Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İşte benim Metallica’m


Metallica 80’lerin başında. (Soldan) James Hetfield, Lars Ulrich, Kirk Hammett ve merhum basçı Cliff Burton.
Yani şu üstte gördüğünüz. Alttaki ise 2010 model Lars Ulrich’in Metallica’sı. Geçen hafta izledik, coştuk. Getirenin de çalanın da eline sağlık. Şimdi biraz eleştirebiliriz


Akdeniz’de bir ada kiralamış Metallica Avrupa turnesi
süresince. Konsere eşleri ve çocuklarıyla geliyorlar. Konser
bitti mi bornozlarla minibüse oradan özel uçaklarıyla adaya. Cup denize, bir dahaki konsere kadar orada takılmaca. Allah versin, kazanıyorlar, harcıyorlar, hepsine okey
kimseyi yargıladığım yok da...
Benim Metallica’m bu değil arkadaş.
Bu Lars’ın Metallica’sı.
Tamam 2010 model rock’n roll organik yemekler, aile, meyve suyu ve ada konseptli oluyor; onu da anladık ama yine de itirazım var.
Metallica’yı sevip başımın üstünde tutsam da, son kuruşuna kadar hak ettiğini düşünsem de artık bir ticari girişim. CEO’su davulcu Lars Ulrich olan bir şirket.
Benim Metallica’mın solisi sahneden
“Kim gerçek kim değil herkes anlayacak”
diye bağırıyordu 80’lerde. Öfkeliydi.
Sisteme çakıyordu.
1985 falandı herhalde. Ben siyah tişörtüm, ergen sorunlarım ve sivilceli suratımla “Ride The Lightning” albümünü dinliyor, “Trapped Under Ice” ile “Fight Fire With Fire”, “For Whom the Bell Tolls” ile derdime derman arıyordum. Damar albümdür “Ride the Lightning”. Mesela Orhan Baba’nın
“Batsın Bu Dünya’sı neyse Metallica’nın “Fade to Black’i de odur orada.

Otobüsle turneye çıkıyorladı şimdi ada kiralıyorlar
Ne gariptir ki bugün özel uçağıyla
adasına gidip konser aralarını orada geçiren Metallica o zamanlar dandik otobüslerde Kuzey Avrupa’yı turluyordu. Basçıları Cliff Burton da böyle bir kazada öldü. Ama ben
o hallerine hastaydım.
Evet devir değişti. Ne ben eski benim
ne Metallica eski Metallica. O da tamam.
Bende artık sivilce yok. Siyah tişört
zaman zaman giysem de metalci değilim. Ergen siniri de geçti şükürler olsun.
Ama sisteme çakan Metallica’mın
şimdi “Lars and Co.” diye makaraya alınan
bir grup olmasına da üzülmüyor değilim. Tamam hâlâ seviyorum ama artık Metallica değil ticaret görüyorum. Yoksa mesleki deformasyon diye buna mı diyorlar? n


Grace Jones’u sahnede izlemem lazım çünkü...
-Rihanna dahil pek çok dünya starı onun tarzından, giyim kuşamından etkileniyor.
-“Conan The Barbarian” filmini severim.
-”Ajda Grace’e karşı” başlıklı bir yazı yazmak istiyorum.
-62 yaşındaki bu “süper kadın” dünyanın Ajda’ya yanıtı. Keşke ikisi yan yana gelse de düet yapsa...
-O kadar fit ki hulohop çevirerek şarkı söyleyebiliyor ve bunu yaparken çok cool görünüyor.
-Neredeyse her şarkıda ayrı bir kostüm ve sürprizle sahneye geliyor. Değişim hızı inanılmaz. Rihanna kıyafet değiştirmedi diye bozulanlar bu konserde küçük dillerini yutacak galiba...


MTV’de son durum
MTV kapandı mı kapanmadı mı diye merak edip sormuştum. Yanıtını aldım. Kapanmadı, devam ediyor. Ama sorunlu olarak. Zira MTV Türkiye ve MTV davalılar. MTV, Türkiye’de başka firmalarla yeni bir lisans anlaşması imzalamak için görüşmüş. Sıkıntı buradan çıkıyor. Demek ki memnun değiller. Ama Türk MTV’de de kapı gibi kontrat var, yasal hakkını mahkemede arıyor. MTV Türkiye’nin lisansının bitmesine yedi yıl daha var. Davanın sonuçlanmasına kadar (yıllar sürer) ihtiyati tedbir de çıktığına göre MTV Türkiye daha yıllarca yola devam edecek.
MTV ve Nickelodeon Digitürk’te neden yoklar sorusuna gelince... MTV yetkilileri Digitürk’ün MTV ile görüştüğünü ve durumun bundan kaynaklandığını düşünüyor olabilir. Basın açıklamalarında “etik olmayan görüşme” diye kastettikleri bu olsa gerek.
Merak ediyorsanız son durum bu...

İTİRAF EDİYORUM
-Türkiye’nin sosyal bilimcileri “metal müzik” ile ilgili bir araştırma yapmak için ne bekliyorlar anlamıyorum. İnönü’de 50 bin kişi vardı, satanist diyenlere inat “100 bin el sevgiye kalktı”. Uyanın!
-Beren Saat’in elinde bir cipsle görüldüğü, sloganı “tek atımlık çıtır” olan Patos reklamı ne demek istiyor anlamıyorum. Beren Saat tek atımlık çıtır mı yani, bu mu?
-Ceza’nın yeni albümü
“10. Köy”ü dinleyince “Ceza ‘Medcezir’ albümüne geri dönmüş” diye düşündüm. Biraz daha dinleyeyim de öyle yazayım...
-“Çılgınsın Man” muhabbetini ve facebook grubunu daha yeni duydum. Behlül’ün bu “yeaahh çılgınsın” hareketi hakkında metalciler ne düşünüyor acaba çok merak ediyorum.
-Doğu Yücel Rammstein konserinde sahnede şovun bir parçası olarak yakılıp dövülen eleman için bir yazı yazacak mı merak ediyorum. Rammstein bu yıl 50 konser vermiş olsa adam 50 kere yanmış ve dayak yemiş demek ki. Acaba yevmiyesi kaç para? Kaç lira alıyorsa “hayati” usulü mağdur sayılır, kaç liradan sonra yanması normal karşılanabilir?
-Slayer konseri sırasında kalp masajı yapılarak ambulansla saha dışına çıkarılan seyircinin durumunu merak ediyorum. İyi ya da kötü bir haber çıkmadı.
-Mehmet Öz’ün “Hamilelikte stresli olanın çocuğu eşcinsel olur” açıklamasını okuyunca “çüş” dedim, “entertainment doktorluğu” da bir yere kadar.

İşte benim Metallica’m


Bu gece Nekropsi gecesi
Nekropsi bu gece Beyoğlu Peyote’de çalıyor. Çok az bir araya gelip konser verebilen bir grup Nekropsi. Üyeleri hep başka şehirlerde hatta ülkelerde yaşıyor. 1998 yılında ait dört üyesiyle yaptıkları bir kaydı (“1998”) bugünlerde Peyote Müzik’ten piyasaya çıkardılar. Albüm Nekropsi’nin daha önce bildiğimiz şarkılarının farklı versiyonlarını içeriyor. Mesela “Harf Devrimi”ni bir de bu albümdeki haliyle dinlemeniz lazım. Bir de yani şarkı var. Türkiye’nin rock grupları arasında en kafası açık, en klişelerden uzak olanı. Aslında rock deyince aklınıza gelen her şeyi unutun. Konseri ayin gibi izleyin. Çok değişik kafalar...