Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geleceğin promosyon çalışması: Sahte şarkılar


Yeni Justice şarkısı sahte çıktı. Herkes gerçek sandı, bloguna, web sitesine koydu ve yorumladı. Dünyadaki pek çok blogun yaptığı hataya Hafif Müzik de düştü. Yorumlamasak da “İşte yeni
Justice şarkısı” diye koyduk.
Ama nafile. Grup açıklama yaptı, böyle bir şarkılarının olmadığını söyledi. Daft Punk’ın yeni şarkısının da gerçek olup olmadığı tartışılıyor. Az önce Autechre’ın yeni single’ının gerçek olmayabileceğini iddia eden bir yazı okudum. Ve bende jeton düştü.
Sahte şarkılar adını duyurmak isteyen yeni isimler için şahane bir tanıtım yolu aslında. Düşünsenize, çok iyi olduğunuzu düşünüyorsunuz (ve belki de öylesiniz) ama kimsenin haberi yok, adınız bilinmiyor. Eleştirmenlerin canı cehenneme, kaç tane demo yolladınız kimbilir ama dinlemeden attılar hepsini kenara. Halbuki 2010 içinde bir zaman piyasaya çıkacağından başka hakkında hiçbir şey bilinmeyen ve çok merak edilen ikinci Justice albümünden bir şarkı çıkagelse karşılarına nasıl da üzerine atlarlar...
Eskiden olsa bu tip işler zordu. Hiçbir plakçı albümüne yanlış şarkı basmaz. Ama bloglar bedava gelen şarkıyı pat diye yayımlar. İnternet ve mp3 çağında bu gayet mümkün ve normal...
Burada kilit nokta şarkının bloglara Justice’in şirketi olan Ed Banger’ın e-posta adresinden gelen bir mesajla servis edilmesi. Yani adam aynı zamanda hacker.
Bugün pek çok grup bunu yapıyor aslında. Yani yeni çıkacak albümlerinden bir ya da birkaç şarkıyı ücretsiz veriyorlar nete ya da radyolara ki tanıtım olsun, insanlar dinlesin, alışsın ve beklesin. Blog’lar zaten bu noktada çuvallıyor. Gelen şarkıyı gerçek sanıyor.
Ve şarkı o kadar iyi bir Justice taklidi ki herkes yutuyor.
Kim ne derse desin zekice bir iş. Gelecekte bu tip hadiseler artarsa şaşmam. Acaba gerçekte kim bu arkadaş? Çıksa da ortaya onu yazıp çizsek...
Justice mi kim? Fransa’dan çıkan dünyada fenomen olan bir dans ikilisi. “A Cross the Universe” DVD’sini ve “Cross” albümünü dinleyin.


Köprünün altında namaz kılma sahnesi için film çekmeye değer mi?
Geleceğin promosyon çalışması: Sahte şarkılar

Mahsun Kırmızıgül ne zaman iyi sinemacı olur biliyor musunuz?
-İlle de mesaj verme kaygısından kurtulduğunda;
-İlle verecekse bu mesajları diyaloglarla gözümüze sokma sakilliğinden kurtulduğunda;
-Pahalı kameralarla iyi post prodüksiyonun bir görüntüyü film, kişiyi de sinemacı yapmayacağını anladığında;
-Bir filmde her şeyi anlatmanın mümkün olmadığını kabul ettiğinde;
-“Brooklyn köprüsü altında namaz kılan adam karesiyle ses getireceğim” diye koca bir film çekmenin hem paraya hem emeğe yazık günah olduğunu gördüğünde;
Ayrıca Cola Turka reklamı çekileli yedi yıl oluyor. Ben milletçe bu hevesi atlattık, Amerika’yı fethettik kompleksimizi yendik sanıyordum. Öyle değilmiş. “Ne olursa olsun destekleyelim de sinema gelişsin” kafası memlekete en zararlı kafa. Eleştirelim ki doğrusu olsun. Sonra “Ama emek verdiydik, çok çalıştıydık” oluyor, 70 filmi toplasan bir film etmiyor.


Evlilik öldükten sonra devam eder mi?
Geleceğin promosyon çalışması: Sahte şarkılar

Larry David’i bilir misiniz? Hani şu Woody Allen’ın son filmi “Kim Kiminle Nerede? / Whatever Works”ün başrolündeki Larry David. “Seinfeld” dizisinin yaratıcısı olan...
Larry David’in “Curb Your Enthousiasm” isimli başrolünde de kendini oynadığı dizide muhteşem bir bölüm vardır. Bu bölümde David karısıyla nikah tazeleyecek ama bu mutlu olay bir şekilde krize dönüşüyor. Çünkü karısı yazdığı nikah yemininde “ölüm bizi ayırana kadar ve sonrasında” diyor. David ise “ölüm bizi ayırana kadar” yazmış. “Öldükten sonra yalnız olacağımızı sanıyordum” falan diyor ama nafile, kafası takılıyor hadiseye.
Ayşe Arman yazdı. Demet Akalın’ın nikahtaki “evet” konuşmasından bahsediyor. “Nefes aldığım sürece evet” demiş Demet Akalın. Ve Arman diyor ki “ölene kadar” bir temenni ama çok iddialı. Bence de haklı.
Ama öldükten sonra da beraber olacağına emin olanlar var.
Bizde de sayıları çoktur.


Cranberries Türkiye’ye geliyor!
Geleceğin promosyon çalışması: Sahte şarkılar

Artık nostalji oldu. Seveni de çoktur, nefret edeni de. Ama kesin olan şey var, büyük gruptur. Cranberries’den bahsediyorum. Yeniden turnede olduklarını biliyoruz ama Türkiye’ye geleceklerini bilmiyorduk. 22 ve 23 Temmuz 2010 tarihlerinde Türkiye’de iki konser verecekler. İstanbul’daki konser Küçükçiftlik Parkı’nda gerçekleşecek, İzmir’deki konserin yeri ise henüz netleşmedi.
Dolores O’Riordan’ın solo albümü “No Baggage” geçen hafta Türkiye’de yayımlanmıştı. Grup hem bu albümden hem de klasik şarkılarından oluşan bir repertuara sahip. Organizatör Unilife’tan bana yapılan açıklama böyle. Bakalım daha başka neler olacak?


DİKKATİMİ ÇEKENLER
-Özlem Tekin: Gene müziğe dönmeye karar vermiş. Mahsun Kırmızıgül’ün filme çekmeye doyamaması gibi Özlem Tekin de müziğe dönmeye doyamıyor. Bu sefer
acaba hangi kılıkta olacak? Türk sanat müziği mi söyleyecek yoksa asi rock’çı olarak mı karşımıza çıkacak? Ne yaparsa yapsın tamam ama “Aşk Her Şeyi Affeder mi?” yanında bir hit daha yapsın. 14 yıl oldu.
-“Kalp Ağrısı”: Halide Edip’in “Kalp Ağrısı” da ekrana uyarlanacakmış. “Aşk-ı Memnu”, “Hanımın Çiftliği”, “Samanyolu” ve şimdi de bu. Uyarlanan eser “Tutunamayanlar” olmadığı sürece hiçbiri ilgimi çekmeyecek. Biri böyle bir delilik yaparsa o senaryo ekibinde olmak için her şeyimi veririm...
-Groove Armada şarkısı “Shameless”: Web sitesi groovearmada.com’dan ücretsiz indirilebilen şarkıda Groove Armada Bryan Ferry ile çalışmış. Mükemmel. Yeni albüm “Black Light” yılın en iyilerinden olacak. Yazın bir kenara.