raflarında duruyor.
Bir "toplu suiistimal" ve "örgütlü yağma" var ortada...
Ülkeyi yönetenler böylesine kirlenmişse... Varın hesap edin gerisini...
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr
