Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kendisine mavi pantolon trendini de borçlu olduğumuz çok yönlü büyük Türk bestecisi
Sinan Akçıl, Manisa Turgutlu’daki konserinde. Dansçılar çılgın bir koreografiyi uyguluyor, arkada pop müziğimizin klasik dıp tıs ritmi... Her şey tamam, görüntü şahane. “Haydi Turgutlu lütfen biraz ayağa” diyerek seyirciyi coşturuyor büyük besteci. Ardından şarkısına giriyor.
O ne giriş. Detone desem anlatmaz, kötü desem eksik bir yorum olur. Orkestra bir yerde, Akçıl bir yerde. Anlatılmaz yaşanır.
Sahneler Banu Alkan’dan beri böyle ses görmedi.
Akçıl gayet memnun. Hande Yener kendisine eşlik ediyor. Ki onun sesi iyidir, neticede bir şarkıcıdır

Banu Alkan şakaydı, Sinan Akçıl gerçek
kendisi, detoneden anlar. Ama memnun olmalı ki her şey normalmiş gibi düetine devam ediyor.
Şöyle anlatayım. Arabesk müziği müzikten saymayan, dinleyenleri yavşak diye etiketleyen, “Sezen Aksu’nun müziği detone ve kirli” diyen Fazıl Say o akşam Turgutlu’da olsa herhalde plastik patlayıcıları kuşanıp sahneye atlar, “Ya Allah” diyerek pimi çeker ve Türk milletini bu müzikten korumak için kendini gözünü kırpmadan feda ederdi.
Dinleyenlerine saygısızlık etmek istemem ama Türk popunun geldiği durum bu. Bir yutturmaca...
İnternette muhtelif sitelerde yer alan ve bu sahnenin yer aldığı videonun başlığı da “Sinan Akçıl’ın sesi dinleyenleri şaşırttı...” Sertab gibi sesi vardı ama bu defa şaşırttı sanki büyük şarkıcı Akçıl.
Banu Alkan’ın stüdyodan sızan çıplak ses kaydını ilk duyduğumuz günleri hatırlıyorum. Alkan ve söylediği şarkılar bir parodinin parçasıydı. Bir çeşit “Türk 80’leri canlanışıydı”ydı, içinden Serpil Çakmaklı, Nuri Alço, Tecavüzcü Coşkun, Ahu Tuğba çıkan...
Ama bu gerçek.
Ben halkımız gibi şaşırmadım.
“Kalp Sesi” isimli albümü çıktığında “Kalp sesini bilmem ama kendi sesi fena” diye yazmıştım. Büyük besteci de sesini beğenmeyenlere “Onlar zaten geri planda kalan insanlar” demişti.
Valla kardeş üzgünüm, sesin geriden de fena, ileriden de...


Türkçe pop bitti çünkü...

-Ben pop alemine baktığımda bugünün Barış Manço’larını, Erkin Koray’larını, Sezen’lerini, Sertab’larını, Levent Yüksel’lerini, Aşkın’larını, Nilüfer’lerini, Ajda’larını (bu listeyi biraz daha uzatabilirim) göremiyorum.
-Aslında ben pop alemine bakınca hâlâ sadece bu isimleri görüyorum. Bu bir başarı olduğu kadar başarısızlık. Demek ki yeni kimse çıkmamış...
-Eskiden Onno Tunç, Melih Kibar beste yapıyordu; şimdi Sinan Akçıl, Serdar Ortaç . Bu kadroyla bu kadar.
-Sanatçıların grupları yok oldu. O eski plaklarda bugün bile dinlediğinizde eskimemiş grup sound’unu yaratan gitaristler, davulcular, türkülere bilen funk çalan müthiş basçılar yok. Tek bir grup var, neredeyse her sanatçıyla onlar çalıyor. Stüdyolarda önüne o gün hangi albüm gelirse ona çalan stüdyo müzisyenlerinin elinden çıkan, tatsız tuzsuz albümler dinliyoruz. Açın bakın bütün albümlerde bas aynı, gitar aynı, darbuka aynı, klavye aynı...
-Aranjör bir-iki isim dışında pek kalmadı. Laptop’lı çocuklar var. Onlarla da bu kadar oluyor.
Bugün Türkçe pop müziğini sırtlayıp götüren rock’tır. Pek yakında da alternatif isimlerin, melez müziklerin yükseldiğini, ana akıma sirayet ettiğini göreceksiniz. Bildiğimiz Türkçe pop bitti, yeni Türkçe pop hafiften yoldadır.

Şu ara en çok dinlediğim şey

Ben Gibbard’ın sesini severim. Biraz mıymıntı gibi gelir başta ama sonra alışkanlık yapar. Eskiden indie post-grunge falan diye tanımlanabilecek bir müzik yaparlardı. Son beş yılda tabiri caizse popçu oldular. Ama yani keşke herkes böyle popçu olsa. “Codes and Keys” insanın dinledikçe dinleyesi gelen bir albüm. İyi bir romantik komedi izlemek gibi. Türü sevmeseniz de iyisi kendini izletir ya... Yakında tatile çıkmayı hayal eden biri olarak bu albümü tatil listeme ekledim.
“Home is a Fire”, “Codes and Keys”, özellikle “Unobstructed Views” hoşuma gitti. “Monday Morning” şahane bir pazartesi sabahı şarkısı ama diğer günlerde de dinleyin. Ben denedim, iyi gidiyor.


Nefes ile tanışın!

2009’da internette yayımladıkları yedi şarkıları vardı. Önümde duran bu yeni albümleri dört yeni şarkı eklenerek ortaya çıkan 11 şarkılık bir ilk CD. Vokalde Anıl Altınöz, gitarda Targan Berk Türe, bas ve vokalde Gürkan Bozacı, davulda Mehmet Demirdelen var. Bu albümü neden sevdin derseniz, bir kere müzisyenlik iyi. Kayıt iyi. Besteler satsın diye mecburi alaturkalaşmamış, buna rağmen batı sound’u özentisi yok. Sertab Erener’in sesinden tanıdığımız Sezen Aksu bestesi “Aslolan Aşktır” şahane bir rock şarkısı olarak yorumlanmış. Bu albümde beni rahatsız eden hiçbir şey yok. Rock grubu klişeleri yok. Evet, albüm kapağı biraz fazla The Strokes ve logo biraz fazla Oasis ama olsun. “Şehir”, “Duy Sesimi”, “Seni Hayatımca Sevdim”, “Gitme” gibi insanı girişten itibaren yakalayan şarkıları var ve albüm dinledikçe güzelleşiyor. Bence önemli olan da bu.


İTİRAF EDİYORUM

- Ünlü grupların ünlü üyelerinin farklı kombinasyonlarla bir araya gelerek kurduğu “süpergrup”ları her zaman beğenmesem de yeni süpergrup Vicky Cryer’ı çok sevdim.
-Atasay’ın yaptığı I Love Rock isimli yüzüğü görünce keşke “Bir rock yüzüğüne ne yazabiliriz?” diye bir rock’çıya sorsalarmış diye düşündüm.
-National Geographic iyice yalan kanal oldu. “Hırsız Maymunlar”, “Yok Etmeye Programlananlar”, “Saldırı Gücü”, “Canavar Balıklar”, “Canavar Kurt”, “Patlayan Balina”, “Bedensiz Ayı”. Habire ajitasyon, habire aksiyon. Ana haber bülteni mübarek. Harbi belgesel için adres BBC HD. Teledünya’dan çıkıyor.
-Mazeretim var Rock’n Coke’a katılamıyorum ama
katılsam Golem’i, Mogwai’yi, Thievery Corporation’ı,
On Your Horizon’ı, Black Lips’i, Radyo Babylon Soundsystem’ı ne yapar eder izlemeye çalışırdım.
l”Alkollü olduğu gözlendi”, “İçkiyi fazla kaçırınca”, “Müzik ziyafeti çekti”, “Performansıyla göz doldurdu”, “İzleyenleri coşturdu”, “İstanbul’u salladı” artık bitse diyorum bazen.


Kalabalık!

-Tamam, Tarkan Türkiye’nin sevgilisi.
-Tamam, nereye gitse seviliyor, halkımızdan
teveccüh görüyor.
-Tamam, bir sürü partinin mitingine bin kişinin bile gitmediği Diyarbakır’da dev bir kalabalık topladı.
-Tamam, hiç itirazımız yok da... “Tarkan Bon Jovi’nin beş katı insan topladı” diyenlere bir lafım var.
Eksik bilgi veriyorsunuz. Yanıltıyorsunuz.
Bir kere Bon Jovi konserinde 150 TL’den 600 TL’ye değişen fiyatlarda 36 binden fazla biletli vardı.
-Tarkan’ın Manga’yla (Manga’yı küçümsemeyiniz) birlikte verdiği konser bedavaydı. Fanta Gençlik Festivali kapsamındaki ücretsiz halk konserini ajanslara göre
45 bin kişi izledi. Yani Bon Jovi’nin beş katı değil.
Halkımız her ikisini de seviyor. Yerli olsun, yabancı olsun fark etmez. Yeter ki iyi olsun. Yanlış bilgilerle milleti birbirine düşürmeye kalkmayın.