Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Eskiden akşam gazeteleri vardı. Öğleden sonra piyasaya çıkardı. Üç beş kişiyle hazırlanan bu gazeteler attıkları manşetlerle dikkati çekmeye çalışırlardı.
     Sevgili Güngör Sayarı, piyasaya yeni çıkan "Çelişkiler Ülkesinden Hinlik Cinlik Öyküleri" adlı enfes kitabında bu gazeteleri de anlatıyor.
     Zeki Müren'in cinsel tercihi ile ilgili dedikoduların ayyuka çıktığı günlerde bu gazetelerden birinin attığı başlık:
     "Zeki Müren çocuk düşürdü"
     Gazete o gün yok satmıştı. Haberin içinde ise Zeki Müren'in İstiklal Caddesi'nde bir çocuğa çarparak düşmesine sebep olduğu yazılıydı...
     Satıcı çocuklar manşetleri ilgi çekici hale getirmekte ustaydı.
     Örneğin "Gelir vergisinden muaf olanların listesi yayımlandı" haberi çocukların ağzında:
     "Gelir vergisinden mahvolanları yazıyoooor" olurdu...
     Makarios haberleri de revaçtaydı. Eğer Makarios'la ilgili haber yeterince ilginç değilse çocuk satıcı lafı yuvarlayarak ilgi çekerdi:
     "Makarios'un dırıvıttığını yazıyor"
     Başlık oyunlarıyla gazete sattırmak en geçerli yöntemdi.
     Mesela manşette kocaman harflerle
     "IRAK'TA İHTİLAL"
     Altında küçük harflerle "Havası esiyor"
     Üstte "MEMUR MAAŞLARINA ZAM" başlığı.. Altında küçük harflerle "Çalışmaları hızlandı" başlığı...
     O gazeteler yalan söyleye söyleye sonunda battılar...
     
     Aklın en büyük zaferi, kendi geçerliğinden kuşku duymasıdır.
     Trafik polisi arabayı durdurur ve şoföre sorar: - Ehliyet, ruhsat... Buyurun... Peki bagajı aç... Açtım buyurun... Çekme halatın var mı? Var... Acil yardım çantası? Var... Kriko? Var... Yedek lastik? Var... Sağ sinyali yak.. Yaktım... Sis lambaları.. Buyurun... Radyon çalışıyor mu? Evet... Teybin... Evet.. Mezdeke var mı? Var... Çal bakalım... Buyurun bastım düğmeye...
     - Şimdi ben oynuyorum sen yapıştır paraları..!
     
     Fenerbahçe yeni sezonda antrenör olarak Luis Fernandez'i düşünüyormuş.
     İyi düşünmeliler. Çünkü bu Fernandez denilen zatın yüzü gülmüyor, maçı da çok hareketsiz seyrediyor.
     Ne alaka diyeceksiniz. Efendim şu alaka...
     Sevgili kardeşim Metin Aşık'ın Fener'in başında bulunduğu yıllarda takımın başında Guus Hiddink vardı. Hiddink o zaman da bugünkü gibi dünya çapında bir antrenördü. Fakat bir türlü kendini camiaya sevdiremiyordu. Neden sevilmediğini sorunca aldığım cevap:
     - Takımı yönetirken kulübeden çıkmıyor ve yüzü gülmüyor diye sevmiyorlar...
     Zor kulüptür Fenerbahçe...
     
     Andrew Young yasası: "Eğer 100 işadamı yasal olmayan bir iş yapmaya karar verirlerse, o iş yasal olur."
     Axwell'in çıkardığı sonuç:
     "Eğer havayı soluyabiliyor ama suyu içemiyorsanız geri kalmış bir ülkedesinizdir. Oysa, suyu içebiliyor ama havayı soluyamıyorsanız kalkınmış bir ülkedesinizdir."
     Murphy'nin ölçütü:
     "Ne zaman bir işi yapmaya karar verirseniz, o anda yapmanız gereken bir başka iş çıkar."
     Lofta'nın gözyaşları:
     "Hiç kimse sizi kendinizi iyi hissettiğiniz zaman terk etmez."
     Murphy'nin ölçütü:
     "Her çözüm beraberinde yeni sorunlar getirir."
     Fant yasası:
     "Bir eliniz dolu iken diğer elinizle kilitli bir kapıyı açmak zorunda kaldığınızda, anahtar kesinlikle elinizin dolu olduğu taraftaki cebinizdedir."
     Goodwin'den hatırlatma:
     "Gözle görülen eleştirilmeye mahkumdur."
     Fulton'un yerçekimi yasası:
     "Düşen bir nesneyi sakın tutmaya çalışmayın. Bırakın düşsün, daha az zarar görecektir."
     Campbell yasası:
     "Ne kadar az iş yaparsanız, işleriniz o kadar yolunda gider."
     Kovac'ın yasası:
     "Telefonda yanlış numara çevirdiğinizde, asla meşgul çalmaz."
     Anonim Bir Yasa:
     "Beklenmedik bir yerden gelen para, beklenmedik bir harcamaya gider."
     Önemli İnsanlar Kuralı:
     "Büyük hayranlık ve saygı duyduğunuz insanların derin düşüncelere daldığını gördüğünüzde, olasılıkla öğle yemeğinde ne yiyeceklerini düşünüyorlardır."
     Yasenik'in gözlemi:
     "Öpüşen insanlar birbirlerine o kadar yaklaşırlar ki, birbirlerinin hatalarını göremezler."
     
     Alo Cenaze Servisi'nin telefon numarasını çevirdiğinizde telesekreterden duyulan sözler ne miymiş?
     Esselamünaleyküm yaa müşteri
     Mevta er kişiyse 1'e basınız.
     Hatun kişiyse 2'ye basınız.
     Diğerleri ise 0'ı tuşlayınız.
     İmam için operatörü bekleyiniz.
     
     "Her aşk, çiçek isimleri ile başlar, hayvan isimleri ile biter..."