- Siz bu ülkede geçici misiniz? Neden her şeyi katlediyorsunuz?Prof. Talat Halman geçenlerde TUBA'da verdiği konferansta göçebe kültürümüz ve yaratıcı olmayışımızdan hareketle şöyle demişti:- Türkler sıfırdan bir kent, bir büyük şehir yaratamamış nadir uluslardan biridir...Ama yağmacılıkta üzerimize yok... İstanbul yağmasının mimarı olan İstanbul Belediyesi ekibi SİT'lere imar izniyle Türkiye yağmasını hazırlıyor şimdi. Seyirci mi kalacağız? Doğan Çelebi geçen yıl Türkiye'yi ziyaret eden Amerikalı arkadaşına etrafı gezdirmiş. Adam dört bir yandaki görüntü kirliliğini, çarpık yapılaşmayı, talanı gördükten sonra demiş ki: Uygarlık eğitim ile felaket arasındaki amansız yarıştır. H.G.Wells 1920 Kazanlı kazandı Mersin'e bağlı kıyı kasabası Kazanlı'da geçen yıl 103 deniz kaplumbağası ölü olarak sahile vurdu. Yapılan araştırmada katilin krom fabrikası Kromsan'ın zehirli gaz ve atıkları olduğu anlaşıldı. Zehirli atıklar yeraltı sularına ve denize de karışıyordu. Kazanlı Belediyesi Kromsan'ın kapatılması için dava açarken Kromsan da bir arıtma tesisi inşaatı başlattı. Ancak Belediye Başkanı tesisin gerçek mi göstermelik mi olduğunu bilecek durumda değil. Bir şart koştu: "Kasaba meydanına bir ekran koyacaksınız oradan halk atıkların değerlerini izleyecek..." Fabrika öneriyi kabul etti. Happy end... Arınç ipucu verdi... - Umarım Japonlar da İslamiyeti tanıdıkça, bu camiye gelip ibadet edenleri gördükçe hak dinine intisap edeceklerdir...Türkiye'de eşini devlet protokolüne sokma çabası içinde olan Arınç, sürekli "özgürlük" ve "inançlara saygı"dan dem vuruyor... Kendisinin başkalarının din ve inançlarına ne kadar saygı duyduğu ise Japonya'da ağzından kaçırdığı sözcüklerden anlaşılıyor. Meclis Başkanı Bülent Arınç Japonya'da Tokyo Camii'ni gezerken konuşuyor: Baykal ve Uzan... Deniz Baykal da geçen ve önceki yıllarda buğday konusunda IMF'yi suçluyordu. Artık IMF'nin adını ağzına almıyor. Son grup toplantısında buğday fiyatını eleştirirken de IMF'den söz etmedi. Çünkü CHP, Kemal Derviş'le birlikte IMF'nin partisi oldu.Bu durumda CHP ve Baykal'ın son anketlerde Genç Parti ve Cem Uzan'ın altına düşmesine şaşırmalı mı? IMF yanlısı muhalefet partisi olur mu? Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan buğday taban fiyatları konusunda sürekli IMF'yi suçluyor, "Çiftçi IMF'nin talimatıyla yok ediliyor" diyor. Şeker hainliği Fabrika'nın yüzde 49 ortağı olan ama söz hakkına sahip olmayan Pankobirlik; "Ya fabrikayı üretime geçirin ya bize yüzde yarım pay satın, yönetime biz gelelim, fabrikayı 4 ayda üretime geçirelim" diyor. Oralı olunmuyor.Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Alişan Açık Pencere'ye anlatıyor:- Geçenlerde, Ankara'da boşta gezen birini, bir haftalığına fabrikaya genel müdür yardımcısı olarak atadılar; adam 1.3 milyar lira emekli maaşına kavuşturulduktan sonra görevden ayrıldı. Çalışmayan fabrikaya sürekli adam alınıyor, işçi tayinleri yapılıp duruyor. Ben, Adapazarı'ndan gece otobüsle geldim, işim biter bitmez yine otobüsle döneceğim. Genel Müdürümüz ise altında makam arabası, cebinde harcırahı, günlerdir Ankara'da, bizim önerilerimiz kabul edilmesin diye kulis yapıyor. Anladığım kadarıyla zarar dayanılmaz hale geldiğinde, bunu gerekçe gösterip birilerine peşkeş çekmeyi düşünüyorlar. Devletin 30'a yakın şeker fabrikası var, hepsi zarar ettiriliyor. Bizim üç fabrikamız var, hepsi kâr ediyor. Adapazarı Şeker Fabrikası'nı bize verirlerse, kısa sürede kâra geçireceğimizi, böylece özelleştirme tezlerinin çürüyeceğini, bunun da kötü örnek (!) olacağını biliyorlar. O yüzden bize satmamak için direniyorlar. Böyle iktidar olur mu? m.asik@milliyet.com.tr Adapazarı Şeker Fabrikası 1999 Körfez depreminde hasar gördüğü için o tarihten bu yana üretim yapamıyor ama 800 personele tam 4 yıldır maaşlarını tıkır tıkır ödüyor. Fabrikanın bir yıllık zararı 60 trilyon lira... Tayyip Erdoğan, 3 Kasım seçimleri öncesinde söz vermesine karşın 6 - 7 trilyon lira masrafı karşılamadı. Fabrika o yüzden üretime geçemiyor.