Mehmet Demirtaş

Mehmet Demirtaş

mehmet.demirtas@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz sezon Süper Lig’de herkes Büyük Altay’dan söz ediyor, imrenerek bakıyordu.

Oynanan futbol, tribündeki taraftar izlenmeye değerdi. Manşetleri Altay süslerdi.

***

Sonra; bir şeyler oldu.

Düşüş başladı.

Bugün Spor Toto 1. Lig’de.

Basiretsiz, günü kurtarmaya yönelik planlamalar ve harcamalar yapan geçmiş yönetim sonucunda Altay bugünlere el birliğiyle getirildi.

Altay ağır borç yükü altında. Rakam, son bir yılda 178 milyondan 400 milyona yükseldi.

İzmir’in köklü kulüplerinden Altay’ın olağanüstü genel kurulunda yaşanan olaylar, 108 yıllık siyah beyazlı kulübün tarihine gölge düşürdü.

Haberin Devamı

 Kongre salonunda yumruklar havada uçuştu, demokratik bir ortamda gerçekleşmeyen salonda kaba kuvvete başvurulması hem Altay’ı sevenlerin hem de tüm sporseverlerin tepkisini çekti.

Düşmek böyle bir şey.

Hem gönüllerden hem de gözlerden düşüyorsun...

Ardından başkan adayı bulamayan Altay’a kulüp daha fazla bataklığa sürüklenmesin diye, tribünden gelen Ayhan Dündar ve ekibi ateşten gömleği giydi.

 Yönetimdeki genç arkadaşlar hepsi de birbirinden değerli ve alanında uzman kişiler.

Bütün amaçları, gönül verdikleri Altay’ı hak ettiği güzel günlere taşımak.

***

7.haftayı geride bıraktık. Altay genç ve mütevazı kadrosuyla savaşım veriyor.

Ligin henüz başlarındayız. Hemen karamsarlığa kapılmamalıyız.

Özellikle sosyal medya üzerinden rencide edici sözlerden kaçınıp hesap sormaya başlamamalıyız.

Oynanan futbolda bir şeylerin eksik olduğu, antrenör seçiminde hata, kadro tercihlerinde yanlış yapıldığı, henüz rüşdünü ispat edememiş, yeterli tecrübe ve fiziksel güce erişememiş gençlerin neden sahada olduğu gibi...

Akıllardaki bu deli soruları rafa kaldırmalıyız...

Altay’ın son haftalardaki mücadelesi gerçekten muhteşem. Özellikle Eyüpspor karşısında başa başa oynadılar.

Düşünün, lider ve de bu sezonun en iyi transfer yapan takımları arasında olan Eyüp karşısında oyun olarak geride kalmadılar.

***

Yönetim biliyoruz ki; kulübü ayakta tutmak için çabalıyor.

Mali yönden tükenmiş bir kulüpte yöneticilik yapmanın zorluğunun farkına varmalıyız.

Haberin Devamı

Gelir yok, gider çok.

Yine de geçmiş yönetimlerden kalan futbolcu borçlarını ödemeye çalışıyorlar.

Ortaya koydukları çabayı takdir ediyorum, etmeliyiz de.

Unutulmasın, bu takım amatör lige kadar gerilerse tüm bu çabaların bir değeri kalmayacak.Şapkamızı önümüze koymalı, başta yönetim olmak üzere sahada terinin son damlasına kadar mücadele eden genç kardeşlerimize desteğimizi sürdürmeliyiz.

Son sözüm de Süper Lig’de ve sportif başarılar elde edilince sahneye çıkan ve ‘Büyük Altaylıyım’ diyen, İzmir’den ekmeğini kazanan iş adamlarına, belediye başkanlarına ve milletvekillerine.

Lütfen zahmet olacak ama sadece elinizi değil gövdenizi taşın altına koyun ve Altay’ın geleceği için çalınan kapınızı ardına kadar açın.

Altay’ın size çok ihtiyacı var.

İnsanlar yaşarken anılmalı!

Yıllar önce İzmir Büyükşehir’e seslenen gazetemizin yazarlarından Bülent Buda bir çağrıda bulunmuştu. ‘İnsanlar yaşarken de anılmalı’ diye...

Aradan yıllar geçti. Aynı çağrıyı birkaç gün önce meslek büyüğüm, yazılarını keyifle okuduğum, kalemine saygı duyduğum Atilla Köprülüoğlu ağabeyim de yineledi. Belki sesimizi duyurabiliriz diye daha genç kuşak olarak bir çağrıda da ben bulunmak istedim...

Haberin Devamı

Ayfer Elmastaşoğlu...

İlk kez 1962’de Genç Milli Takım formasını kuşandı.

3’ü A Milli, 11 kez Türkiye’yi temsil etti.

22 yıl siyah beyazlı formayı sırtında gururla taşıdı.

Ege’de ‘Yılın Sporcusu’ seçildi.

Jübilesinden sonra da antrenör olarak çok sevdiği kulübüne hizmet etti.

Hem oyuncu hem çalıştırıcı olarak Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı. 108 yıllık armanın unutulmazları arasında yerini ilk sıralarda alandır Ayfer Elmastaşoğlu.

Altaylılar, futbola gönül verenler, yıllarca onu maçlarında bir futbol aşığı ve spor yazarı olarak da izleyen bizler; Ayfer Kaptan’ı hep yüreğiyle oynayan futbolcu olarak hatırlarız... Altay ve Türk futboluna uzun yıllar hizmet eden efsane isim Ayfer Kaptan’a uzun ve sağlıklı bir ömür diliyorum.

Ayfer Kaptan gibi 1942 yılında Damlacık’ta dünyaya gelen, çok sevdiği futbolla da Damlacık’ta tanışıp sırasıyla Damlacık, Kalespor, İzmirspor, Fenerbahçe ve İstanbulspor’da top koşturan, İzmir sevgisi ağır basınca beş yıllık İstanbul serüvenini bırakarak İzmir’ine dönen ‘Büyük Usta’ Bülent Buda gibi değerleri unutturmayalım.

Çok şey mi istiyoruz, bilmiyorum!

En azınan bir caddeye, sokağa veya bir spor tesisine adını verelim.

İnsanları ölümünden sonra değil yaşarken anmayı kendimize bir görev edinelim...