Melih AŞIK
THY uçağını kaçıran hava korsanının güvenlik güçlerinin müdahalesine gerek kalmadan, yolcular tarafından altı okka edilmesi tüm yurtta ve dış temsilciliklerimizde sevinçle karşılandı...
Anlaşılıyor ki... yolcular olay anında asla paniğe kapılmamış... Korsanı
"etkisizleştirmek" için her biri kendi çapında
"etkili" fikirler üretmiş... Hatta bir yolcu, yanında bulunan özel ilacı hostese verip korsanın kolasının içine atmasını dahi istemiş... Neyse... Bu yöntemin sonucunu almak için (!) fazladan birkaç saat beklemek de gerekmeden adamı derdest edivermişler...
Gelişmeleri TV ekranından dakikası dakikasına takip eden
Halit Çapın dostumuz dün telefonda düşüncelerini aktardı...
Çapın, yılların tecrübesiyle (!) bakınız nasıl değerlendiriyor bu olayı:
- Bir defa, korsan tam bir amatör!..
- Nereden anladın?..
- Başka uçak yokmuş gibi Adana uçağını kaçırmaya yeltenmesinden...
- Ne mahzuru var hocam?.. Adana'dan kalkan uçağı değil de, İstanbul - Paris uçağını kaçırsaydı.. ne fark edecekti?..
- Öyle deme.. 21.00'de Adana'dan kalkan uçakları iyi bilirim...
"Benzinsiz" uçarlar!.. İçindekiler öyle
"mazot" almıştır ki, benzine gerek kalmaz.. Adamın da iflahını keserler... Hepsi
"çakır"dır... Adana kebabı, şalgam suyu ve rakı.. arkasından da uçak... Korsanın tercih hatası affedilir gibi değil... Bu kadarla da kalmıyor...
- Dahası mı var?..
- Var tabii.. İkinci büyük hata,
"İran'a gideceğiz" demesi...
- Eyvah!..
- Eyvah tabii, İran'da rakı yok, şalgam suyu yok... Düşünsene istikameti öğrenen yolcunun psikolojisini... Bitmedi... Sonra bir de,
"Uçaktaki içkileri boşaltın!.." diyor... İşte o zaman
"Yeter, sıktın ama!.." deyip tepesine çöküyorlar...
İşin rengi şimdi anlaşıldı...
Fıkra gibi, ama fıkra değil... Olayın kahramanı Karadenizli bir vatandaşımız... Yıllar önce İstanbul'a yerleşen bu vatandaşımızın evine gece evde bulunmadığı bir sırada hırsız girer. Ertesi gün polis gelir; hırsızın eve nasıl girdiğini araştırmaya başlar. Zemin kattaki eve, kapının üst tarafındaki camda bir el büyüklüğünde delik açılarak, buradan da iç taraftaki kapı koluna uzanarak girildiği anlaşılır...
Polisler zabıt tutmuş, evi terkedecekler... O an.. Yaklaşık yarım saattir camdaki deliğe bakıp derin düşünceler içinde kafasını kaşıyan ev sahibi dikkatlerini çeker. Polislerden biri dayanamayıp sorar:
- Hemşerim, deliğe niçin böyle uzun uzun bakıp düşünürsün?.. Anlayamadığın birşey mi var?
Karadenizli yurttaşımız;
- Haçan der,
herşeyi anladım anlamasına da... Koca adam nasıl oldu da bu küçücük delikten içeriye girdi, onu anlamaya çalışayrum!..
Rekabet Kurulu Başkanı
Aydın Ayaydın, üzerinde sık durduğumuz bir konuda müjde verdi:
- Ekmekle ilgili ön araştırma raporu tamamlandı. Soruşturma başlatılması için Kurul'da görüşeceğiz ve büyük ihtimalle soruşturma başlatacağız. Benim kişisel kararım da bu yönde...
Ön araştırmada İstanbullu fırıncıların 38 kooperatif içinde örgütlendikleri, birbirleriyle anlaşarak pazarı paylaştıkları ve fiyat tespitinde ortak hareket ettikleri saptanmış...
Bundan sonra ne olacak?..
Soruşturma açıldıktan sonra Kurul, kooperatiflerden savunma isteyecek. Savunmalarının doğruluğu konusunda yeniden bir inceleme yapacak. Eğer fırıncıların rekabeti çiğnediği, fiyat tekeli kurduğu vs. anlaşılırsa ceza verecek... Ne cezası mı?..
Kurul üreticilerin rekabeti çiğnediğini ve fiyat şişirdiklerini saptarsa bir önceki yılki cirolarının yüzde 10'una kadar varan para cezası verebiliyor. Ağır bir ceza bu... Tabii ceza yüzde 10'un altında da kalabiliyor. Ancak her şekilde caydırıcı bir etki söz konusu.
Aydın Ayaydın;
- Dikkat ederseniz yaklaşık 3 aydır ekmeğe zamdan söz edilmiyor, diyor.
Bu biraz da bizim yarattığımız caydırıcılıktan...
Rekabet Kurulu'nun incelemesi en az 6 ay sürüyor. Bu süreden önce bitmiyor. Ancak bu süreç içinde fiyatlarda anormallik olduğu saptanırsa Kurul
"yeni zam" yapılmasını durdurabiliyor...
Ekmek fiyatı varlıklı kesim için önemsiz... Fakir kesim için ise fiyatta 1 liralık indirim bile önemli... O
"1 lira" için fakir fukara gece yarısı kuyruğa girip saatlerce ızdırap çekiyor... Rekabet Kurulu'nun alacağı sonuç o yüzden çok önemli... Eğer Kurul'dan diğer kesimlerdeki fiyat anarşisini de olumlu yönde etkileyecek bir karar çıkarsa hayli önemli bir aşamaya varılmış olacak...
Rekabet Kurulu şu sırada çimento ile tüpgaz üzerindeki soruşturmasını da sürdürüyor. Bakalım hep üreticinin lehine işleyen nalıncı keserini ters yöne çevirebilecek mi Kurul?..
Yazara EmailM.Asik@milliyet.com.tr