TFF 2. Lig 28 Ağustos’ta start alacak. Kimi ekipler kamp programıyla kimi futbolcu alışverişiyle kimisi de bunlara ek olarak önündeki engellerle savaşım veriyor. Kurulduğu günden bu yana Türk futboluna hizmeti misyon ve vizyon edinmiş camialardan Bucaspor 1928, hamleleriyle 1. Lig’i istediğini hepimize hissettirdi. Bunun için de çalışmalar tam gaz ilerliyor. Öte yandan da birçok kez birçok kapıyı tıklatıp dertlerine derman bulamadıkları stat meselesiyle karşı karşıya kaldılar. Herkesin halı altına süpürdüğü bu konuyu yeniden gündeme getiren isim ise Başkan Cihan Aktaş. Başkan haklı olarak geçtiğimiz günlerde sosyal medyadan sesini duyurmaya çalıştı. Ülkemiz, Avrupa’da stat mevzusunda zirve yapmış bir coğrafya. Gelgelelim Buca bir türlü hakkı olan evine kavuşamadı.
***
Bir takım için ayna tribünlerdir. İçeride size itici güçtür. Potansiyelinizi size hissettirir. Kötü zemin sizin başarınızı aşağı doğru çeker, pırıl pırıl bir alan da sizi zirveye götürür. Ki şampiyonluk için kenetlenen bir camianın belki de en kritik sezonlarından bir tanesini yaşayacağını düşünürsek, bu bir gereklilik değil ihtiyaçtır! Kapasitesiyle, modernitesiyle, duygu taşımasıyla stadyumunuzun göze hitap etmesi şarttır. Sosyal medyada fotoğrafları görüyoruz. Kumaşı, kalitesi ve gelenekleriyle sarı lacivertlilere asla yakışmıyor Buca Arena’nın son hali. İvedilikle konuya el atılmalı, Fırtına sevindirilmelidir. Ayrıca idari bölümler dışındaki mağaza, dükkan, spor hastanesi gibi farklı alanları tasarlarsanız, maç günü karnaval havası eser, Buca’ya yeni bir soluk getirirsiniz.
***
Dönelim Cihan Başkan’a. Başkan şöyle diyor : “Olaya el atılırsa Buca Arena’da oynayabiliriz. Biz Süper Lig’i kafamıza koyduk ancak anlaşılan coşkumuzu semtimizde taraftarlarımızla yaşayamayacağız. Stadımıza ısrarla el atmayan belediyemize duyurmak istiyorum. Bu zemin ve koşullarda Buca Arena’da maç yapmak doğru değildir. Görüşmeler her seferinde olumsuz sonuçlanmıştır. Şu an kendimize stat arıyoruz. Tarihimizin belki de öz kaynaklarıyla kurulu en yüksek bütçeye sahip ve iki lig birden çıkabilecek takımını kuruyoruz. Bu yoldaki yürüyüşümüzü evimizde gerçekleştiremiyoruz.” Noktası virgülüyle katılıyorum ve de destekliyorum. Sayın Aktaş bu renklere küsmüş halkı yeniden tek bir çatı altında birleştirdi. Şampiyonluğun nasıl bir duygu olduğunu hatırlattı. Yetmedi Süper Lig için hep daha fazla istedi, mesai harcadı. Harcamaya da devam ediyor.
***
Kentin mülki amiri validir. İlin sorumlusudur. Şehrin başkanıdır. Kentten ikinci olarak sorumlu olan eskiden ‘şehr-i emin’ denilen şehrin emiri bugünkü ismi ile belediye başkanıdır. Bu iki makam uzlaşmayı sağlayarak kentin veya kent insanının sorunlarını çözmek için vardır. Kentte iki uçlu siyaset olmamalı. Ellerindeki güç ile çözemeyecekleri sorun, üstesinden gelemeyecekleri şey yok! Yeter ki, istesinler... Bazen eksik kaldıklarını hissediyoruz... Mesela Bucaspor ve İzmirspor konusunda söyleyecekleri veya yapacakları hiçbir şey yok mu? En azından bir araya gelerek bu önemli sorunu çözmek için bir çalışma başlatamazlar mı? Bizler Bucaspor’un sesi, kulağı, nefesi, nabzı olalım ki Türk futbolu bir değerine sahip çıkmış olsun!
***
Buca bir çarktır. Altyapısı bacası hep tüten bir fabrikadır. Buradan bir çağrı da ben yapmak istiyorum. Başta Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, artık bu semt için çözüme kavuşturacağı bu konuyu gündemine alsın. Gerekli mecralarda halkın hakkını savunsun. Bizler yalnızca takımımızın kupa kaldırıp üstü açık otobüslerde şampiyonluk şarkısı söylerken değil, zor gününde de yanında olalım. Bir isteği varsa gerçekleştirelim. Unutmayalım ki, spor Türkiye’nin kalbidir. Türkiye’nin spordaki en güçlü damarlarından bir tanesi de kuşkusuz Bucaspor’dur!