Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Adana'da dün içme suyuna teröristlerce zehir karıştırıldığı söylentisi yayıldı. Vatandaşlar belediyeye telefon yağdırarak konunun aydınlatılmasını istediler. Adana Belediye Başkanı Aytaç Durak çıkan paniği önlemenin tedbirlerini araştırırken bize de telefonda "kuşku"larını aktardı:
- Geçenlerde yazmıştınız, dedi, Adana'da otobüs duraklarının camları kırılıyordu ve biraz araştırınca bu işi camcıların yaptığını saptadık. Bir başka olay... Geçen yaz depremden sonra vatandaş bir süre açık alanda gecelemiş sonra evine dönmüştü. O günlerde hoparlörlü bir takım araçların "Yine deprem olacak" diye mahalle mahalle dolaşarak korku yaydıklarını saptadık. Araştırınca gördük ki bunu yapanlar karpuzcular. Vatandaş açık alanda yaşarken çok karpuz satmışlar... Satışları yine artırmak için vatandaşı korkutup açık alana çıkarmaya uğraşırlarmış.
- Bu defa da sucular mı demek istiyorsunuz?
- Şimdiden kimseyi suçlamak istemem. Ama Adana'da böyle bir usül gelişti. Sular zehirlendi iddiasını su satışlarını artırmak için sucular çıkarıyor olabilir. Araştırıyoruz.

Gazeteciye çatal

Raif Aydın Anadolu Ajansı'nın İstanbul bürosunda ekonomi muhabiri olarak çalışıyor... Önceki gün bilgisayarın başında çalışırken aşağıda ziyaretçisi olduğu bildirildi. Genç gazeteci aşağı indi... Elinde Bond tipi bir çantayla tanımadığı biri bekliyordu kendisini... Raif kendisini tanıtınca:
- Ben Büyükşehir Belediyesi'nden geliyorum, dedi, size armağan olarak bunu getirdim...
- Nedir bu?
- Efendim içinde bir çatal bıçak takımı var...
- Nereden icabetti bu armağan?..
- Efendim işte değerli gazetecilere veriyoruz..!
Raif
o sırada çantanın üzerindeki "İGDAŞ" etiketini gördü... Kendisi zaman zaman İGDAŞ'la ilgili haberler yapıyordu... Hediyeyle kendisi arasında oradan bir bağ kurdu... Acı acı gülümsedi:
- Teşekkür ederim kardeşim, dedi, ama ben hediye kabul etmiyorum. Sen bunu götür başkalarına ver...
Adam elinde çatal bıçak dolu çantayı aldı ve gitti...

Cihan Demirci’den LAFORİZMA

Örovizyon'da Almanya'yı bir Türk grubu temsil edecekmiş...
Oh beee!..
Bir kez de Almanya adına başarısız olalım bakalım!..

Matematik

İngiltere'de ilkokul matematik eğitimini yeniden düzenleyen program açıklandı. Bu ülkede ilkokulu bitiren her 10 öğrenciden 4'ünün istenen düzeyde olmaması üzere matematik eğitim programının yenilenmesi kararlaştırılmıştı.
Yeni programı kim açıkladı biliyor musunuz?
Eğitim Bakanı Davit Blunkett'le birlikte Başbakan Tony Blair...
Bizde bir başbakanın aklına bile gelmez ilkokul çocuklarının matematik eğitimiyle ilgilenmek. Çünkü gündem tersten işler. Bizim siyasetçilerin ıvır zıvır konulardan ve siyasi ayak oyunlarından vakti kalmaz esas önemli konulara... O yüzden gelecek, geçmişten bir türlü farklılaşmaz...

Yangın merdiveni

Göztepe'deki Mavi Çarşı yangınından sonra bu tür facialara önlem düşünürken geldik yangın merdivenine takıldık. Sanki bütün binalarda yangın merdiveni bulunsa (tabii bulunmalı, o ayrı mesele) mesele hallolacak, yangınlardan kimse zarar görmeyecek... Kamuoyunda böyle bir izlenim doğdu.
Mimar Doğan Hasol, konunun uzmanı olarak bu tartışmaları gülümseyerek izliyor olmalı. Telefonda diyor ki:
- Binaların yangına karşı korunması bir sistem meselesedir. Alışveriş merkezleri gibi kamuya açık binaların yangına karşı korunması için yangın merdiveni yanında çok sayıda önlem gerekir. Genel önlemler inşaata başlamadan yapılan yangın etüdü sırasında ele alınır...
- Mesela nedir bunlar?
- Bu tür binalar yangın anında baca gibi çalışır. Öncelikle bir havalandırma sistemiyle içerde artı basınç yaratılır ki bina baca gibi çalışmasın.
Dikkat ederseniz ölenlerin çoğu alevlerden değil dumandan boğularak öldüler.
Dumana karşı alınacak önlemler vardır.
Bu tür binalarda, duman dedektörleri (algılayıcılar) olması lazım..
Buna bağlı olarak çalışan duman tahliye sistemi lazım. Yangın dolapları lazım... Yağmurlama sistemi lazım... Yangın hidroforu (su pompaları) lazım..
- Müteahhitleri bu önlemleri almaya nasıl zorlayacaksınız?
- Belediyelerin umumi mağazaların yangın zararlarından korunması için gerekli kriterleri saptaması, bu kriterlere uymayan binalara ruhsat vermemesi gerekir... Belediyeler ve itfaiye teşkilatı bu konularda uzmanlaşmış olmalıdır. Kamuoyunun hassas olması gereken nokta burasıdır...

Bu işler böyle!

TRT 3'te Galatasaray Basketbol takımı antrenörü açıkladı... Final Four'a çıkmak için Yugoslav ekibiyle yaptıkları maçtan bir gün sonra Fenerbahçe'yle maçları varmış. Ertelenmesini istemişler. Federasyon ertelememiş. Bir gün arayla iki ağır maç oynayınca Fenerbahçe maçını kaybetmişler.
Antrenörün yakınması bize göre yersizdi. Fener maçını aynı güne, Yugoslavlarla oynadıkları maçın hemen sonrasına koymamışlar ya... Ona şükretsin.



Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr