Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aerosmith’in solisti Steven Tyler hayatı boyunca kokaine 20 milyon dolar harcamış. Hesap ettim günlük uyuşturucu harcaması 1500 dolar. Sizce yıllarca fahiş fiyattan CD almaya mecbur edilmemizin bununla bir ilgisi var mı?

Steven Tyler hayatı boyunca kokaine 20 milyon dolar harcadığını yazdı. Nerede mi? Otobiyografisinde. Aerosmith’in meşhur solistidir. Şu anda American Idol isimli yetenek yarışmasında jüri üyesi kendisi.
Kitap bu hafta piyasaya çıkıyor ve anlaşılan satsın diye reklamı bunun üzerinden yapılıyor.
E her şey para tabii...
Yaptığım hesaplara göre Tyler 20 yaşında başlamış olsa 43 yıldır kullanıyor demek ki bu mereti (Rehabilitasyondan yeni çıktı, artık kokain kullanmıyormuş. Ama belli olmaz).
Günde ortalama kokain masrafı 1500 dolar. Ortalama diyorum. İçmediği günler olduğunu farz edersek hesabını size bırakıyorum. Yani bir oturuşta bir kuzuyu yerim misali, Tyler da öyle abanıyormuş.
Bir diğer otobiyografi haberi İngiltere’den. Deep Purple’ın bir dönem basçısı ve solisti olan Glenn Hughes de (onun söylediği “Holy Man” hâlâ en sevdiğim Purple şarkıları arasındadır) otobiyografisini yayımlıyor bu aralar. O da rakam vermiş. “Bugüne kadar 1 milyon doları kokaine harcadım” demiş.
Rock yıldızlarına uyuşturucu beyanı mecburiyeti gelmiş gibi bir durum var yani anlayacağınız.
Ben kimsenin yediğine içtiğine karışacak değilim, isyanım müzik sektörüne...
Biz yıllarca dişimizden tırnağımızdan, harçlığımızdan, annemizin babamızın verdiği yol parasından tırtıklayıp tanesi
25 TL’den başlayan fahiş fiyatlardan CD aldık. Aldırttınız. O CD’leri o fahiş fiyatlardan hepimize sattınız.
Bir sürü egosu şişkin müdürün, patronun, şımarık şarkıcının, karılarının, çocuklarının, metreslerinin her türlü savurganlığının bedelini bize ödettiniz. Müziğin bedelini değil bunları ödettiniz.
CD satışları düşüp çeşmenin suyu kesilince de oturup ağlayıp sızlandınız.
Kusura bakmayın ama kardeşim, biz müzik seviyoruz diye varımızı yoğumuzu sizin doymaz bilmez egolarınıza mı harcayacaktık ömür boyu? Bizi neden müziğin bu kadar pahalı bir şey olduğuna inandırmaya çalışıyorsunuz ki?
Ne oldu, kazandınız da bir hayır işine mi yatırdınız, iki fakiri mi doyurdunuz?
Öyle “We Are the World” demekle olmuyor, daha fazlası lazım. Günde 1500 doları kokaine harcamayıverin bizim hatırımız için, müzik de daha ucuz olsun, ne olur yani...
Ama ne oldu, internet geldi. Korsanlar çıktı, kölelik düzeni bitti, bir şekilde adalet yerini buldu, düzen değişti, saltanat sarsıldı.
Tekel şirketler artık 10 tane şarkıcı üzerinden milyar dolarlar kazanamıyor. Artık para kazanmak için çok çalışmak lazım. Çok farklı türlerde sanatçılara gruplara yatırım yapmak lazım. Küçük şirketler bu işi üstlendi ve büyük şirketleri çoktan solladı. İşin rengi de işleyişi de değişti.
Peki “star”lar nasıl geçinecek nasıl para kazanacak, nasıl star gibi yaşayacak?
Kolay. Memleketinin “popstar” yarışmalarında jürilik yapıp uyuşturucuya kaç milyon yatırdığını anlatan kitaplar yazarsın. Olur biter. Ya da herkes gibi normal bir hayatın olur.
Bende kendi paramla aldığım üç tane Aerosmith albümü var. Nerden baksan 75 TL eder.
Glenn Hughes’un yer aldığı Deep Purple albümü “Stormbringer” da var. Bir 25 de ona koy. Ne etti? 100 TL.
Hakkımı helal etmiyorum arkadaş. Vallahi insanı zorla korsan yapar bunlar...

Kadıköy’de mini festival!

To The City (3-5 Haziran, Arkaoda)


Hep büyük festivalleri yazacak değiliz ya; bu defa da küçük, bağımsız bir festivalden bahsedelim. Kadıköy’deki Arkaoda’da yapılacak “To The City” festivali. Bant dergisi düzenliyor. Aslında Bant’çılar başta Tamirane’de Mick Harvey ve Here We Go Magic’in de katılımıyla daha büyük bir organizasyon yapacaklardı ancak olaylar farklı gelişmiş. Mahalledeki festival de iyi. Mekan yetmezse sokağa taşarız olur biter.
Ekipte Büyük Ev Ablukada, Julianna Barwick, Prince Rama, Six Organs of Admittance, Moon Duo, Manner var. Haziranın ilk hafta sonuna program koymayın. Cümleten Kadıköy’deyiz...

PAZAR ALBÜMÜ

“Wasting Light” - Foo Fighters


Acayip bir şey dediler, Dave Grohl için eski grubu Nirvana günlerine dönüş albümü dediler. Dediler de dediler. Dedikleri kadar var. Prodüktör “Nevermind” albümünün prodüktörü Butch Vig. Yine yüksek enerjili ama Foo Fighters mizahı yerine Nirvana draması hakim. Ben “I Should Have Known”u beğendim. Nirvana’dan Krist Novoselic bas çalmış. İnsanın tüyleri diken diken oluyor. Gönül isterdi ki bu yıl memlekete gelsinler izleyelim ama kısmet değilmiş. Sony neyse ki çok geç olmadan albümü getirdi. Almak lazım.

Eğer...

Eğer bir sanatçı yeni albüm çıkardığını söylüyor ve yeni albümü için röportajlar veriyorsa...
Eğer o sanatçının yeni albümünde yer alan 18 şarkıdan sadece üç tanesi yeniyse, kalan 15 tanesi eski şarkıların remiksiyse... Ne düşünürüz?
Düşünmeyiz, güler geçeriz. Promosyon yaparken olur böyle şeyler deriz. “Bu nasıl yeni albüm?” demeyiz. Peki ama...
Eğer bu sanatçı içinde 15 “eski” şarkı bulunan “yeni” albümünü tanıttığı röportajında bir de pişkin pişkin “En büyük kriterim kendimi tekrarlamamak” diye övünüyorsa o zaman ne diyeceğiz? Galiba şunu:
Tamam hemşehrim bizi kandır sorun yok da, kendini kandırma... En kötüsü o...

Çocuklardan annelere 5 şarkı


Annem ben ne dinlediysem onu dinlemek zorunda kaldı. Iron Maiden’ın “Powerslave” albümünü koy hemen mırıldanır. Pink Floyd, Deep Purple sonraları Metallica falan hep ezberden. Bir kere “kıs şu meretin sesini” demedi. Eminim yalnız değilim. Müziksever annesi olmak zor zanaat.
Bugün Anneler Günü. O halde bu şarkılar annelerimize...
* “Mother” - Pink Floyd
* “Mother”- John Lennon
* “Mama Said” - Metallica
* “Mama, I’m Coming Home”- Ozzy Osbourne
* “Always On The Run” - Lenny Kravitz