İzmir, ülkemize birçok ilki yaşatmış bir şehir... 1877 yılında futbolun ateşi yakılmış, meşin yuvarlak ilk kez bu güzel kentte dönmüştü. Dolayısıyla bu topraklar, futbol başta olmak üzere çoğu spor dalında öncü niteliğinde izler taşıyor.
İzmir, farklı semtlere konuşlanmış, tarihi yüz yılı aşmış ya da aşmaya ramak kalmış, birbirinden değerli kulübü bünyesinde barındırıyor. Yani bu camialara verilen her destek, ülke sporuna yapılan bir iyilik...
Peki bu kulüpler gereken destekle hak ettikleri tesislere, statlara, sahalara, alanlara kavuştu mu? Bu sorunun yanıtı maalesef hayır!
95 yıllık mazisine Avrupa kupalarında zaferler sığdırarak Türkiye’nin Avrupa’ya açılan penceresi olan, hentbolda da yurt dışında boy gösteren Göztepe... 108 yıl önce İzmir’de kurulan ilk spor kulübü olan ve yalnızca futbol özelinde değil; atletizm, basketbol, yelken gibi çeşitli branşlarda İzmir’i gururlandıran Karşıyaka... İzmir Ligi’ni domine eden ve ünü tüm ülkeye yayılan Altay... Yetiştirdiği futbolcularla Avrupa’da övünen Bucaspor... Altınordu... Ve daha nice İzmir ekibi...
Hepsinin ortak bir sorunu var: tesis ve destek.
Bu kadar zengin olan bir coğrafyada ne yazık ki siyaset, tesisleşmenin önüne geçti.
Göztepe Manisa’da, Sakarya’da, Bursa’da iç saha maçı oynadı. Karşıyaka’nın stat temeli seneler öncesinden atılsa da elde yalnızca boş bir arazi ve proje kaldı. Yalnızca futbolda da değil, diğer branşlarda tesissizlik bu kentin kanayan yarası oldu, olmaya da devam ediyor.
Göztepe Kulübü Başkanı Mehmet Sepil, geçenlerde kadın voleybol takımı oyuncularıyla bir araya geldi. Sepil, o birlikteliğin ardından bu durumu özetler nitelikte cümleler sarf etti:
“Burada hedef koymak ve çalışmak zor. Şehrin dinamiklerinden yeteri kadar yardım alamıyorsunuz. İlk başta 3 amatör branşa sahiptik, şimdi bu sayı 17’ye kadar yükseldi. Salon sporları çok önemli ama onu çalışabileceğiniz yerler olmalı.”
Durum ne kadar vahim, değil mi?
Bakınız, Türkiye’nin futboldaki en üst ligi olan Süper Lig’de İzmir’i temsil eden tek takım Göztepe. Sizce de bu kenti geçmişte olduğu gibi 5 veya 6 İzmir kulübü temsil etmemeli mi?
Bu kulüpleri siyasetin içine çekmeyi bırakın. Sizler camialarımızı siyasete alet ettikçe, onlara zarar veriyorsunuz. Türkiye’nin dört bir yanına yapılan tesislerle nice şehirler kendini gösteriyor.
Spor ve sporcu cenneti olan güzel İzmir de tesisi en çok hak eden duraklardan birisi... Siyaset üstü olan çınarlarımıza gereken değeri verelim.
İzmirli iş insanları, belediyeler, kamu kurum ve kuruluşları... Kentin değerleri olan bu kulüplerimize köstek değil, artık sözde kalmamak şartıyla destek olun lütfen...