Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Irak’taki savaş Ankara’daki kadrolaşma ve talan operasyonlarını perdeliyor. Savaşın gürültüsü ve acısı içinde Ankara’da olup bitenler gözlerden kaçıyor. Orman talanı veya kadrolaşma furyası, (medyamızın da engin ilgisizliği sonucu) bir - iki sütun haber ya oluyor ya olmuyor...
     Ali Sirmen Cumhuriyet’teki sütununda AKP’nin savaşına dikkati çekiyor. AKP elbette Irak’taki Müslüman katlini karşılıksız desteklemiyor. Karşılığında kendi savaşı için destek sağlıyor. Ali Sirmen diyor ki
     "AKP’nin de bir savaşı var.
     Henüz ilan edilmemiş, ama kuşatması başlamış bu savaş, TC’nin laik yapısı ve kurumlarına karşıdır. Kimileri komşudaki savaşa daldıklarından, iç savaşın kadrolarla kuşatma hareketlerini henüz fark edemiyorlar.
     Bu savaşta AKP, güçlü bir desteğe ihtiyaç duyduğunu biliyor. Elindeki kayıtlı seçmenin yüzde 25’i oranındaki oy yeterli değil. Huntington takımına ihtiyacı var."
     Bizim Amerikancılar, solcular ile İslamcıların savaş karşıtlığında birleşmesinden anlamlar çıkartıyor, akılları sıra eleştiri konusu yapıyorlar. Kendileri ise İslamcı AKP ile emperyalist ABD arasındaki büyük koalisyonun baş destekçisidir. Solcular İslamcıların laik cumhuriyete karşı savaşını desteklemez. Amerikancıların ise öyle dertleri hiç yok. Destekleri tam...
     
     İnsanlık öldü mü? Hayır, Irak’ta can çekişiyor...
     SESAM, yani Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği her yıl Cannes Film Festivali’nde stand açıyor. Türkiye’de yıl içinde oynamış kaliteli filmleri Cannes’a götürerek sinema ithalatçılarına pazarlamaya çalışıyor. SESAM bu yıl daha da iddialı... Çünkü 22 yıl aradan sonra ilk kez ana festivalde bir Türk filmi, Nuri Bilge Ceylan’ın "Uzak"ı gösterilecek. Masrafların her yıl olduğu gibi bu yıl da "sinema fonu"ndan karşılanması planlanlanmıştı. Kültür Bakanlığı’na yazı yazılarak giderleri karşılaması istendi. Ancak Kültür Bakanı Erkan Mumcu yazılara yanıt vermediği gibi telefonlara da çıkmıyor. Neden acaba?
     
     "ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın Türkiye’deki temasları sırasında Türkiye’nin koalisyon güçlerinin bir parçası olduğu telaffuz edilmiştir. Halkımızın ezici çoğunluğunun haksızlığına inandığı bu savaşın yol açtığı insani felaketler, doğal ve kültürel yıkım açıkça ortadayken, Türkiye koalisyon ortaklığıyla işlenmekte olan bir insanlık suçuna ortak olmaktadır. Bu toplum bunun vicdani yükünü taşıyamaz."
     Mektup Beyaz Saray’dan geliyor!.. Okuyoruz.
     Evet, Irak’a saldırdık...
     TV’den izliyorsunuz; bu iş biraz masraflı...
     Atılan her bomba milyonlarca dolar, sterlin demek....
     Eee, devir hesap devri...
     Onun için
     Bombalarımıza sponsor arıyoruz!
     Siz de atılan her bombada az çok tuzum bulunsun diyorsanız, yapacağınız şey çok basit...:
     Hemen bir bakkala markete veya bir alışveriş merkezine gidip, herhangi bir Amerikan veya İngiliz malı sigara, ayakkabı, kola, hamburger vb. alarak bombalara destek olabilirsiniz! O kadar düşünmenize hiç gerek yok.
     Zaten her zaman kullandığınız şeylere devam edin yeter!..
     Savaşa karşı olabilir, sokaklarda tencere tava çalabilirsiniz; fark etmez !..
     Siz arada bir Marlboro veya Coca cola içmeye devam edin yeter !..
     Müşteri velinimetimizdir... Haydi iyi alışverişler!
     
     Başbakanlık için Beyaz Saray’daki gibi "sözcülük modeli" düşünülüyormuş. Milletin karşısına çıkılamayacak durumlarda işe yarar...
     Trajikomik fakat gerçek... Türkiye’den insani yardım adı altında Irak’ta savaşan Amerikan askerlerine askeri malzeme gönderiliyor. Türkiye savaşanlara destek veriyor. Hummer cipler karadan, füze sistemleri havadan nakledilerek Kuzey Irak’ta monte ediliyor. Böylece bir çeşit hülle yoluyla TBMM’nin vermediği izin deliniyor.
     AKP milletvekili Emin Şirin kendi hükümetini bir anlamda gensoruyla tehdit ederek diyor ki:
     "ABD’nin topraklarımızdan Irak’a silah ve asker sevkiyatı yapmasına izin veren tezkere Meclis’ten geçmedi. Ben, hükümetin Meclis’in bu kararını yok sayan davranışlar içine gireceğine ihtimal vermek istemiyorum. Aksi takdirde bu işin sonu gensoruya kadar gider ve faturası çok ağır olur. Kaldı ki, beni şu anda bile rahatsız eden şeyler var. 200 Hummer cipin Irak’a geçmesine izin verilmesi bence Meclis’ten geçen tezkerenin ruhuna kesinlikle aykırıdır..."