Sözlerime, tüm dünyayı saran virüs salgını sonucu yaşamını yitiren vatandaşlarımıza rahmet, hasta olanlara sağlık ve Allah’tan şifalar dileyerek başlamak istiyorum. Ülkemiz, virüse karşı başta sağlık çalışanlarımız olmak üzere verilen ortak mücadele sonucu diğer ülkelere oranla büyük başarı sağladı. Bu salgında yaşamın bir eve sığabileceğini, hiçbir zaman uzun vadeli planların yapılamayacağını, gözle görülmesi mümkün olmayan bir virüsün tüm dünya insanlarının yaşam standartlarını al aşağı edebileceğini öğrendik. Yine de hepimiz salgının bir an önce bitmesini istiyor, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyor ama plan yapmaktan da geri kalmıyoruz.
Pandemi sebebiyle ara verilen 2019-2020 sezonunda liglerin akıbeti de belli oldu. Süper Lig bu hafta başlıyor ancak alt ligler dediğimiz amatör ligler ne olacak? Herkes bu sorunun cevabını bekliyor. Futbolda pandemi krizinden sonra sadece profesyonel liglerin konuşulduğu, her şeyin bu liglerin merkezinde cereyan ettiği şu günlerde, amatör olmak bir hayli zor olsa gerek. Oysa bu ligleri besleyen oyuncu kaynağı yerel ligleri geliştirip desteklememiz gerekirken onları görmezlikten gelmek nasıl bir garabettir, anlaşılır gibi değil.
Bu işe gönül veren herkes çok iyi bilir ki, amatör liglerde ve özellikle Süper Amatör Lig’de dünya kadar takım, birçok 3. Lig takımından fazla para harcadı. Yani demem o ki, amatör liglerde de para konuşur.
Pandeminin yarattığı sıkıntılı dönemde profesyonel liglerin başlaması bile sorgulanırken, hijyenik bakımdan çağın çok gerisinde olan amatör statlarda futbol oynanamaz. Zaten salgın olmasaydı da futbolcuları o statlarda oynatmak yıllardır büyük bir riskti. Çoğu stadın suları akmayan tuvaletlerine girmenin büyük cesaret istediğini, soyunma odalarının halinin içler acısı olduğunu yetkililer de benim kadar biliyorken, o zaman ASKF neredeydi?
6222 sayılı futbolda şiddeti önleme yasası da varken hemen hemen her maçta şiddet de yaşanıyordu. Amatörler, bu durumu defalarca dile getirip çaresizce yardım beklerken ASKF yine yoktu…
TFF’nin iki evladı var; biri profesyonel ligler, diğeri ise istenmeyen çocuk, amatör futbol…
Profesyonel ligler için TFF tarafından tüm imkânlar sunulurken, üvey evlat olan amatör ligler cami avlusuna bırakılmış durumda, kendini sahiplenecek birilerini bekliyor…
TASKK ve ASKF’nin bu sorunları bilip amatörler için uğraştığına inanıyorum. Biraz daha pozitif yaklaşım bekliyoruz. Bu da futbola büyük katkısı olan İzmir’in ve Ege’nin hakkı olduğunu düşünüyorum. Amatör liglerin, borç batağında yüzen ülke futbolunun gelişmesine büyük katkı sunacağı unutulmamalıdır.
Şapka düştü kel göründü. Türk futbolunun geleceği belirsiz. Kulüplerin ekonomisi, dibe vurmuş durumda. Bu salgın hastalık bittiğinde, kulüplerin eski transfer alışkanlıklarını sürdürmesi zor. Mecburen yüksek paralar ödenen yabancıların yerine öncelikle yerli futbolculara ve altyapılarına yönelecekler. Türk futbolu yabancı transferlerin olmadığı 60’lı 70’li yıllara dönecek. O zaman altyapının önemi bir kez daha gün yüzüne çıkmışken amatör futbola olan vurdumduymazlık niye?
Amatör ligler tescil mi edilecek yoksa kaldığı yerden devam mı edecek, SAL ve diğer alt ligler ne olacak? Artık bunların bir karara bağlanması gerekiyor. TFF’nin ilan ettiği protokolün amatör liglerde uygulanması kolay değil. İzmir’de tesis anlamında ciddi sorunlar var. TFF’nin vereceği kararı bekleyen kulüpler ne yapacaklarını, nasıl bir yol haritasını izleyeceklerini bilmiyorlar. Nihat Özdemir başkanlığındaki federasyonda, amatörlerin temsilcisi iki değerli ismin başkanvekili olması amatörler için aslında bir avantajdır. Futbolun beşiği olan amatör liglere karşı duyarsız kalmayacaklardır.
Evet, her defasında üstüne basa basa söylüyoruz, sağlıktan ötesi yok. İzmir’in, sporcu sağlığına verdiği önem herkesin beğenisini kazanmıştır. Elbette aksaklıklarında olduğu gözardı edilemez. Maçlar başladığında tedbirlerin artırılması amatörleri sevindirecektir. Her kulüp, futbolcu transferleri ve diğer lisans ücretlerine para ödüyor. Amatörler ligler oyuncu aktarımına, lisans bedeli için Türkiye Futbol Federasyonu’na ücret ödüyor.
İşin doğrusu, amatör kulüplerin sıfır lisans çıkartmak ve vize yaptırmak dışında TFF’de ücretsiz işlem yaptıramadığını unutmamak gerekir. İzmirli amatörlerin bir önerisi var. 2020-2021 Sezon’unda 1. Amatör ve 2. Amatör birleştirilsin... Umut ediyorum ki bu çığlıklarına kulak veren olur...
Değerlerimizi hatırlattık
Milliyet Ege Spor, 10 Nisan 2020 tarihinde başlattığımız “Geçmişten Günümüze Değerlerimiz Konuşuyor” adlı köşemizde değerli ağabeyim Fatih Tanfer ile pandemi sürecinde Türk futboluna hizmetleriyle hafızalara kazınmış, İzmir sporunda ise adeta tarih yazmış isimleri röportajlarımız ile ağırladık. Tarihe ışık tutup, sporseverlerle buluşturduk. Çok ses getirdik bir o kadar da birbirinden değerli insanların anılarını dinlemekten büyük keyif aldık. Bu hafta ligler kaldığı yerden başlıyor. Bir süre ara vereceğimiz röportajlarımıza hatfada bir gün olarak kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bugüne kadar bizlere gönüllerini açan sayfalarımızı görüşleriyle süsleyen futbol emekçilerine bir kez daha teşekkürü borç biliyorum.