Mehmet Tezkan

İçte ve dışta Türkiye tarihinin en zor günlerini yaşıyor..
Bombalı saldırılarda 450 kişi (sivil, asker, polis) öldü..
Güneydoğu’daki hendek-barikat savaşlarında 700’dan fazla şehit verdik..
Hepsi bir buçuk yıl içinde oldu..
Her gün cenaze kalkıyor..
Her gün öğle bültenleri camilerden canlı yayınlarla başlıyor..
Başta Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, siyasi parti liderleri bir cenazeden öteki cenazeye koşturuyor..

Soru şu.. Anayasa neden değiştirilmek isteniyor?

İktidarın neden istediği belli.. Türkiye’yi başkanlık rejimine geçirmek istiyorlar.. Sistemi liderlerinin arzusuna göre dizayn etmek istiyorlar..

Anlaşılır bi durum..

Peki, MHP neden istiyor?

Beştepe başkanlık arzusunu askıya almışken MHP gündeme getirdi.. Getirmekle kalmadı, önayak oldu..

Yazım çalışmalarına katılarak teklifin Meclis’e sunulmasını sağladı..

Devlet Bey’in gerekçesi şuydu..

Türkiye’de fiili bir durum var, bu böyle devam edemez. Fiili durumun anayasal çerçeveye kavuşturulması lazım. Kararı halk versin.

İnsan ne söyleyeceğini, ne yazacağını bilmiyor..

Lanet olsun..

Allah kahretsin..

Allah belanızı versin..

Sözleri kesmiyor.. Türkiye hızla terörle ulusal mücadele politikası üretmek zorunda..

Ulusal diyorum kişiden kişiye, partiden partiye değişmeyecek.. Zikzak çizmeyecek, konjonktürden etkilenmeyecek..

Denedik gördü..

Bir öyle bir böyle olmuyor..

AKP-MHP imzalı anayasa değişikliğinin nasıl bir rejim getireceği belli oldu..

2019’a kadar yarı başkanlık rejimi..

2019’dan sonra güçlendirilmiş başkanlık sistemi öngörülüyor..

Post-başkanlık denilebilir..

Açıklayayım..

Anayasa değişikliği önce Meclis’te sonra referandumda kabul edilirse cumhurbaşkanı partili olabilecek..

Cumhurbaşkanı Erdoğan önce AKP’ye üye olacak, sonra AKP’nin Genel Başkanı seçilecek..

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olacak..

İner diyen de var, çıkar diyen de..
İner diyenler; sadece 2019’a kadar değil uzun süreli siyasi istikrar geleceği için yatırımcı önünü görecek..
Sayısal krizlerin olmayacağı hesabıyla adımlarını atacak.. Liraya güvenecek..
***
Çıkar diyenler; Türkiye yeni bir sistemi deneyecek.. O sistemin artıları var, eksileri var.. Test edilmedi..
Yatırımcı sistemin nasıl işlediğini anlamak için temkinli davranacak..
Liraya sarılmayacak..

Milletve-kilinin yedeği olsun mu olmasın mı?

Milletvekili seçilme yaşı 18’e insin mi inmesin mi diye tartışmaktan sadede gelemiyoruz..

Sadet ne?

Eğitimdeki kara tablo..

Mesele şu..

OECD tarafından yaptırılan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) üç yılda bir ülkelerdeki 15 yaşındaki (liselere) öğrencilere uygulanıyor..

Geçen yıl 72 ülkede uygulandı..

PISA’ya Türkiye’deki 187 okuldan 5 bin 895 öğrenci katıldı..

Kulis bilgi-lerine göre iktidar partisiyle MHP anayasa için hâlâ masadaymış..

Ne konuşmuşlar!.

Yedek millet-vekilliği, milletvekili seçilme yaşının 18’e inmesi gibi maddeleri konuşmuşlar..

Anlaşmışlar..

Bunlar anayasanın sosu.. Olsa da olur olmasa da olur maddeleri..

Özü, temeli, ruhu konusunda anlaşmışlar mı?

Sayayım..

***

Başbakan’a anayasayı sordular..
‘Çalışmalar devam ediyor. Arkadaşlarımız karşılıklı görüşüyorlar. Sayın Bahçeli’ye ve bize bu görüşmeleri rapor ediyorlar. Bizden aldıkları bilgilerle yeniden görüşülecek’ dedi..
Bu kez Başbakan’a MHP ile pürüz var mı diye sordular..
‘Pürüz olur, giderilir, konuşa konuşa insanlar anlaşır. Gayet iyi gidiyor’ dedi..
‘Bu hafta Meclis’e gelecek değil mi?’ diyerek ısrarcı oldular..
Başbakan; ‘İnşallah’ dedi; ‘Onu temenni ediyoruz’..
***