Televizyondakilerde değil de şu rock, alternatif olanlarda. Yani normalde pop müziğe falan en mesafeli duran grupların katıldığı yarışmalarda (Tuborg Roxy Müzik Günleri, Miller Music Factory gibi mesela) ve kendilerini popçulardan çok daha yukarıda, daha sofistike ve daha cool bir yerlerde gören onlarca genç ve kibirli grubun şarkısını dinledim.
Bitmeyen gitar soloları, koşan davulcular, çeken davulcular, jilet attıran introlar, sesi olmayan solistler, akrotsuz gitarlar... Onlarca, yüzlerce.
Kimi çok iyi çalan gruplara da denk geldim elbet. Nefis virtüözler, acayip iyi davulcular, kemik gibi
çalan gruplar, şahane sesli kız solistler...
Peki ama neye yarar sözler olmayınca? Bir tane bile iyi söz yazan grup dinlemedim. Hatırlamıyorum.
Güneşler doğup batıyor, yağmurlar yağıyor, sensizlikler, karanlıklar...
Yani pop müzikteki sözleri beğenmeyenlerin yazdıkları sözler böyle baştan sağma ve sığ. Popta da aynı kafalar başka türlü. Ucuz tekerleme yarışı, eller havaya olsun da ne olursa olsun kafası. Kriterin “Maçlarda slogan olur mu acaba?” olursa şarkı da yavan olur.
Popüler dediğimiz müzik türlerinde, şarkı dediğimiz şeyin neyi anlattığı belli. Üç aşağı beş yukarı dünyanın her yerinde meseleler aynı. Ama sen derdini nasıl anlatıyorsun, iş orada bitiyor.
Biz üç-beş klasik isim dışında derdimizi anlatamıyoruz. Dilimizi kullanmayı bilmiyoruz. Çünkü dilimizi bilmiyoruz.
Sezen Aksu’lar, Nazan Öncel’ler, Bülent Ortaçgil’ler, Mazhar Alanson’lar olmasa, ve daha yeni kuşaktan Duman, Mor ve Ötesi, Şebnem Ferah, Manga gibi bu işe dikkat edenler bulunmasa halimiz nice.
Hip hopçular söz cambazıVe tabii bir de iyi ki eskiler var. Halk müziğinden, arabeskten, klasik poptan, sanat müziğinden etkilenmeler olmasa yandık. Şimdiki rock grubu kategorisine giren bir sürü grup bu geleneği bir şekilde devraldıktan sonra belini doğrulttu.
Asıl söz cambazları, dili en iyi kullananlar ise hip hopçular. Ben Fuat ve Ceza’nın her birinin kendine has tarzlarını çok beğeniyorum. Bir sürü hip hopçu söz yazma işini popçulardan fersah fersah öteye taşımış durumda.
Ama çoğunlukla zekice yazılmış, incelikli, ucuz edebiyat parçalamayan, acayip sıkıcı olmayan, üslübuyla bizi kendine hayran bırakan, içine alan söz maalesef pek yok bugün.
Elif Şafak 4 Temmuz Pazar günü Habertürk’te, köşesinde “Radyodan yükselen kimi şarkıların sözlerine inanamıyorum. Bakkal dönüşü kesekâğıdına tükenmez kalemle karalanmış cümleler gibi, özensiz, anlamsız ama muhakkak kafiyeli! Biz ne zaman böyle olduk? Kafiye olsun da taştan olsun diye mi bakıyoruz artık? Yan yana gelmiş kelimelerde ne bir ahenk, ne bir dil oyunu, ne bir özen, ne bir duyarlılık. Şimdi bunların her birine birer adet sözlük hediye edilse fena mı olur?” diye yazmıştı.
O yüzden Elif Şafak haklı. Türkiye’de şarkı sözü yazanların elli fırın ekmek yemesi, bir o kadar kitap okuması lazım. Kimse kızmasın, gücenmesin.
CUMARTESİ ALBÜMÜ
Chemical Brothers “Further”Chemical Brothers çok acayip bir gruptur. Elektronik müzik kategorisindedir ama rock’çı bile olsan kendini bu adamların ritimleriyle kafa sallarken bulabilirsin. Bir bakmışsın fezadasın, bir bakmışsın anlamsız bir melodi döngüsünün içinde kaybolup gitmişsin. “Push the Button” (2005) ve “We Are the Night” (2007) çıkardıklarında “Artık bizi şaşırtmıyorlar, yeni bir şeyleri yok” diye eleştirilmişlerdi. Haksız bir eleştiri değil ama bu adamların (Tom Rowlands ve Ed Simmons) böyle bir niyeti var mı onu da kestiremiyorum. Son üç albümlerindeki şarkıların her biri diğerini andırıyor, en azından aynı genetik özellikleri taşıyor. Aslında biz buna tarz da diyoruz ya neyse... “Further” farklı değil. Ama çok daha iyi bir albüm. Babalar stresli uzay ritimlerini de “Horse Power”), antidepresan frekansları da (“Another World”) yerleştirmişler ustaca bu albüme. “Swoon” (ilk single) da çok özel bir şarkı. “K.D.B.” de. Ben önceki iki albümden daha iyi buldum bunu. Ve sürekli dinliyorum. Cumartesi kısık ateşte düşük volümle dinleyin. Hava kararmaya yakın ateşi harlayın.
Kilit şarkı: “Another World”
Hem tatil hem festival kafası-Zeytinli Rock Festivali’ne geri sayım başladı. 4-8 Ağustos tarihlerinde Edremit Zeytinli sahilinde MFÖ’den Bulutsuzluk Özlemi’ne, Soulfly’dan Helldorado’ya, Emre Aydın’dan 110’a 20’den fazla grubun olduğu dört günlük festivalde kamp alanı dahil kombine bilet 50 TL. Çadırlar sahilde, sahne sahilde. Eğlenmemek için bayağı uğraşmak lazım orada herhalde...
-Foça Rock Tatili de 28-31 Temmuz tarihleri arasında Foça’da İngiliz Burnu’nda... Erkin Koray, Hayko Cepkin, Manga, Kurban, Baba Zula, Çilekeş, Yüksek Sadakat, W.A.S.P., Primal Fear, U.D.O. ve daha neler neler var. Kamplı kombine biletler 75 TL. Tabii acele ederseniz.