Müzik aleminde yeni tartışma festival kadrolarında kadın erkek sanatçı dengesi üzerine. 45 uluslararası festival 2022’ye kadar kadrolarındaki kadın ve erkek sanatçı ağırlığını eşitleme sözü verdi.
Her yıl Barcelona’da düzenlenen ve dünyanın dört bir yanından olduğu gibi Türkiye’den de pek çok müzikseveri ağırlayan Primavera Sound Festivali’nde bu yıl ilk gün 56 konser arasında 6 kadın sanatçı var. Kadın derken kadın solist veya DJ ya da kadın solisti olan grup kastediyorum. İkinci gün 10 kadın sanatçı kendine yer bulabilmiş. Üçüncü gün bu sayı 11. Sahneye çıkacak yaklaşık 170 grubun en fazla 30 tanesi kadın. Assolistler yani headliner’larda durum ne acaba? 36 headliner isim içinde 8 tane kadın var.
Bir diğer önemli festival, ABD’de düzenlenen Coachella’da 21 headliner arasında 5 kadın saydım. Burada da 200’e yakın konser var, kadın sanatçı ve gruplar toplasanız 10’u 15’i geçmiyor.
BBC’ye göre İngiltere’deki 14 büyük festivalde son 10 yılda sahneye çıkan 660 headliner’ın sadece 37’si kadınmış. Şu ana kadar saydıklarım kadın erkek dengesi açısından iyi olanlar arasından seçilmiş örnekler. Mesela bu yıl Green Festival’daki 12 headliner arasında kadın yok. Wireless Festival’ın toplam kadrosunda üç kadın var.
Rockwerchter’de ilk gün şu ana kadar açıklanan isimler arasında bir kadın var. İkinci gün iki, üçüncü gün bir kadın sanatçı yer alıyor. Dördüncü günde henüz kadın yok.
Programları inceledim
Türkiye’de durum nasıl diye baktım. Mesela geçen yıl Zeytinli Rock Festivali’nde 35 konserin dördü kadın sanatçıların. Yerli festival çok olmadığından belli başlı mekanların programlarını inceledim. Orada da denge kadınlardan yana değil
Yani ne dünyada ne de Türkiye’deki festivallerde kadın varlığı yeterli düzeyde. Peki bu söz tutulabilir mi? 45 festivalin, ki aralarında sadece rock müzik değil, caz ve klasik müzik festivaleri de var , vaadi gerçekçi mi?
Bunun için sanırım bekleyip görmek gerekiyor. Burada mesele organizatörlerin bir pozitif ayrımcılık çerçevesinde kadrolarında kadınlar için bir kontenjan ayırıp ayrımayacağı. Henüz hiç kimse “Bu sene kadın erkek sayımız eşit olsun” diye düşünmüyor bence. Ama anlaşılan bu yönde ilk adım atılmış.
TRT’nin yasakladığı bazı şarkılar
“Doya Doya” Kalben: Yahu aşık olmak, aşık olduktan sonra aşkımızdan ayrılmak ve bu sebeple bedbaht olmak da mı yasak? Sevgilisinden ayrılanı anlatan şarkıyı aileyi koruma kanunu çerçevesinde değerlendirmek de neyin nesi?
“Aşk, Virüs” Redd: İçinde aşk, sevişme olan her şeyi yasaklamışlar galiba. Bu sefer de terk edilen adamın dramını anlatan şarkı yasak. Tecavüze indirim uygalanan ülkede, bir kereden bir şey olmaz diyenlerin hoş görüldüğü ülkede aşk şarkısı sakıncalı. Redd’in son albümündeki neredeyse bütün şarkıları reddetmişler bu arada.
“Her akşam votka rakı ve şarap (Sarhoş)” Gökçe Kılınçer: Bir Dario Moreno klasiğini yorumlamıştı Gökçe Kılınçer. 1960’larda muhabbetle dinlenen bazen neşeyle söylenen, bazen efkarla dinlenen bu şarkıyı 2018’de yasaklamışlar. Bireysel silahlanma serbest. Bireysel içmek yasak.
“Ruj” Onurr: Bunun nesi yasak birkaç kez dinlememe rağmen anlamadım. Ruj sürmek mi yasak?
“Ah Ulan Sevda” Demet Akalın: Tamam kötü şarkı, tamam sağ eli ileri geri lolololo diye sallaya sallaya maçtaymış gibi söylenen sıradan pop şarkılarından biri daha işte. Ama yasaklamak nedir? Ne etti size Demet Akalın?
Sıla: Şarkı adı yazmadım dikkat ederseniz. Çünkü Sıla’yı komple silmişler TRT’den. Şarkılar değil Sıla yasaklanmış. Hangi kanunun neresinde yazıyor acaba Sıla yasak diye?
TRT 208 şarkıyı türlü nedenlerden yasaklamış. Kürtçe şarkılar var, protest şarkılar var. Aşk şarkıları var, sevişmekten söz eden, gece dışarı çıkmaktan söz eden, eğlenmekten söz eden şarkılar var. Özel kanal olsa yayın politikası deriz geçeriz. Herkes her şeyi çalmak zorunda değil. Ama herkesten toplanan vergilerle kamu yayını yapan TRT sevmediklerine hoşlanmadıklarına da yayın yapmak zorunda. Sen içiyorsun çöpünü toplamam. Siz seviştiniz sularınızı keseyim demekten ne farkı var bunun? Ayrıca yasaklamakla bir şey yok olsa, bugün ne arabesk olurdu, ne rock, ne pop. Bunu hâlâ öğrenememiş TRT.
Her şeye rağmen hareket bereket
Önümüzdeki yaz sonunda, tam olarak 13-16 Eylül’de Kilyos’taki eski Babylon Beach’te yeni adıyla Milyon Beach’te bir açıkhava festivali yapılacak. Bu festivali, Anadolu’da düzenlediği rock festivalleri ve elbette Zeytinli Rock ile tanıdığımız Umut Kuzey ve ekibi düzenleyecek.
Peki kimler olacak, ne tip bir etkinlikten söz ediliyor? Şimdilik kadroya dair bir bilgi yok. Yerli kadar yabancı isimler de ağırlıkta olacak deniyor. Dört gün sürecek bir festival uzun zamandır memlekette yoktu. Merakla bekliyoruz. Millet bu tip etkinliklere aç. Kadro heyecanlı olursa ilgi de büyük olur.
Milyon Yapım ekibinin etkinlikleri bununla sınırlı değilmiş. Geçen yıl Zeytinli, Kuşadası, Adana, Mersin, Samsun, Ankara’da altı rock festivali gerçekleştiren ekip bu yıl sayıyı artırıyor. Bahar ve yaz döneminde 14 festival düzenleyeceklermiş. Şimdi bu yaz rock festivali düzenlenecek şehir, bölge ve kasabalarımızı açıklıyorum:
5-6 Mayıs Eskifest Eskişehir’de, 10-13 Mayıs Çukurova Rock Fest Adana’da, 21-24 Haziran Gençlik Festivali Samsun’da, 29-30 Haziran - 1 Temmuz Milyonfest Dalaman’da, 4-8 Temmuz Gençlik Festivali Kuşadası’nda düzenleniyor.
20-22 Temmuz Antalya’da, 02-05 Ağustos Trakya’da (şehir belli değil), 15-19 Ağustos Mersin’de, 29 Ağustos-02 Eylül Zeytinli’de, 20-23 Eylül İzmir’de, 28-30 Eylül Eskişehir’de, 04-07 Ekim Ankara’da 11-14 Ekim’de de Kıbrıs’ta festival var. Bunların dışında başka yeni festivallerimiz de var. Yeri gelince onlardan da söz edeceğim. Yani her şeye rağmen İstanbul ve Anadolu’da bayağı eğlence var bu yaz.