Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Semih Halezeroğlu göğüs cerrahisi uzmanı bir hekim... Geçenlerde uluslararası bir dergide "akciğer kanseri" yle ilgili bilimsel bir makalesi yayınlandı. Çok ilgi topladı makale... Doktor Halezeroğlu'na dünyanın dört bir yanından, bu arada Japonya'dan konuya ilişkin mektuplar ve mesajlar geldi. Bu mesajlar arasında Japonya'dan gelen bir "e - mail"in adresi çok ilginçti:"Kemalism 0 t3.rim.or.jp" şeklindeki bu adresin sahibi bir Türk değil Taku Sasaki adlı bir Japondu. Doktor Semih Bey istediği bilgileri Taku Sasaki'ye gönderdi. O arada e - mail adresindeki "Kemalism" in ne anlama geldiğini bilip bilmediğini sordu.
Taku Sasaki'den gelen yanıt şöyleydi:
"Tabii ki "Kemalizm" sözcüğünün ülkenizdeki önemini ve ne anlama geldiğini biliyorum. Lise öğrencisi olduğum sıralarda Kemal Atatürk'ün biyografisini okumuş ve çok etkilenmiştim. Mustafa Kemal'in öyküsü, o bir bilim adamı olmamasına rağmen, hayatımda olumlu etkiler yaptı. Bu yüzden e mail adresime "Kemalism" adını koydum. "

Tabirsiz rüya

Seçim yapılıyor... Siyasi yelpazede yer alan partiler sağdan sola bütün ideolojik görüşleri temsil ediyor. Her parti ön seçim yapmış, adaylar tabandan seçilmiş. Baraj yok... Her parti parlamentoda aldığı oy ölçüsünde temsil edilecek. Oylar ziyan olmayacak. Sandık başına düğüne gider gibi gidiyoruz. Elektronik cihaza parmağımızı dokunarak partimizi ve adaylarımızı belirliyoruz... Seçimin bitiminden iki saat sonra sonuçlar belli oluyor. Bir bayram havası esiyor yurtta... Çok şey değişecek çünkü... Siyasi ,sosyal, ekonomik alanda yepyeni atılımlar yaşayacağız. Parlak günler geliyor... Derken uyanıyorum... Meğer hamımın göbek taşında uyuyakalmışım. Uykulu gözlerle etrafıma bakınıyorum. Eski hamam, eski tas.

Marifet neymiş?

Gazeteciler bir sohbette ünlü İngiliz devlet adamı Churchill'e sormuş:
- Politikaya atılacak bir insanda ne gibi temel nitelikler olmalı?
Churchill hiç düşünmeden:
- Yarın, gelecek hafta, gelecek ay ve gelecek yıl ne gibi olayların olacağını önceden görebilme yeteneği olmalı, demiş...
Biraz durduktan sonra eklemiş:
- Ve sonra da, o olayların neden gerçekleşmediğini anlatabilme yeteneği...

Seçmen sohbeti

Oyunu kullanan köylü seçmen biraz ilerledikten sonra geri dönmüş:
- Bey pusulamı geri istiyorum...
- Geri verilmez, niçin istiyorsun?
- Zarfın üzerine adresi yazmayı unutmuşum da...
- Zarfa adres yazılır mı be adam!..
- Geçen sefer adresi yazmadık, oylar başka partiye gitti...
***
Bir siyasetçi, sırf gösteriş olsun diye rakip partinin hastalanan adayını ziyarete gitmiş. Uzun sohbetten sonra hastaya eğilmiş:
- Bana bir önerin var mı?
- Var...
- Nedir?
- Bir hastayı ziyarete gittiğinde başında uzun oturma...
***
Adam yüzsüz mü yüzsüz... Genel Başkan dayanamamış, birgün patlamış:
- Seni bir daha karşımda görmek istemiyorum!
- Sayın Başkanım istifa mı ediyorsunuz?..
***
Taze aday tecrübeli adaya sormuş:
- Kahvede konuşurken yüzümü ne tarafa döneyim?
- Vestiyere...
- Neden?
- Birisi paltonu yürütmesin diye...
***
Yaşlı aday gençleri yakalamış; nutuk atıyor:
- Siz bu ülkenin geleceğisiniiiiz..!
Birisi dayanamamış:
- Evet efendim, siz de gideceği....
***
Vatandaş derin derin içini çekmiş:
- Eskiden koltuktan başka birşey düşünmüyorlar diye politikacıları eleştirirdik...
- Ya şimdi?
- Koltukla yetinen yok. Deveyi havuduyla götürmeye geliyorlar... Düşündükleri sadece koltuk olsa diye dua ediyoruz şimdi...


İşadamının derdi!

Türk Hava Yolları'nda rezervasyon görevlisi bir bayanla konuşurken konu işadamlarının yarattığı sıkıntıya geliyor:
- İşadamlarının en büyük saplantısı Business Class'ta olsun Ekonomi Class'ta olsun hep en önde oturmak... Bir işadamı tanıdığı bir başka işadamının arkasında kaldı mı müthiş rahatsız oluyor. Hele yanında eşi varsa... Kendini adeta rezil olmuş hissediyor. O yüzden bir "önde yer ayırtma" savaşı var ki, bu bizi çok zorluyor ve rahatsız ediyor...
Görüyorsunuz... Ne dertler var hayatta..!



Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr