ABD, saldırıların failinin Bin Ladin olduğuna ilişkin kanıtları iki hafta içinde açıklayacaktı. İki yıldır açıklamadı! Yüzlerce basit soru askıda...- 4 uçağın kara kutuları neden hâlâ ortada yok, kule kayıtları neden hâlâ açıklanmadı?- 19 uçak korsanının adları neden yolcu listesinde yoktu? Bu korsanların fotoğrafları iki gün içinde nereden bulunup yayınlandı?- Neden uçak korsanlarına yerden lojistik destek sağlayan bir tek kişi olsun yakalanamadı? Neden Bin Ladin ailesi alelacele ABDden uzaklaştırıldı?Bu tür 500 cevapsız soruyu "www.resce.com" adresinde bulabilirsiniz.Sabotajın ABDde derin devlet tarafından düzenlendiği, Bin Ladinin olayda kullanıldığı, uçakların muhtemelen uzaktan kumanda ile İkiz Kulelere çarptırıldığı, amacın Amerikan halkını yeni savaşlara ikna etmek olduğu birer güçlü ihtimal olarak iki yıldır konuşuluyor.Teröre karşı savaş havasında gerçekleştirilen Afganistan ve Irak saldırılarının teröre değil, açıkça Amerikan petrol çıkarlarına yönelik oluşu da 11 Eylülün "ev yapımı" bir komplo olduğu düşüncesini güçlendiriyor. Bugün 11 Eylül saldırısının ikinci yıldönümü. Aradan geçen iki yıla rağmen İkiz Kuleler ve Pentagona yapılan saldırılar hâlâ karanlıkta. Türk
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Bugün 11 Eylül saldırısının ikinci yıldönümü. Aradan geçen iki yıla rağmen İkiz Kuleler ve Pentagon'a yapılan saldırılar hâlâ karanlıkta.
ABD, saldırıların failinin Bin Ladin olduğuna ilişkin kanıtları iki hafta içinde açıklayacaktı. İki yıldır açıklamadı!
Yüzlerce basit soru askıda...
- 4 uçağın kara kutuları neden hâlâ ortada yok, kule kayıtları neden hâlâ açıklanmadı?
- 19 uçak korsanının adları neden yolcu listesinde yoktu? Bu korsanların fotoğrafları iki gün içinde nereden bulunup yayınlandı?
- Hanımefendi nedir burası, müze falan mı?- Yıldız Çini ve Porselen Fabrikasının sergi ve satış salonu efendim...- Peki hanımefendi kapının dışında neden küçük bir tabela bile yok...- Bir camekânın içinde tabela vardı kaldırıldı, yakında asılacak sanırım...- Burası ne zamandır faaliyette?- 1,5 yıl kadar oldu efendim...Salon TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığına bağlıymış. Kim açmış ve düzenlemiş ise eline sağlık. Bugün yönetenlerin ise belli ki ne ürünleri tanıtmak ne satışı arttırmak için bir çabası var... Olsa en azından kapıya bir küçük tabela asmazlar mıydı? Beşiktaşta, Barbaros vapur iskelesine sapan yolun sağında gösterişsiz bir tahta kapı dikkatimizi çekti. Kafamızı içeri uzatıp baktık. Geniş karanlık bir salonda hafif ışıklandırılmış camekânlar... İçlerinde rengârenk vazolar, şekerlikler, kâseler, çay - kahve takımları, avizeler, aplikler, küllükler, aşure takımı, boza takımı, biblolar... Osmanlı motifleriyle süslü enfes cam ve porselenler... Görevli bayana sorduk: Bir sigara reklamı: "Maceranın tadı, rahmetli de bizi içerdi..." Akif Kökçe İngiltere teknik direktörü Eriksson İngiliz taraftarlara "Türkiyeye gitmeyin ölürsünüz demiş. İngilizler, Iraka asker gönderirken
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Beşiktaş'ta, Barbaros vapur iskelesine sapan yolun sağında gösterişsiz bir tahta kapı dikkatimizi çekti. Kafamızı içeri uzatıp baktık. Geniş karanlık bir salonda hafif ışıklandırılmış camekânlar... İçlerinde rengârenk vazolar, şekerlikler, kâseler, çay - kahve takımları, avizeler, aplikler, küllükler, aşure takımı, boza takımı, biblolar... Osmanlı motifleriyle süslü enfes cam ve porselenler... Görevli bayana sorduk:
- Hanımefendi nedir burası, müze falan mı?
- Yıldız Çini ve Porselen Fabrikası'nın sergi ve satış salonu efendim...
- Peki hanımefendi kapının dışında neden küçük bir tabela bile yok...
- Bir camekânın içinde tabela vardı kaldırıldı, yakında asılacak sanırım...
"...kadın, erkekten daha çok ayrıntılara inebilir. Kadın daha yumuşak kalplidir. Kadının genlerinde annelik bilgisi vardır ve erkekten daha çok affedicidir. Oysa kadın gazeteci kuşağımız, genellikle erkeklerden daha acımasız, iğneleyici ve siyaset tutkunu çıktı". Akşam yazarı Zeynep Atikkan, Mehmet Beye şöyle bir cevap verdi:"...Kadın gazeteci erkek gazeteci tartışması nedense kimilerine inanılmaz bir lezzet veriyor. Bence son derece demode bir tartışma bu. Türkiyede asıl tartışılması gereken gazeteciliğin bir meslek olarak nerede olduğu, nereye doğru yöneldiği... Son yıllarda Türk gazeteciliğine patron tetikçiliği ve hükümet yalakalığı gibi yeni işlevler verilmiştir. Bunu anlamak için kimin ne kadar maaş aldığına bakmakta yarar var. Gazetecilikteki yeni iş bölümünde tetikçilik büyük çapta bazı erkeklere ihale edildi. Düğmeye basılınca onlar silahlarını çekiyorlar. Ve o zaman sivri dillerini çıkartıyorlar. Tetikçilik yapmadıkları zaman da yumuşak başlı yalakalar oluyorlar. Beyler tetikçilik yaparken siyasi, sosyal, ekonomik konularla uğraşmak da kadınlara kalıyor..."Buyrun beyler, burdan yakın... Mehmet Barlas Sabahtaki yazısında kadın gazetecileri irde- lerken şöyle dedi:
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Mehmet Barlas Sabah'taki yazısında kadın gazetecileri irde- lerken şöyle dedi:
"...kadın, erkekten daha çok ayrıntılara inebilir. Kadın daha yumuşak kalplidir. Kadının genlerinde annelik bilgisi vardır ve erkekten daha çok affedicidir. Oysa kadın gazeteci kuşağımız, genellikle erkeklerden daha acımasız, iğneleyici ve siyaset tutkunu çıktı".
Akşam yazarı Zeynep Atikkan, Mehmet Bey'e şöyle bir cevap verdi:
"...Kadın gazeteci erkek gazeteci tartışması nedense kimilerine inanılmaz bir lezzet veriyor. Bence son derece demode bir tartışma bu. Türkiye'de asıl tartışılması gereken gazeteciliğin bir meslek olarak nerede olduğu, nereye doğru yöneldiği... Son yıllarda Türk gazeteciliğine 'patron tetikçiliği' ve 'hükümet yalakalığı' gibi yeni işlevler verilmiştir. Bunu anlamak için kimin ne kadar maaş aldığına bakmakta yarar var. Gazetecilikteki yeni iş bölümünde 'tetikçilik' büyük çapta bazı 'erkeklere' ihale edildi. Düğmeye basılınca onlar silahlarını çekiyorlar. Ve o zaman sivri dillerini çıkartıyorlar. Tetikçilik yapmadıkları zaman da yumuşak başlı yalakalar oluyorlar. Beyler tetikçilik yaparken siyasi, sosyal, ekonomik konularla uğraşmak da kadınlara
- Acaba benim şimdi çocuğum olabilir mi?Doktor gülmüş:- Evin müsait, üniversiteli bir pansiyoner al, faydası olur.Bir müddet sonra amcamız, doktora gayet memnun gelmiş, eşinin hamile olduğunu sevinçle müjdelemiş. Doktor sormuş:- Eve pansiyoner aldın mı?- Evet aldım...- Peki ondan ne haber?- Sorma doktor, bu yaştan sonra başıma dert açtım, o da hamile...***İki ihtiyar konuşuyor. Biri diğerine, "Hüsamettinciğim" demiş. "Hatırlıyor musun, asker ocağında bizim yemeklere şap katarlardı." "Yaa, hatırlamaz olur muyum" diye cevap vermiş Hüsamettin, "Etkisini şimdi görmeye başladım." 85 yaşındaki amcamız, kendisinden 55 yaş küçük bir genç hanımla evlenmiş. Kendisini tebrik eden aile doktoruna sormuş: "Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır" Seçim anketine yanıt veren bir yaşlı adam anket bitince düşüncesini söylemeden edememiş:- Yalnızca evet veya hayır diyerek insan önemli bir konuda düşüncelerini nasıl tam ifade edebilir...Anketçi hınzır:- Evlilik kararını da bu iki sözcükten biriyle vermiyor musunuz? Einstein İkimizdik, sen ve ben, bir çiçekleonun tomurcuğu arasında bir yerde;öylece durur muyduk, ikimiz gibi?dâima birlikte olurduk
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
85 yaşındaki amcamız, kendisinden 55 yaş küçük bir genç hanımla evlenmiş. Kendisini tebrik eden aile doktoruna sormuş:
- Acaba benim şimdi çocuğum olabilir mi?
Doktor gülmüş:
- Evin müsait, üniversiteli bir pansiyoner al, faydası olur.
Bir müddet sonra amcamız, doktora gayet memnun gelmiş, eşinin hamile olduğunu sevinçle müjdelemiş. Doktor sormuş: