Festivaller, konserler birbiri ardına açıklanıyor. Peki ama bir yazın belli başlı festivallerine giden birinin ‘konser bütçesi’ ne kadar olur? Bakın ben hesaplamaya çalıştım
Kişi başı mesela 1150 TL, yol ve yarım pansiyon yemek dahil. Nasıl hesapladığımı söyleyeceğim ama önce dinleyin. Güzel bir konser izlemenin bedeli yok. Ciddiyim. Çünkü hayatınız boyunca bir sürü ‘beleş’ an yaşayacak, rutin işlerinize saatler, günler, aylar ayıracak, çalışıp didinecek, yaşamınızı sürdürmek için bir sürü zorluğa katlanacak, hayatınızın bir sürü saatini, gününü çöpe atacaksınız.
Çöp diyorum çünkü çoğunu hatırlamayacaksınız.
12 Aralık 2004’te ne yapıyordum? Muhtemelen kayda değer birşey değil. Çünkü bomboş o gün zihnimde, hatırlamıyorum. Hiç yaşanmamış gibi. Ama 20 Haziran 2010 pazar gününü hatırlıyorum. Santralistanbul’da One Love Festival’daydım. Çok güzel bir gün geçirmiştim. Çimlerde oturup müzik dinlemiş, bir sürü arkadaşımı görmüştüm. Geriye dönüp baktığınızda hatırlanacak şeyler “Metro ne kadar havasızdı bu sabah”, “Printer nasıl da bozulmuştu tam ben çıkış alacakken”, “Nasıl da sabah sabah çalışıyormuş gibi bilgisayara bakıp durmuştum” gibi şeyler olmayacak ki.
O yüzden yaz, konserler ve festivaller -tabiri mazur görürseniz- ‘anı biriktirmek’ için ideal yerler. Demek istediğim, paraya kıyın, değer. Kafa ütülemeyi kes de nasıl hesapladın sen onu söyle diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Şöyle hesapladım, benimkisi merak işte...
Hi Voltage: Megadeth, Trivium, Kurban, 19 Haziran / Küçükçiftlik Park: Bu tek günlük rock festivaline giriş 78.50 TL. Kapılar 16.00’da açılıyor. En az gece yarısına kadar alandasınız. Yol parasını da eklersek 150 TL’lik bir bütçeyi gözden çıkarmak lazım. Tabii 292 TL’lik VIP biletlerden almıyorsanız (168 TL’lik sahne önü biletleri tükendi, geçmiş olsun).
Two Door Cinema Club, Metronomy, Pozitif günler kapsamında 28 Haziran / Küçükçiftlik Park:
Kapılar 19.00’da açılıyor. 20.30’da Metronomy ve 22.15’te Two Door Cinema Club çıkıyor. Bilet fiyatı 67.25 TL. Eğer sahne önü isterseniz 133.25. Maçka’da olması avantaj, pek çok merkezden yürüyerek ulaşmak mümkün. Mekanda çok uzun kalınmayacağından bir-iki bardak içki içilir en fazla. Bilanço hesaplı. Her şey içinde 100 TL diyelim en ucuz bilet için.
Tuborg Gold Fest, 4 Temmuz / Parkorman: VIP Kombine 530 TL. Sahne önü kombine 371 TL. Normal kombine 148.50 TL. Üç gün devam edecek festivalde Guns’N’Roses, Evanescence, Within Temptation, Godsmack, Ugly Kid Joe... Yol kolay, metro kapının önünde. Yalnız kapılar 12.00’de açılıyor, yani tamamını izlemek isteyenler gün boyu tüketecek. Benim tahmini bilançom normal kombine dahil bu işten üç günde 400 TL.
Efes Pilsen One Love Festival, 14-15 Temmuz / Santralistanbul: Program ve bilet fiyatlarına dair bir açıklama henüz yapılmadı. Ancak önceki yıllardan tecrübeliyiz. İki gün için kombine bilet geçen yıl kapıdan 95 TL’ydi. Öğrenciler 65 TL’ye alabiliyorlardı bu bileti. Giriş makul ancak içeride tüketim bol.
İki gün için tahmini bilanço, yol dahil kişi başı 250 TL.
Red Hot Chili Peppers, 8 Eylül / Santralistanbul: 150 liralık biletler tükendi. 125, 400 ve 600 liralıklar mevcut. Hesap mı? En ucuzundan aldınız diyelim gece yarısına kadar 70 TL yeme-içme, yolu da eliyorum, bilanço en hesaplı haliyle kişi başı 250 TL.
Sertab Erener’in sanat müziği albümü...
Adı “Ey Şuh-i Sertab”. Proje çok başarılı. Sertab Erener Türk Sanat Müziği klasiklerini yorumluyor. Türk halkının kulağının temelinde yer alan bu müzik aslında memlekette en yaygın dinlenen tür. Bu alanda yeni yorumlara ihtiyaç olduğu açık. Son zamanlarda bu işe el atanlar da oldu. Hatırladıklarım arasından Semih Saygıner’in albümü bir bilardocuya göre iyi, Nev’inki bir şarkıcıya göre vasattı.
Sertab Erener’inki elbette belli bir kalitenin üzerinde. Özenle hazırlanmış kitapçığının sayfa aralarında bu müziğe ait enstrümanlar tanıtılıyor. Bestecilerle ilgili bilgiler tashihsiz, düzgün bir dille yazılmış. Ve elbette yorumlar ve icra kaliteli. Bu albümün şimdiden bütün büyük şehirlerimizin nezih meyhanelerinde, Kuzey Ege ve sahil bölgelerindeki içkili su kenarı lokantalarında yaz boyu fon müziği olacağını görebiliyorum.
Adı Lem’i Atlı’nın “Ey Şuh-i Sertab Ey Dürr-i Nayab” isimli bestesinden gelen bu albümün tek kusuru Sertab Erener’in sesinin ve karakteristik yorumunun bestelerle bütünlük sağlamakta zorlanması.
Yani müzik bir yanda, Sertab bir yanda. Erener kendinden çıkıp biraz daha şarkılara girerek söyleseymiş kusursuz bir iş olurmuş.
Yeni bir festival!
Sahilde. İstanbul’un kuzeyindeki beach’lerimizden Solar Beach’te. Tarih 30 Haziran. Sabah 09.00’da başlıyor, ertesi sabah 05.00’te bitiyor. Adı Mono. Pozitif’in ilk kez düzenleyeceği bu mini yazlık festivalde üç sahne yer alacak. Ana sahnede indie aleminden isimleri göreceğiz. Bir tanesini söyleyeyim, pek sevdiğim Metric. İkinci sahne electronica ve dubstep’e yoğunlaşacakmış. Ben oralarda çok kalmam herhalde. Bir diğer sahnede ise daha ziyade beach ortamına uygun müzikler yer alacak. Solar Beach’teki Radar Live’ı muhabbetle anmamızı sağlayacak, denizli, güneşli güzel bir gün olacak. Kaydedin ajandanıza...
PAZAR ALBÜMÜ
“Let Go” / Nada Surf
Bu hafta pazar albümü 2002 yılından. Nada Surf’ü hatırlayan var mı? Hani “Popular”la popüler olan Amerikalı üçlü. Yeni albümleri geçenlerde elime geçti. Ama bazı albümleri ne kadar dinlersen dinle olmadı mı olmuyor, vites geçmedi mi geçmiyor. Psikoloji ve kişisel tarih açısından müzikal beğeni kalıpları isimli konuyu bir başka yazıya bırakayım, size bu pazar sevdiğim bir Nada Surf albümü önereyim. “Let Go”. “Blizzard of 77”dan başlayın “Blonde on Blonde”un sonunda sütlaç gibi olacaksınız,
ne dert kalacak ne tasa. İyi pazarlar.
