Geçtiğimiz hafta Ege temsilcileri mücadele ettikleri liglerinde başarılı grafikleriyle dikkat çekti.
TFF 1. Lig’de Eskişehirspor karşısında Altay ve 3. Lig’de Nazilli Belediyespor, Ceyhanspor mücadelesinde 6-0'lık ezici bir üstünlükle galip gelmeyi başardılar. 2. Lig’de de grubunun iddialı ekiplerinden Manisa FK, Kocaelispor’u 6-1’le geçti. 1. Lig’de Akhisarspor ağırladığı Balıkesir’i 2-0 yenerken, Uşakspor 3-1, Turgutluspor da deplasmanda 1-0’lık skorlarla yollarına kayıpsız devam ettiler.
Yine 3. Lig’in güçlü ekiplerinden ve altyapı patentli oyuncularıyla mücadele eden Bucaspor 1928, Diyarbakır deplasmanında müthiş bir geri dönüş hikayesi yazarak maçı 2-1 kazandı. 2 maçta topladığı 6 puanla zirveye ortak oldu.
Bodrumspor da Kastamonu karşısında 4-1 gibi net bir sonuç alarak haftayı mutlu kapattı.
Karşıyaka ise artık genç diye anılan ve transfer yasaklısı modundan sıyrılıp, olgunlaşmış ve pişmiş bir kadro ile sezona etkili girdi. İlk haftaki deplasman galibiyeti ve ikinci haftadaki zorlu 1 puanı ile de beğenileri topladı.
Süper Lig'de son iki haftayı talihsiz penaltılar sebebiyle 1'er puanla kapatan Göztepe de kimseyi yanıltmasın. Gümbür gümbür geliyorlar. İlk hafta evinde Denizli'yi 5-1'lik net skorla yenip, gol yollarında eskisi gibi sıkıntı yaşamayacaklarını kanıtladılar.
Altınordu ve Menemenspor da ilerleyen haftalarda kendilerinden çok söz ettirecekler. Bu onların kaliteli futbolcu kumaşı olan kadrolarından rahatlıkla okunmakta.
***
Son günlerde İzmir’in gündeminde olan Göztepe’nin Torbalı’daki meselesi ise iyiden iyiye can sıkmaya başladı.
Hatırlatmakta fayda görüyorum. Göztepe’ye, Torbalı Pancar’da 104 dönümlük bir araziye konuşlandırması planlanan altyapı tesisleri için söz verilmişti. Ardından buranın uygun olmadığına kanaat getirilmiş, düzenleme yapılacağı da eklenmişti bu cümlelere. Ve de Göztepe’ye pürüzlerin hızlı bir şekilde çözüme kavuşacağı söylenmiş, destek sözü verilmişti.
Üzerinden aylar yıllar geçse de o zamandan günümüze kadar bir arpa boyu yol alamadık. Ortada sadece kuru gürültü kaldı. Ne acı...
***
Sporcu ve kulüp bazında böylesine zengin bir bölge, ülkemizde başka nerede var, bilemiyorum. Coğrafyamız ne yazık ki hak ettiği değeri ve de desteği görememeye devam ediyor. Türk sporunun mihenk taşlarından olan İzmir’de, 2020 yılında hala bu tarz meselelerin konuşuluyor olması, sanıyorum ki yalnızca benim garibime gitmiyordur. Her fırsatta dile getirdik, usanmadan, yılmadan, vazgeçmeden yineleyeceğiz. İzmir’de başarı isteniyorsa, yetiştiricilik bekleniyorsa, bu tip tesis, stat ve yapılara ihtiyaç var. Kulüplerimiz bu oluşumların gereksinimlerini derinden duyumsuyor. Biline.
***
Hem bu şehirde yaşıyor olmam sebebi hem de gazetecilik mesleğinin refleksleri nedeniyle bu konu üzerinde sıkça duracağım. Sizler de bu kentin aşından, suyundan faydalanan insanlarsınız. Her kimin bu tip mevzularda sözü geçiyor, gücü yetiyorsa ne olur artık bu sessizliğini bozsun ve kulüplerimize desteğini göstersin! Unutmayalım, isimler ve koltuklar geçicidir. Baki olan camialardır.
***
"Ben Türk gençliğinin spor yaparak güçlü olmasını isterim" demiş Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk. Peki Atamızın bahsettiği spor yapan genç profili bu sporu nerede yapacak? Kente kazandırılacak bu yapılar sayesinde nice nesiller sporun içinde olacaktır. Onlara vereceğiniz katkı sayesinde sen, ben değil; biz kazanacağız.