Adele, Spotify’dan rica etti, “albümümdeki şarkıları ‘shuffle’ yani karışık değil sırayla dinletin lütfen!” Spotify kabul etti ve Adele albümlerindeki “karıştır” tuşunu kaldırdı. Çağımızın en çok albüm ve bilet satan, en fazla stream edilen sanatçılarından biri olarak Adele’in bazı şeyleri değiştirme gücü var. Bunu bu şekilde kullanmasını çok önemsedim ve Adele’in yaptığını anlamlı buldum.
Müzik bugün büyük çoğunluk için “sosyal medya paylaşımında arka planda çalacak uygun şeyler” olarak görülüyor. Yaşı 30’dan büyük olanlar hatırlayacaklar, albüm diye bir şey var. Ve albüm halen bir sanatçının müzik yoluyla kendini ifade etmesinin en yoğun, anlamlı ve etkili şekli. Adele, şarkılarının sırasına özenle karar verdiklerini ve şarkıların bir hikâyenin parçaları olduğunu söylüyor açıklamasında. Bu da tamamen doğru. Bir sanatçı pop albüm de yapsa progressif taraflara da gitse şarkılarını sıraya koyar çünkü bir hikâye anlatır. Adele’in, yani sanatçının kendi eseriyle ilgili kaygılarına ve talebine saygı duymak dışında bir seçenek zaten olamaz. Yeni kuşakları yeni bir format olarak “albüm”le tanıştırmak müzik endüstrisinde yeni kapılar da açabilir. Bu tip bir yola girildiğinde müzik kalitesinde bir yükselme olacağı da çok aşikâr.
“Bu böyle dinlenir”
Günümüzde her şeyin kişiselleştirilmiş olanı makbul. Yiyip içmekten tutun televizyona, müziğe, eğlenceye, siyasete, türlü türlü hizmete her şey “kişiye özel” ifadesiyle açıklanıyor. Bu “kişiye özel”ler ne kadar kişiye özel o ayrı bir tartışma konusu. Online alışverişte işe yaradığı kesin ancak her alanda bu geçerli olmayabilir. Adele’in albümünü farklı farklı şarkı sıralamalarıyla dinlemenin kime ne faydası var, sorusuna hâlâ makul bir yanıt veremiyoruz. “Kişiye özel” alanı bu güncel olayda Adele sınırlamış. “Bu böyle dinlenir” demiş. Doğrusunu öğrenmek, “kişiye özel”den daha büyük ve önemli.
Rock’ta hareketlenmeler
Can Bonomo’nun yeni şarkısı “Dağ”, son dönem dinlediğim en esaslı rock şarkılarından. Bonomo’nun yaratıcılığı ve hikâye anlatıcılığının onu farklı türler arasında bitmeyen bir serüvene sürüklediğini biliyorum. En çok rock ve gitar sound’unu duyunca memnun oluyorum ama bir dinleyicisi olarak bu da bir gerçek. Türkçe rock geniş ve sadık bir dinleyici kitlesine sahip. Ama maalesef bu kitleyi tatmin edecek yeni isimler pek çıkmıyor son dönemde. Çoğu genç müzisyenin hip hop, pop, indie ve elektronik sound’lara merakı olduğunu biliyorum ve günümüzün gerçeği bu, onun da farkındayım. Ama dinleyicinin rock kulağı ve potansiyeli hep orada duruyor. Sadece birilerinin bunu hatırlatması lazım. Çok büyük bir potansiyel ve gelecek var, benden söylemesi. Bu şarkıyla aynı hafta Ufuk Beydemir, Sufle, Umut Kaya ve geçen hafta da Teoman’dan da yeni şarkılar gelmesi çok güzel bir tesadüf oldu. Camia hareketleniyor mu ne?
Grammy’lerde büyük çekişme
2022 yılı Grammy adayları açıklandı. Bazı kategorilerde çekişme büyük. En iyi yeni sanatçı kategorisinde Arlo Parks, Kid Laroi, Saweetie, Olivia Rodrigo çekişir. Ama sanırım Olivia Rodrigo bir adım önde.
En iyi dans/elektronik kayıt kategorisinde kalbim Bonobo ve Totally Enormous Extinct Dinosaurs’un “Heartbreak”inde. Ama Rüfüs Du Sol’den “Alive”, Caribou’dan “You Can Do It”, Tiesto’dan “The Business” da çok çok güçlü. Sanırım Tiesto’nun avantajı var. “The Business” aynı zamanda yılın en büyük hit şarkılarından biri oldu. En iyi global müzik performansı dalında Wizkid’i tutarım.
Best R&B performance dalında Silk Sonic’ten “Leave the Door Open”ı tutarım. Ama tabii Justin Bieber’ın “Peaches”ı da hem çok iyi hem de yılın en büyük hit şarkılarından. Popülerlik avantajı var.
Yılın şarkısı dalında Olivia Rodrigo (“Drivers Licence”), Justin Bieber (“Peaches”), Lil Nas X (“Montero-Call Me By Your Name”) güçlü. Lil Nas X almalı gibi sanki.
Yılın albümü Taylor Swift’e giderse şaşırmam. Yılın kaydı ödülünde adayım Silk Sonic’in “Leave the Door Open”ı olur. Bruno Mars, Anderson Paak ikilisi mükemmel iş çıkardı. Ama tabii Justin Bieber, Billie Eilssh, Jon Batiste, Lady Gaga ve Tony Bennett, Olivia Rodrigo, ABBA; adaylar çok güçlü.