Sayın Yeşim Esemen bir başka deneyi aktarıyor bizlere..."Bir laboratuvarda büyük bir akvaryumun içine bir büyük balık ve çokça küçük balık atılıyor. Büyük olanı haliyle acıktıkça küçükleri yiyor... Daha sonra akvaryumun ortasına dikey bir cam yerleştiriliyor ve akvaryum ikiye ayrılıyor. Büyük balık bir tarafa, küçük balıklar da diğer tarafa yerleştiriliyor. Büyük balık cam bölmeyi geçmek ve küçük balıkları yemek için defalarca deneme yapıyor. Bu durum tam 28 saat boyunca sürüyor. 28inci saat sonunda büyük balık artık diğer tarafa geçmek için mücadele etmeyi bırakıyor. Ve sonunda cam bölmeyi kaldırıyorlar. O da ne! Büyük balık artık küçükleri yemek için hiçbir hamle yapmıyor... "Buna psikolojide "öğrenilmiş acizlik" deniyor!İstatistiklere göre, bir çocuk ergenlik yaşına gelinceye kadar ortalama 148.000 defa, anne babanın, öğretmenin, otoritenin, "yapma, elleme, dokunma.." gibi sözlerini duyuyormuş. Böylece cici çocuk oluyor. Büyüyünce etliye sütlüye karışmadığı gibi kendisine başkalarının izin verdiği büyüklükte (küçüklükte) bir dünya çizip içindeki monoton hayatıyla mutlu olmaya çalışıyor... Anton Çehovun bir öyküsünü aktarmıştık... Adam yavru kediye dayakla fare tutmayı öğretiyordu... Yavru büyüdüğünde yaman avcı olmak ne kelime, her fare gördüğü yerde dayak korkusuyla yere siniyordu... Filozofların aydınlatamadığı toplumları şarlatanlar aldatır. Seri ilanlar... Gaffar Yakın KAT KARŞILIĞI milletvekili, diye ilan vermiş, yetmemiş, altına da açık adımla cep telefonumu vermiş. Ben kat karşılığı satılacak adam mıyım lan şerefsiz! Su içinde en az üç apartman karşılığı ederim be.Raci Rayiç YEMEK ODASINI götürdük, yatak odası takımı kalsın dedim, dinlemedi. Yatak odası takımını götürürken adamla karısını yataktan düşürdü, anında enselendik. Ben bu kadar açgözlü hırsız görmedim abi.Rakım Takım. ORANda nöbete yattım, Sayın Başbakanın evden çıkmasını bekliyorum. İcap ederse kendimi arabasının önüne atacağım, beni ezip geçmeden erken seçim yapamazsınız Sayın Başbakanım diyeceğim. Öyle de öldük, böyle de öldük nasıl olsa. Çayelinde pankart "Çayumuz elden gittu, avukati kayiptur Tek umudumuz kaldi, o da Recep Tayyiptur." Mesut Yılmazın memleketi Çayelinde hâlâ asılı duran pankart; Matematikçiler Newton, Galileo gibi Fransız olmayan matematikçilerin adlarına da rastlayabilirsiniz Paris sokaklarında...Türkiye toprakları dünyaca ünlü 22 matematikçinin doğum yeridir...Bunlar; Anexogoras, Anthemius, Apollonius, Autolycus, Callippus, Chrysippus, Dinghas, Eudoxus, Heraclides, Hipparchus, Leucippus, Menaechus, Philon, Proclus, Kadızade, Siuplucious, Sporus, Thabit, Thales, Theodosius, Theon, Xenocratestir... Dünyaca ünlü tek Türk matematikçi Cahit Arf, Selanik doğumludur...Türkiyede tek bir sokak ya da cadde ünlü bir matematikçinin adını taşımamaktadır...İzmirliler Theonun, İstanbullular Proclusun, Bursalılar Kadızadenin, Kadıköylüler Xenocratesin hemşerisi olduklarını bilmezler... Çoğunluğu eski Yunan ve Romada yaşamış yukardaki ünlü matematikçilerin adları doğdukları yörelerde birer sokağa verilse en azından imaj açısından şık olmaz mıydı?Geçelim cadde, sokak ve matematikçileri...Türkiyede bilim adamı adı taşıyan bir üniversite de yoktur..Süleyman Demirel, Adnan Menderes, Sütçü İmam üniversiteleri vardır ama bir üniversiteye de örneğin Cahit Arfın adının verilmesi düşünülmemiştir. Genelde halkımız Medyum Memişi Cahit Arftan daha iyi tanımakta, Memişin daha çok şey bildiğine inananların sayısı hatırı sayılır bir yekûn oluşturmaktadır. İlginç bir tesadüf(!) toplumumuz çağa ayak uyduramamaktadır... m.asik@milliyet.com.tr Parisin cadde, bulvar ve meydanlarına 100den fazla matematikçinin adları verilmiştir...... Rue Ampere, Place Chatelet, Boulevard Carnot vb...